Ulu Cami altında Gülüm Kuyumculuk olarak yıllardır faaliyetini sürdüren Kuyumcular Odası Başkanı Nihat Çetin Çelik, 7 yaşında başladığı ticari hayatını başarılı bir işadamı olarak taçlandırdı.



Zonguldak’ın parklarında ayakkabı boyacılığı yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Çelik, 9 yaşında kuyumcu çırağı olarak başladığı işinde bugün patronluğa yükselirken, Zonguldak’ın en güvenilir müteahhitleri arasında yer almayı başardı.



Sizi tanıyabilir miyiz?



1965 Doğumluyum.  1974 Yılından buyana kuyumculuk mesleğinin içerisindeyim. 9  Yaşında başladığım kuyumculuk mesleğine 41 senedir aktif olarak çıraklık, kalfalık ve işyeri sahibi olarak devam ediyorum. Kuyumcular Derneği Başkanlığı görevini yürütüyorum.



Çok küçük yaşlarda çalışmaya başladığınıza göre zorlu bir hayat yaşamışsınız.



7 Yaşında çalışmaya başladım. Mecburiyetten çalışmaya başladım. Babam akciğer hastasıydı, eve para girmediği için mecbur kalmıştım çalışmaya. Hem okudum, hem çalıştım. Liseyi Mehmet Çelikel Lisesi’nin akşam lisesinde okudum. Ondan sonra Üniversiteye gitmedim tabi. Gidecek durumum yoktu.  Parklarda ayakkabı boyacılığı yaparak çalışma hayatına girdim. Zonguldakspor’un maçlarında su satıyordum. Ciklet satardık öyle başladık hayata. Hani uzun atlama rekorları var ya, insanlar gelsinler o hastane tarafındaki üst duvardan 7 yaşındaki çocuğun nasıl atladığını görsünler. Oradan önce bidonu atıyorduk, sonra kendimiz atlıyorduk.  Çok uğraştım, çok didindim.



Yeni yumurtadan çıkmış karetta karettalar olur ya. Binlercesi çıkar ama, 30-40 tanesi hayatta kalıyor. Biz hakikatken öyleydik. Binlercesi yola çıkıp da bu günlere gelen işadamlarından biri olan. Allah yüzümüze güldü, şansımız yaver gitti çok şükür. Bir de hayata nasıl başlarsanız düzgün, dürüst bir şekilde öyle devam ettiğinizde emin olun başarılı oluyorsunuz. Yani dürüstlük çok büyük bir şans, büyük bir avantaj…



Çıraklıktan patronluğa nasıl yükselebildiniz?



Gündüzleri çalıştım, akşamları akşam lisesine gittim. Askere gittim. Askerde de bir anım vardır. Onu da paylaşmak istiyorum sizinle. Benim ayaklarım ileri derecede düztabandır. Yürümekte çok zorlanırım. Askerde bana çürük raporu verdiler.  28 Kişi çürük raporu aldı. Ben almamak için direttim. Komutan bana niye çürük raporu almak istemiyorsun oğlum, sizin orada askerliğini yapmayana kız vermiyorlar mı” dedi. “Askerlik yapanların yanında ömür boyu boynu bükük gezeceğime vatan borcu namus borcudur. Ben askerliğimi yapabilirim” dedim. Hiç unutmam Alanya’lı bir yarbaydı. Alnımdan öptü beni.  Geceleri ayaklarımın ağrısından ağlayarak askerliğimi tamamladım.



Çürük raporunu almadığım için onurluyum, gururluyum.  Bu vatana namus borcunu ödemeyenlere Allah akıl fikir versin. Askerliğimi yaptım geldim. Evlendiğim kadın asker arkadaşımın akrabası. Bir şey söyleyeyim mi size? Ondan sonra bütün işlerim rast gitti. Dünyanın en mükemmel kadını ile evlendim.  Bana çok destek oldu, sahip çıktı. Allah ondan sonra bizim her işimizi gücümüzü rast getirdi. Çok şükür.   Gençlere tavsiyemdir mutlaka çalıştıkları işlerde sebat etsinler. Çalışsınlar, çabalasınlar, uğraşsınlar, azimli, hırslı, çalışkan olsunlar. Mutlaka başarı elde ediliyor.



Bundan sonraki hedefleriniz nedir?



Yapmı ş olduğumuz inşaat projelerini yüzümüzün akı ile bitirip, mutlu bir şekilde insanlar evlerine otursunlar. Allah razı olsun desinler. Onların mutlu olduğunu görmek, güzel bir şekilde evlerini teslim etmekten daha büyük bir mutluluk olur mu? Biz ev yapmıyoruz, yuva yapıyoruz. O insanların mutlu, huzurlu bir şekilde evlerinde oturmaları, onlardan taktir almak en büyük haz ve başarı  bu işte.



Zonguldak için Vali Ali Kaban



ve Metin Demir şanstır



Zonguldak’ın yatırım ve ekonomi olarak dip yaptığını belirten Kuyumcular Odası Başkanı Nihat Çetin Çelik, gelinen noktaya isyan, politikacılara ise sitem etti.



Çelik, Vali Ali Kaban ile Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir’in Zonguldak için büyük bir şans olduğunu söyledi.



Zonguldak, takipteki alacakların toplam krediye oranında en sadık iller sıralamasında son sırada yer aldı. Sizin tespitiniz nedir?



