Damla Özel Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi, Damla Tavukçuluk ve İnşaat şirketinin sahibi, CHP’nin gelecek vadeden isimlerinden biri olan Umut Başoğlu ile siyaseti, ticareti ve Zonguldak’ı konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz?



Çaycuma Serdaroğlu köyündeyim. Genelde hayatım Nebioğlu Beldesinde geçti. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yüksek okulu, ardında da Anadolu Fakültesi’nden mezunum. 2004 Yılında Özel Eğitim kurumu alanında görev yapmaya başladım. Yine kendimize ait Damla Özel Eğitim Merkezi’nde kurucu müdürlük yaptım. Bu arada Merkezi Ankara’da olan Türkiye Özel Eğitim Kurumlarının Yönetim ve Denetim Kurullarında bulundum. 2009 Yılındaki yerel seçimlerde CHP’den İl Genel Meclis Üyesi oldum. Bu görevim 2014 yılına kadar sürdü. Bu görevdeyken 2011 yılında Çaycuma CHP İlçe Başkanlığı görevini yaptım. 2014 Yılında CHP’den Milletvekili aday adayı oldum. Ön seçimi 6. sırada bitirdik. 6. Sırada seçimi bitirdik ama milletvekili adaylarımızla birlikte alanlarda çalışmalarımızı yaptık.



Özel Eğitim Merkezi’nin yanı sıra asli işim tavuk sektörü. Tavukçuluk sektöründe entegre firmalarla çalışan Tavukçuluk firmamız var. Tavuk üreticiliği yapıyorum. Bunun yanında Tavuk çiftliklerinin anahtar teslim inşaatını yapıyoruz. İçerisindeki tüm makine ve tesisatını kendimiz yapıyoruz. Tavuk çiftliği için lazım olan tüm ekipmanları kendimiz üretiyoruz. Yani çatısından temeline kadar, içerisinde bulunması gereken tüm makine ve ekipmanlar dahil yapıyor ve üretiyoruz. Elektriğinden, suyuna kadar hepsini yapıyoruz.



Eğitimden, Tavukçuluğa geçiş nasıl oldu?



2000’li yıllarda tavukçuluk bu bölgede yeni yapılmaya başlandığı tarihlerde ben de bu sektöre girmek istiyordum. Bu hayalin gerçekleşmesi için şartların oluşması gerekiyor. Şartların oluşmasıyla birlikte bizde kendimizi sektörün içerisinde bulduk.



Siyasete ara mı verdiniz?



Siyaseti bir adım geriye aldım. Arkadaşlarımıza desteğimizi yine sürdürüyoruz. CHP Çaycuma İlçe Teşkilatında bize nerede ihtiyaçları olursa, çalışma ve mücadele anlamında tabi ki yanlarında olacağız. Ama şu anda Umut Başoğlu siyaseti bir adım geride takip ediyor.



Peki, ne zaman bir adım öne geçmeyi düşünüyorsunuz?



Onu zaman gösterecek. Bugünden bir şey söylemek çok mümkün değil. Siyasetin genel anlamda nasıl bir süreç geçireceğini şu anda kestirmek mümkün değil.



Siyasetteki hedefiniz nedir? Milletvekili adayı oldunuz ama Belediye Başkanlığı’nı düşündüğünüz oldu mu?



Siyasette şurada olsam dediğim hiç olmadı. Hırslarımla şuraya geleyim dediğim hiç olmadı. Zaten çevremdeki arkadaşlarımda bunu çok iyi bilirler. İnsanlara fayda sağlamak beni manen mutlu ediyor. Siyaset doğru mecrada yapılırsa, görev yapmış olduğunuz siyasi partiye ve mensuplarına, çevreye, doğru adımlar atılırsa daha net ve kalıcı şeyler çıktığını göreceksiniz. Ama, önce sizin doğru mecrada siyaset yapmanız gerekiyor. Yani siyaseti hırslarınız, egolarınız, kibirleriniz noktasında yapmaya kalktığınızda belki siz 200 km. hızla ilerliyorsunuz ama önünüze nasıl bir duvar geleceğini bilmiyorsunuz. Orada parçalanabilirsiniz. Onun için siyaseti daha böyle ihtiyatlı, daha sağlıklı zeminde, daha sağlıklı insanlarla yapmak gerekiyor. Dostluklarla siyaset yaparsanız siyaset daha keyifli ve faydalı olur. Fakat, siyaset üstüne dostluklar kurarsanız bununla bir yere varamazsınız. Biz siyaseti hep dostluklarla yaptık. Siyasetin üzerine yapmacıktan arkadaşlarımızı kucaklayıp siyaset yapmadık. Ve bundan sonra da bu çizgimizde siyaset yapacağız. Ekip ruhuyla siyaset yapacağız. Yani “Biz” olgusuyla siyaset yapacağız “Ben” egosuyla siyaset yapmayacağız. Zaten kendi başına Umut Başoğlu hiçbir şeydir. Birbirine inan, güvenen insanlar siyaset yapar. Birbiri ardından Bizans oyunları yaparak siyaset yapmak insana zarar verir.



Ticaretteki başarınızı neye borçlusunuz?



Ben ilkokul 5. sınıfta başladım çalışmaya. Dayımın yanında yıkama-yağlamada çalışırdım. 19 Yaşında liseden sonra Perşembe’de ve Kozcağız’da olmak üzere iki tane spot dükkanı açtım. Ticaret bir heves ve sevda benim için. Ticaretteki o başarıyı ya da başarısızlığı çok değerlendirmedim aslında. Çünkü, ticaret bir süreçtir. Siyaset gibi uzun solukludur. Ben her zaman söylüyorum Çaycuma’da bir Zeki Yurtbay örneği vardır. Ticarette duayendir, başarıdır.  Bizimde her zaman ticarette örnek aldığımız kişidir Zeki Yurtbay. Türkiye’ye, Dünya’ya malolmuştur.



Ticari olarak yeni hedefleriniz var mı?



Ticarette ileriye dönük tabi ki yeni kararlar almak, yeni düşünceler ortaya koymak gerekiyor. Önümüzdeki süreçte yeni kararlarla birlikte bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Ben ticarette hayal değil de kararlılığın mutlak olduğunu düşünüyorum. Bu güne kadar da hedeflerimize kararlılıklar doğrultusunda vardığımızı söyleyebilirim.



Zonguldak’ı bir işletmeci gözüyle değerlendirebilir misiniz?



Ülkenin ekonomisine Zonguldak’ın verdiği katkılar ile ülkemizin Zonguldak’a verdiği katkılara baktığımız zaman üzülüyoruz. TTK’nın çok ömrü olduğunu düşünmüyorum. Ama peki Zonguldak’ta ne yapmalıyız? Önce Kalkınmada Öncelikli İller arasına alınması gerekiyor. Tüm siyasi erklerin, aktörlerin mutlaka bu konuyla ilgili mücadele etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ticaretin mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Filyos Vadi projesinin mutlaka hayata geçmesi gerekiyor. Ancak, bu projenin hayata geçeceğine inanmak çok zor. Filyos Vadisi gibi ciddi bir proje kapanın elinde kalıyor. Filyos Vadi Projesinin dışında Zonguldak’ın bir kurtuluşunun olduğunu net anlamda görmüyorum.



 
Editör: TE Bilisim