Karadeniz Ereğli’de turizm haftası etkinlikleri kapsamında “Kdz.Ereğli’nin Tarihi ve Turizm Değerleri” konulu Panel düzenlendi.  

Atatürk Kültür Merkezi Nikah Salonu’nda düzenlenen, Bülent Ecevit Üniversitesi Turizm Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Fatih Ercan, Dr. Öğretim Üyesi Hasan Köşker ve Tarih Öğretmeni Gürdal Özçakır’ın konuşmacı olarak katıldığı paneli, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Kent Konseyi Başkanı Yusuf Karaoğlu, Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanı Necati Günay, Belediye Başkan Yardımcıları, daire müdürleri, eğitimciler ve vatandaşlar izledi.

'TURİZM POTANSİYELİ VAR'

Konuşmacılardan Öğretim Üyesi Fatih Ercan, Ereğli’nin Batı Karadeniz’de yer alan, denize kıyısı olan bir yerleşke olma niteliği taşıdığını ifade ederek, “Denizcilik ve sanayinin gelişmiş olduğu ilçe, çok sayıda kişinin yaşadığı, dışarıdan göç alan kozmopolit bir yer olma özelliği göstermektedir. Bununla birlikte sahip olduğu doğal kültürel ve tarihi değerlerle ön plana çıkan şehir, önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Osmanlı Çileği, Elpek Bezi, Ereğli Kalesi, Cehennemağzı Mağaraları, Gazi Alemdar Gemisi, bölgeye özgü turistik çekiciliklerden bazılarıdır” dedi.

Ercan, Ereğli halkının Turizm algısı konusunda yürüttüktleri 446 kişiyle yapılan ankette yer alan 32 sorunun cevaplandırılmasıyla elde ettikleri saha araştırması sonuçlarının, Ereğli halkının turizm sektörünün ilçeye kazandıracakları yönde olumlu bir kanaate sahip olduğunu gösterdiğini de anlattı.

OSMANLI ÇİLEĞİ

BEÜ Turizm Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hasan Köşker ise “Osmanlı Çileğinin Gastronomik Kültür Unsuru Olarak Değerlendirilmesi” konulu bir sunum yaptı. Köşker, “Küreselleşen dünyada, hamburger, pizzayı her yerde yerim diyorlar. Dünyada Geleneğe Dönüş akımı var. İnsanlar otantik lezzetleri tatmak istiyor. Bu lezzetleri tatmak için bu lezzetlerin olduğu bölgelere seyahat ediyor. İnancımız odur ki, sadece Osmanlı Çileği yemek için gelecek bir turist kitlesi vardır. İspanya, Fransa’da, bir kaşığın içinde hazırlanan yemeği yemek için 40 dolar ödüyor. Bunu ödeyen Osmanlı Çileği tatmak için 3-5 dolar verir” dedi.

Osmanlı çileği ile ilgili birkaç web sayfası, birkaç el ilanı dışında literatür bulunmadığını ifade eden Köşker, bu alandaki açığın kapatılması adına bir görev üstlendiklerini belirterek, “En büyük kazancımız Osmanlı Çileği’ni uluslararası kayıt altına aldık. Uluslararası bir dergide ingilizce olarak tanıttık” dedi.

Köşker, “Bir gün öyle şeyler olacak ki, Osmanlı Çileği Altın Çilek gibi olacak, uluslararası talepleri karşılayamayacaktır” dedi.

ÖZÇAKIR: “2 BİN 500 YILLIK BİR ŞEHİR”

Karadeniz Ereğli’nin tüm kurumlarının Turizm ve turistik değerler üzerine projeler yürüttüklerini belirterek “Amerika dünyada turizmde ilk sırada gösteriliyor. Amerika 250 yıldır bir ülke olarak var. Karadeniz Ereğli 2 bin 500 yıllık bir şehir.  2000 yılına kadarki yazılan tarihlerde Ereğli’nin MÖ 500’de kurulmuş bir Yunan kolonisi olarak biliniyordu. İç taraflarda, Yassıkaya mağarası buluntularında, Ereğli’nin tarihi MÖ 2500 yıllarına kadar indirilmiş oldu. Ereğli ilk dönemlerde, İstanbul Kadıköy’ü kuranlar ve Ereğli’yi kuranlar aynı millettir, akrabadır” dedi.

Özçakır, ilçede bulunan tarihi ve kültürel değerler konusunda  katılımcılara bilgi verdi.

