Devleti…

Terörü…

Terör baskısı altında yaşamak zorunda kalan, ötekileştirdiğimiz halkı…

Bürokrasiyi…

Yalanı, iftirayı…

Gölgesinden korkan Vali’leri…

Onların ego ve kaprislerini…

Usulsüzlükleri, rüşveti tanımak istiyorsanız Zonguldak Valisi Ahmet Çınar’ın kaleme aldığı “Herşeyi Yazamadım” kitabını okumalınız…

Bir bölümde gülerken, diğer bölümde düşünürsünüz, diğerinde üşürsünüz, öteki bölümde yüreğinize hançer gibi saplanır terörün gözlerini kör ettiği çocuklar…

Ve bir hafta elinize alamazsınız o kitabı…

Kitabın adı öyle, ama “Herşey yazılmış”

En çok güldüğüm bölümdür bir Vali’nin şoförüne söyledikleri…

Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, o dönem Kaymakamdır.

Görevdeki Vali’nin egosu, kibri ve komik hallerini Dargeçit Kaymakamı Çınar’a naklederler…

  • Vali Bey, benzinlikten çıkarken ihtiyaca binaen makam aracını birazcık geri çeken şoförüne, “Ne yapıyorsun lan! Devlet geri gider mi, serseri?” demiş…

Zonguldak’ta da, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gücü ile Belediye Başkanı seçilen iki Belediye Başkanı’nın hali de böyle!

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın da başını yol verdiği hanım ağa imardan yakacak…

AK Partili Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal’da imar usulsüzlüklerinde öyle şeyler yapmış ki…

Devlet demiş ki, “Milli Emlak’ın arazisini ihale etmişsin, orada kafeterya yaptırmışsın, yapamazsın

Bizim kurnaz Başkan da resmi yazı ile “Cafe yok, büfe var” demiş…

Oysa devlet, ölçmüş, biçmiş, yasa maddesini yazmış…

Ömer efendi, Devleti, şirket ortağı zannetmiş…

Devlet “ciddi” yazmış, Ömer Ünal şey geçmiş…

Ömer Ünal şey geçince, Devlet de “Gel bakayım buraya” demiş!

Sorsanız hepimiz milliyetçiyiz, devletçiyiz ya…

Ağzımız dürüst, yüreğimiz hırsız bizim!

Önce Devletimizi kandırmaya, imkanlarından yararlanmaya, borç takmaya çalışırız.

Kim, neyi ele geçirirse onu yemeye çalışıyor.

Oysa, Devlet acele etmez, hafızası da silinmez…

Devlet kandırılır mı lan sersemler!

*** .  ***

Fatih Çakır’ın yürüyüşü değişti diyorlar!

AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır’da Milletvekili aday adaylığı nedeniyle istifa etti.

İçişleri Bakanı, hemşehrisi Süleyman Soylu’dan kasko yaptırdığı söyleniyor.

Bir görüşe göre; Ankara’da Soylu’nun peşinden hiç ayrılmıyor.

Diğer görüşe göre; 2.’ci sırayı garantiledi…

Bu dönemde manipülasyon çok oluyor.

Bizde dinliyoruz , duyuyoruz.

Ama bizim haberlere gelen yorumların benzeri AK Parti Genel Merkezi’ne de gidiyorsa, Çakır’ın karşısına kocaman “?” koyarlar.

O onla olmuş, bu onla olmuş, onu Devlet Hastanesinde işe almış iddialarına girmiyorum.

Fakat, yönetimlerdeki FETÖ sevicileriyle işimiz var bizim…

Hem Çaycuma, hem Ereğli ile fazla mesai yapacağız öyle görünüyor.

Devrek’te de partiye gelen çaresiz kadınlara asılan bir Tilkicik vardı…

Yönetim değil, üst kurul olunca o hesap kapanmadı daha, bu FETÖ’cülerle hiç kapanmaz!

Neyse…

Fatih Çakır kendine fazla güveniyor.

Daha şimdiden şımardı diyorlar.

Teşkilat mensuplarının telefonlarına cevap vermeyen biri, Milletvekili olunca milletin telefonuna bakar mı?

Allah yar ve yardımcımız olsun…

Aday adayı enflasyonu AK Parti’de yaşanıyor.

Ama kişilik analizinden 5 kişi zor geçer!

*** .  ***

Şovenistlik hortladı yine…

İnsanı memleketine göre yargılama huyu var Zonguldak’ta.

Lazlar ve yerliler…

Farkında mısınız?

Ya seçimlerde, ya da GMİS seçimlerinde birden hortluyor.

Fikri, zikri, vaadi olmayan insanların ana sermayesi “Yerlicilik ve yabancılık” oluyor…

Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas’ın kendi aklı, fikri, projesi, vaadi var mı?

Yok!

Ana sermayesi “Yerlicilik”

Beycumalı Hamdi Uçar’ın, Zonguldak’a bir vaadi var mı?

Yok!

Bilmem kaç yıl İl-İlçe Başkanlığı yaptı.

Zonguldak mı kazandı, yoksa kendisi mi?

Valla, Zonguldak kazandı diyen varsa ağzına kürekle vurmak lazım…

Sürekli aynı isimler bu kavgayı tetikliyor.

Herkes soyunu bir araştırsın bakalım ne çıkacak?

Bizim aile Meclis Başkanı, öğretmen amcam soy ağacımızı çıkardı.

Ben Zonguldak/Gaca doğumluyum.

Ama kökenim Oğuz boylarına gidiyor…

Oradan Malatya/Darende köyüne geliyor…

Oradan Trabzon’a, oradan da Zonguldak’a…

Bir soy Rusya’da, diğeri Darende köyünde, öteki Trabzon’da kalmış…

Şimdi ben nereli oluyorum?

Yerli miyim, yabancı mıyım Hamdi bey?