Zonguldak’ta müteşebbisin olmamasından, ticaret erbabının yaptığı yatırımın karşılığını alamaması, kömür ocaklarının kapanıp, orada çalışan insanların kredi çekip çok zor durumda olduklarından dolayı kredilerini geriye ödeyemiyorlar. Tüm bunlara bağlı olarak da esnafta çektiği krediyi ödeyememiştir. Hakikaten çok büyük bir sıkıntı ve kaos var Zonguldak’ta.



Zonguldak’ın bu kaosu atlatabileceğine inanıyor musunuz?



Çok şanslı olduğumuz iki taraf var. Sayın Valimiz Ali Kaban ile TSO Başkanı Metin Demir’in Zonguldak için birer şans olduğunu düşünüyorum.  Sayın Valimiz Ali Kaban bugüne kadar hiçbir valinin yapmadığını yaptı. Şehire sahip çıktı. Bu bir gerçek.  Kent için elini taşın altına koydu. Galericiler Sitesi, Mobilyacılar Sitesi gibi projelerin hayata geçmesi dışarıya giden ekonominin kent içerisinde kalması, ekonominin canlanmasıdır.



Diğer büyük bir şans da Ticaret Odası Başkanı Metin Demir ve Yönetimi’dir.  Şu anda aktif olarak çalışıyorlar. Sağolsun Sayın Valimiz de kentin önünü açtı. Kentin önünü açacak projeleri destekliyor. Dipten sonra tekrar bir çıkış olursa ki, olacaktır. Çünkü, bürokrasi ile Ticaret erbapları bir arada olunca bu kent kalkınacaktır.



Kaldı ki, Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer’de çok çalışkan, çok başarılı. Üniversitesi de başarı Zonguldak’ın başarısı ve aynı zamanda markasıdır. Sayın Rektörümüz Zonguldak’ın Üniversitesi’ni marka haline getirmiştir. Bölgede ilk ve tek olan pek çok projeye imza atmıştır. Makamlarında başarılı olan her bürokrat Zonguldak’ın bir değeridir ve Zonguldak’a değer katmaktadır.



Metin Demir ile birlikte TSO ve Zonguldak’a bir heyecan geldiğini düşünüyor musunuz?



Ticaret Odası’nda üye olarak varım ama, bu yönetimle birlikte görev verilirse çalışmak isterim. Neden çalışmak isterim?  Hakikaten ilk defa bu dönemde bir şeyler olmaya başladı. Kıvılcımlar, heyecanlar oldu. Bu şehri çok seviyoruz, bu şehirden gitmek istemiyoruz. Zaten yeterince düştü bu şehir, artık bundan aşağıya düşmesin istiyoruz. Bu şehirde kalmak, bu şehirde yaşamak istiyoruz. O yüzden satıp da bu şehirden ayrılıp mülteci gibi yaşamak istemiyoruz. Bizim buradan çıkmaya, kaçmaya niyetimiz yok.   Bu şehrin kalkınması için bize destek olan, uğraşan, didinen Vali’mize de, Ticaret Odası’na teşekkür ederim.



Bir esnaf olarak Zonguldak Belediyesi’nden beklentiniz nedir?



En büyük sorunlardan biri otopark sorunudur. İnsanlar araçlarını park edemiyor, park etseler ceza yiyorlar. Yasaklarla bir yere varamazsınız. TTK’nın bu kadar boş arazisi var. Dere kenarı olduğu gibi boş.  Çok büyük bir otopark yapılabilir. Devlet imkanı olarak yapılamıyorsa, müteşebbisler, ticaret erbapları yapabilirler.



Son sözler….



Bu kentin bir kıvılcıma ihtiyacı var. İnsanlar hevesli, böyle bir kıvılcım olduğu zaman çok fazla destekçisi olacaktır. Çok fazla sahip çıkanı olacaktır. Benim gibi artık yeter diyen olacaktır. Bu şehirde yaşayıp da ben nasıl isyan ediyorsam, bu sıkıntıları görüp de isyan ediyorsam benim gibi gocunan, isyan eden, rahatsız olan işadamları var.



Özel sektöre destek verilsin. TTK işçi alamıyorsa desteklenen özel sektör alsın işçiyi. Yerli otomotiv buraya yapılsın. 41 Yıldır bitmeyen Filyos Projesi artık bitsin. Allah aşkına artık yeter. Devrek, Ereğli yolunun bitirilememesi çok büyük bir ayıp, şehire hala bir yatırım gelmemesi  bence büyük bir ayıp. Artık laf salatalığı istemiyoruz.  Bu lafları bırakın artık. Artık bir şeyler görmek istiyoruz.



Eren Enerji’nin gündüz uyuyup da, gece sabaha kadar saldığı dumanların insanları zehirlemesi bence en büyük sorun.  Yani, yüzünüze gülüp de arkanızdan hançerlemenin bir şeklidir bu.  Allah aşkına  arkadan vurmaya gerek yok.  Eğer Zonguldak halkı zehirlenecekse yerli kömür üretiminde bizim insanlarımız çalışmalı. Hem dışarıdan kömür getireceksiniz, hem Zonguldak insanını zehirleyeceksiniz, hem de bizim insanımız işsiz gezecek. Bu işin karşısındayız.



 

Editör: TE Bilisim