UYSAL: “BİZDEKİLER DAHA GÜZEL”

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal,  panelin sonuç konuşmasında Turizm konusunda altyapıyı Rahmetli Turgut Özal döneminde 1.0’ı yakaladıklarını, Türkiye’nin 1985’li yıllara kadar turizmden bihaberken, en fazla ziyaret edilen 6. Ülke olmanın gurur verici olduğunu söyledi.

Fakat turizmden elde edilen gelir düzeyi bakımından 10. Sırada bulunduğunu ifade eden Uysal şöyle dedi:

“Konuşmalarda ‘ağlayan çınar’ hakkında bir şey söylendi. Biz çınarların da daha uzun yaşaması için çalışmalar yaptık. Belediyeye giderken o çınara her sabah bakıyorum. O çınar ağlayan çınar değil ama o çınarda da gözetleyen bir göz var.  Ağlayan çınar oraya da denilebilir. Oradaki çınarın ön tarafı görünüyor, arka tarafı da saklı kaldığı için her türlü kötülüğe maruz kalıyor. Bırakalım biz Manyas’ın ya da Mudurnu’nun ağlayan çınarını önce kendi çınarlarımıza bakalım. Çok daha güzel çınarlarımız olduğunu düşünüyoruz.”

ÇEŞTEPE HER ZAMAN GEZİLEBİLECEK

Çeştepe’nin festivallerde gezilip gezilemeyeceğine ilişkin Gürdal Özçakır’ın sorduğu bir soruya dikkat çeken Uysal şöyle konuştu: “Çeştepe sadece festivallerde değil, her zaman gezilebilecek. Biz onun protokolünü yaptık, askeri alanlardan müsaadeyi aldık. Gerek Çeştepe,  gerek Kaletepe normal zamanlarda da gezilebilecek ama bizim askeri alandan farklı bir yol yapmamız lazım.  O da ne söyleyeyim. Argonatlardan bahsedildi. Argonat gemisi yaptırıp sahile koyup, Çeştepe, Ölüce Deniz Feneri’ne deniz yoluyla gitsek farkındalık yaratmış oluruz. Bizler her ne kadar eski bir coğrafyaya da sahip olsak, birbirine benzer coğrafyalardan farklı bir coğrafyamız olduğunu ispatlamamız lazım. Ölüce Deniz Feneri veya Çeştepe’ye karayoluyla her yerde gidilebiliyor. Çeşitli tarihi alanlardaki gezinti alanlarına kara yoluyla, mağaralardan, köprülerden gidilebiliyor. Argonat gemisiyle gittiğinizi düşünün. Size küçük bir kürek de verilebilir çünkü çağımızın en önemli şeylerinden biri deneyim yaşatmak. Bunu da sağlamamız gerek.”

Ereğli Belediyesi’nin somut  miraslar konusunda tescillemelerini tamamladığını ancak somut olmayan miras üzerinde de çok fazla çalışmalar yapıldığını ifade eden Uysal şöyle konuştu: “Bence en önemli arşive Kdz Ereğli Belediyesi sahip. Etrafımızda her şey bizim dokunmamızı bekliyor: biz açık hava müzesiyiz farkında değiliz. Bırakın ağlayan çınarları, her şeyimiz ağlıyor. Cehennemağzı mağaraları ağlıyor, çınarlar ağlıyor, ölüce deniz feneri ağlıyor. Biz yanımızda olanları fark etsek Kdz Ereğli en önemli arşive sahip. Ama gariptir yok sayılıyor veya biz kendi gücümüzün, miraslarımızın farkında değiliz. 7. Ayasofya, Orhan Gazi Camii kaç yerde var? Cehennemağzı mağaraları, Herkül’ün hikayesi hangi ilçede var. Öyle bir mirasa sahibiz ki, tarih miras olarak en güzel yerlerden biri antep, bir tanesi urfa’dır. Bana deseler ki git Urfa’ya, git Antep’e; hayallerini orada mı gerçekleştirmek istersin, burada mı diye sorsalar ben hiç düşünmeden Ereğli derim.

Gastronomi açısından o kadar zengin olmayabiliriz ama bir kabuklupakla, bir zılbıt her yerde yok. Beraber olalım, birlikte olalım, Kdz Ereğli’yi dünyanın en şanslı, Allah’ın tüm nimetleri verdiği ilçedir. Hepsi dokunmamızı bekliyor. Bizler belediye olarak elimizden gelenleri yapıyoruz. Ancak diğer yaptığımız güzel şeyleri anlatamadığınız gibi, veya anlaşılmadığımız gibi, bu konuda da anlaşılamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz.”

Uysal, konuşmasında panele katılımın düşüklüğünden duyduğu üzüntüyü de ifade etti.

Editör: TE Bilisim