Seçim bitti.

CHP mağlubiyetin nedenlerini arıyor.

İşte tam da bu noktada ‘hain’ polemiği yaşanıyor.

Ben bu polemiğe girmeden, CHP’nin seçimi neden kaybettiğini kendi penceremden değerlendirmek istiyorum.

Seçimin kaybedilmesinde birçok faktör rol oynadı.

Bence en önemli faktör milletvekili.

Yani Deniz Yavuzyılmaz.

CHP’nin aday belirleme sürecinde, suyu bulandıran Deniz Yavuzyılmaz oldu.

CHP’li bile olmayan, aday adaylığı başvurusu bulunmayan Sayın Ali Uzun ismini ilk ortaya atan ve CHP Genel Merkezi’nin yaptırdığı anketlere bu ismi yazdıran Yavuzyılmaz oldu.

Bu yapmasındaki tek amaç ise Harun Akın’ın önünü kesmekti.

Milletvekili bu girişiminde başarılı oldu.

Fakat Yavuzyılmaz bu süreçte CHP’nin çıkarlarını bir kenara bırakıp, kendi siyasi denge ve çıkarları doğrultusunda hareket etti.

Milletvekili Yavuzyılmaz’ın, Ali Uzun ismini gündeme getirmesi ve bu ismi aday yapmak için Parti Meclisi’nde kulis yapması, Ali Uzun ile siyasi husumeti olan Haberal Ailesi’ni tetikledi. Ve sonuç olarak, o gece CHP Merkez Yürütme Kurulu’ndan Harun Akın adı varken, Parti Meclisi’ne Ali Uzun adı girdi. Parti Meclisi’nden ise Şenol Şanal aday olarak çıktı.

İşte seçim tam da bu noktada kaybedildi.

Ben 12 Ocak tarihinde, ‘Şenol’a Selim Şenol’a’ başlıklı bir köşe yazısı kaleme almıştım.

O yazımın son iki cümlesi şu şekilde;

‘Ben de diyorum ki CHP yönetimine…
Şenol Şanal’ı aday gösterirseniz, Zonguldak Belediyesi’ni kaybedersiniz.’

Bugün Zonguldak’ta CHP tabanının tartıştığı her şey, benim 12 Ocak tarihli bu köşe yazımda yer alıyor.

Bugünü 2-3 ay öncesinden görmek ve tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.

Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir.

Biz Tempo Gazetesi olarak hiç anket yapmadık.

Ben Selim Alan’ı CHP adayı açıkladığı gün arayıp tebrik etmiştim.

Çünkü bu seçimlerin sonucunu görmek için ankete ihtiyaç yoktu.

Çünkü CHP kendi çöküş planını kendisi hazırladı.

CHP’nin çöküşü aday belirleme sürecinde, Deniz Yavuzyılmaz’ın siyasi ayak oyunlarıyla net bir şekilde kendini göstermişti.

CHP’de olacakları öngörmek istiyorsanız, milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın icraatlarını takip etmek yeterli.

Tarih 28 Şubat 2019…

Ne oldu bu tarihte?

Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın müdahalesiyle, CHP Merkez İlçe Başkanı Fikret Zaman görevden alındı.

Peki, gerekçe neydi?

CHP’nin Belediye Meclis Üyeliği listesi.

Seçime 30 gün kalmış.

Hangi siyasi akıl veya zeka böyle bir eylemde bulunur ki?

Bu eylemde ne akıl aranabilir, ne de zeka…

Milletvekilini bu eyleme iten neden kişisel hırs ve hazımsızlıktan başka bir şey olamaz.

Uzun lafın kısası;

Bu seçimlerde CHP’nin kayığı, dalgalı Deniz’de alabora oldu.

İşte 12 Ocak 2019 tarihli o köşe yazısı;

CHP’lilerin DENİZ’i(!)

CHP’nin Zonguldak merkezdeki aday adaylarına baktığımızda…

Harun Akın, Ali Uzun, Muharrem Akdemir ve Şenol Şanal isimleri üzerinde durulduğunu biliyorum.

Ali Uzun ismi, deyim yerindeyse her seçim döneminde her partide aday olarak geçiyor.

Ak Parti’den aday olması için çok uğraşan oldu.

Son süreçte İYİ Parti ile görüşmeler yapıldı.

