Zonguldak listeden çıkarıldı…

Önceki gün Ankara kaynaklı elimize 40 İlin yer aldığı AK Parti listesi gelmişti.

O listede Zonguldak Belediye Başkan adayı olarak Özcan Ulupınar yer alıyordu.

İlk haberi duyuran haber sitesi biz olduk.

Onlarca telefon aldık.

Ulupınar’ı kutlayanda vardı, tepki gösterende.

Haberin, yanlış bilgi olduğunu söyleyende.

Hatta algı operasyonu yaptığımızı iddia edende oldu.

Siyasette bir dakika içerisinde her şeyin değişebileceğini son açıklanan liste ile bir kez daha görmüş olduk.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 50 İlin Belediye Başkan Adayı yarın (Cumartesi) açıklayacak.

İlk listede yer alan Bayburt ilinde Mete Memiş değiştirilmiş, İl Başkanı Fatih Yumak aday yapılmış.

Zonguldak, Sivas ve Konya illeri ise listeden tamamen çıkarılmış.

Diğer iller ve adaylar son listede de yer alıyor.

Demek ki, sıkıntılı olan İl yada isimler listeden çıkarılmış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zonguldak’ı revize edecekse CHP boşuna sevinmesin.

***  ***

AK Parti seçimi kimle alır?

Zonguldak merkezde seçimi almak öyle kolay değil.

CHP’nin Zonguldak da kemik oyunu bölecek bir aday çıkarmalı AK Parti.

İttifak olsun, olmasın, MHP’lilerden samimi olarak oy alabilmeli.

Denenmemiş, siyasete doymamış…

İlk genel seçimde Belediyeyi yüzüstü bırakıp Milletvekilliğine sıçramayacak bir aday bulmalı.

Irkçı olmamalı, 70.5 milleti kucaklamalı.

Zonguldak belediyesi adı altında kendi ticaretini yürütecek bir isim olmamalı.

Kumu-çakılı, kömürü, keresteyi, petrolü, arabayı, daireyi, bilumum her ürünü satma hırsı olmayan, belediyelerle ticareti düşünmeyen bir aday bulmalı.

Ekonomik kaygıları da olmamalı.

İnsanları, teşkilatları birbirine kırdırmayan, küstürmeyen, kinle siyaset yapmayan…

Psikolojik sorunları olmayan, hap içmeden insanlara tahammül edebilen…

Tavrı, tarzı, ilişkileri net bir aday bulmalı.

Çaycuma’dan Kantarcı gelirse maya tutmaz bu şehirde.

Devrek’ten Ulupınar ile zaten olmaz.

Ereğli’den Posbıyık ile mümkün değil…

Özcan Ulupınar kırılıp, darılabilir.

Aday olmak bir şey değil, “Sen Zonguldak da seçimi alabilir miyim” diye sor kendine.

Sonra yaptıklarına, sözlerine bir bak.

Kendisi insanları kategorize ediyor, ırkına bakıyor.

Biz yazınca alınganlık yapıyor.

“Zonguldak’ta kemençenin sesini keseceğiz” demek, ne demek?

Devrek Belediye Başkanlığı’nda iki dönem yaptı.

Çıkıp açıklasın, ne yaptığını.

Devrek’e hizmet edememiş bir isim, Zonguldak gibi zor bir şehirde ne yapabilir?

Muharrem Akdemir gibi koltuk işgal edecekse olur tabi ki…

İki dönem Milletvekilliği döneminde ne vermişler Zonguldak’a kavgadan başka.

İnsanları birbirlerine düşman ettiler bu şehirde.

Mecliste yemek ısmarlama ile, insanları kutuplaştırma ile 3 yılı heba oldu Zonguldak’ın.

“Zonguldaklıları ben doyuruyorum Ankara da” der mi insan?

Mecliste yumruk atmanın dışında ne yapılmış?

TTK mı ele alınmış, Filyos Projesi mi hayata geçmiş?

Teşvik mi alınmış., istihdam ortamı mı oluşturulmuş?

Hastanelerdeki doktor açıkları mı giderilmiş, cihaz eksiklikleri mi tamamlanmış?

Ne yapılmış, söyleyin biz de bilelim…

Hakikaten Özcan bey çıksın açıklasın.

Siyasete girdiği günden buyana, ne yaptığını açıklasın.

Zonguldak’a Başkan olursa ne yapaklarını anlatsın.

Kendi ticaretinde nasıl büyüdüğünü de açıklasın.

Kendi, siyasi yaşamındaki başarısını anlatsın.

Ankara da kurduğu ticari işleri de anlatsın.

Hepsini yazalım.

Haksızlık ediyorsak da çıkıp özür dileyelim kendisinden.

***  ***

Kantarcı’nın planları…

CHP'de, