Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, yaklaşan teşkilat kongreleri hakkında yöneltilen soruya “Ben gömleğimi astım” yorumunda bulundu.

Her hafta Cuma günü basın mensupları ile bir araya gelen Selim Alan, gazeteci Selçuk Koçaklı’nın “Yaklaşan AK Parti Merkez İlçe kongresinde tavrınız ne olacak?” sorusuna;

“Teşkilatçılık gömleğini arkadaşlara devrettim. Genel Merkezimiz, büyüklerimiz ne derse amenna. Ben bu işi üç dönem yaptım, çalıştık, delege yaptık, mücadele ettik, savaştık, ee şimdi bunu oradaki arkadaşlar yapacaklar. Teşkilattayken Belediye başkanlarına kötü gözle bakmadım. Zamanında kızdığım şeyleri ben yapmam. Teşkilatımızın il çalışması var, Genel Merkezimiz var bizim. Genel Merkez ne derse baş tacıdır bizim için. Reis ne derse o. Bize de sorarlarsa fikrimizi söyleriz.” dedi.

Bu sözleri not edin bir kenara…

Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan, teşkilat arasında soğuk rüzgarlar estiriyor aslında…

Aslında…

Başkan Alan, İngiliz lordu gibi davranıyor!

Buradan Lordlar kamarası ekmek çıkmaz!

Yaklaşan AK Parti Merkez İlçe kongresinde mevcut Başkan Mustafa Çağlayan’ı devirmek amacıyla her türlü argüman kullanıyor.

Ortada dolaşan bir makbuz işi var.

Seçim döneminde yabancı bir iş adamı partiye bağış yapmak istiyor.

Mustafa Çağlayan ile diyalog kuruluyor vs…

Milletvekilinin haberi var, İl Başkanının haberi var, İl Yönetim Kurulu Üyelerinin de haberi var.

Anlayacağız Mustafa Çağlayan buradan vurulmak isteniyor.

Bu yabancı uyruklu iş adamı denilen şahısla görüştüm.

Bir şeyler söylüyor ama adres Mustafa Çağlayan değil.

Haricen başka bir şey söylüyor, kayıtta başka şeyler…

“Ama patronum duymasın, bilmesin” diyor.

Almanca bilsek o patrona soracağız.

Ama soramıyoruz…

Yanındaki suflör ne söylüyorsa onu söylüyor!

Oyunu Çağlayan’ın üzerine kuruyorlar.

O Yabancı uyruklu iş adamının da bir patronu var.

O patronun, yardımcısının çevirdiği işlerden haberi yok!

Ortada kendi aralarında dönen bir tezgah var aslında.

Bu tezgahın Zonguldak’a yansıtılması var.

Mustafa Çağlayan’ı buradan devirmek istiyorlar.

Bence boşa uğraşıyorlar.

Genel Merkez bu şahısları dinledi ve gönderdi.

Buradan Lordlar kamarasına ekmek çıkmaz.

Sorsan herkes Müslüman!

İftira üzerinden iftira atar mı Müslüman?

Hamdi bey kızar!

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi  tarihinin en kötü yönetimini yaşıyor.

Doktorların ifadesiyle TIP Fakültesi WC kağıdı alamayacak duruma geldi.

WC kağıdı alamayan yönetim kalp krizi geçiren vatandaşına stent takabilir mi?

Doktorlar birer birer istifa ediyor.

Ama Rektör beyin keyfi yerinde.

İmam Hatipli sınıf arkadaşı Genel Sekter Hayri Bulazar’ın da afiyeti yerinde.

Rektör Mahmut Özer döneminde Üniversite altın çağını yaşamıştı.

Kentle entegre olan bir üniversite profili ortaya çıkıyordu ki, Zonguldaklı Prof. Dr. Mustafa Çufalı rektör olarak atandı.

İmam Hatip Lisesinden, Polis Akademisine Dekan olarak atanmış.

Sonraki başarı hikayesini anlatmaya gerek yok sanırım.

Rektör bey birkaç ay sonra yine kendi gibi beceriksiz İmam Hatipli bir arkadaşını Genel sekreter olarak atadı.

Sonuç ortada…

İki yıl içinde TIP Fakültesi hem Zonguldak’tan koptu, hem de ekonomik olarak çıkmaza girdi.

Şimdi bunun açıklamasını kendileri yapamıyor tabi…

Zonguldak’ta bir tane lüzumsuz işler Başkanı var, ona havale etmişler işi!

Sandık’ta madencinin canını yakan, her salatalık var diyene tuzla koşan Savaş Çiloğlu her konuda olduğu gibi bu konuda da yırtık dondan çıkar gibi açıklama yapmış.

“Birçok illerimizin üniversitelerinde de aynı sorunlar mevcuttur. Her üniversite bu sorunlarını siyasetçiler aracılığı ile çözme yolundadırlar. demiş.

Rektör bey, söylemediğini Çiloğlu’na söylettiriyor.

Yani, sorun bizde değil, hükümette, hükümete bu sorunları iletmeyen siyasetçi de demeye getiriyorlar.

Hamdi bey’i kızdıracaklar.

Kızarsa açar kutuyu, söyler sözünü, geçer Meclise!

Yahu Hamdi bey, FETÖ’den içeri alınan ağabeyine sahip çıkmadı ki size sahip çıksın…