Ardından da CHP Genel Merkezi’nin yaptığı Zonguldak anketinden ismini gördük.

Ömer Selim Alan tartışmasız Ak Partili…

Hamdi Ayan da tartışmasız MHP’li.

CHP’nin tüm aday adayları da tartışmasız CHP’li.

Mesela Harun Akın adı ne Ak Parti’de, ne MHP’de ne de İYİ Parti’de tartışılmaz.

Neden?..

Çünkü CHP’li olduğunu herkes bilir.

Tahsin Erdem de öyle, Osman Yayla da, Muharrem Akdemir de…

Ali Uzun’un partisini bilen var mı?

Yanlış hatırlamıyorsam bağımsız aday olmuştu.

Yani bir siyasetçi bağımsız aday oluyorsa, aday olacak bir partisi yok demektir.

Halk dilinde, ‘her salataya maydanoz olmak’ diye bir tabir vardır.

Her şeye karışmak, her yerde olmak, çok bilmek anlamında kullanılıyor.

Ali Uzun’u çok iyi ifade ediyor diye düşünüyorum.

Sanırsınız bulunmaz Hint Kumaşı…

Diyelim ki Ali Uzun partisi, ideolojisi olmayan, her kalıba sığacak, her partiye gidebilecek bir karaktere sahip.

CHP içinde, partisine emek vermiş, zaman harcamış, para harcamış, yeri gelmiş bedel ödemiş o kadar insan varken, neden Ali Uzun gibi isimleri tartışırlar ki?..

Araştırsak, bence bu Ali Uzun meselesinin arkasında milletvekili Deniz Yavuzyılmaz çıkar.

Her fırsatta CHP’lilere hitaben, ‘Deniziniz’ kelimesini kullanan Yavuzyılmaz, aslında CHP’lilerin denizi olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Uzun ile Yavuzyılmaz arasında nasıl bir diyalog, nasıl bir ilişki var bilmiyoruz.

Ama bildiğimiz bir gerçek var ki o da CHP anketine Ali Uzun ismini Yavuzyılmaz’ın yazdırdığı.

Siyasette böyle tipler her zaman olur.

Bekleyip göreceğiz CHP’nin adayını da, bu süreçte kimin kimden ne çıkarı, kimin kiminle ne pazarlığı olduğunu.

ŞENOL’a Selim ŞENOL’a…

CHP için Ali Uzun’dan sonraki bir diğer handikap ise Şenol Şanal.

Ben kendisini tanımam.

Yolda görsem tanımam.

Kişiliğini, karakterini de bilmem.

Ama bildiğim tek gerçek var ki o da CHP’nin Şenol Şanal ismiyle seçim kazanamayacağı.

Caddede, sokakta, özellikle de belediye çalışanları içinde, ‘Şenol Şanal’a oy veririm’ diyen bir kişiyle karşılaşmadım.

CHP tabanında ve belediye personeli içindeki algı, ‘Şanal ile CHP seçim kazanamaz’ yönünde.

Haberal ailesinin akrabası olması da başka bir dezavantaj.

Mehmet Haberal dünya çapında bir bilim adamı olabilir ama iyi bir siyasetçi olduğu söylenemez.

Mehmet Haberal’in cezaevindeyken CHP’den aday yapılarak özgürlüğüne kavuşması büyük bir vefa borcudur.

O Dönemde seçim meydanlarında Haberal Ailesi’nin, Mehmet Haberal adına verdiği büyük sözler vardı.

Ereğli’ye Başkent Hastanesi açılacaktı.

Zonguldak’a Başkent Hastanesi açılacaktı.

Bütün sözler havada kaldı.

Oysa Haberal Ailesi’nin Zonguldak’a da, CHP’ye de vefa borcu var.

Bu kente borçlular.

Ama ne hikmetse alacaklı gibi davranıyorlar.

Hastane yapmak, vefa borcunu ödemek bir yana, bu sefer de Zonguldak Belediyesi’ni istiyorlar.

Kim üzerinden?

Şenol Şanal!..

Ben de diyorum ki CHP yönetimine…

Şenol Şanal’ı aday gösterirseniz, Zonguldak Belediyesi’ni kaybedersiniz.

CHP’liler, bu meselenin arkasından da ‘Deniziniz’ çıkarsa hiç şaşırmayın.

DOSTÇA KALIN…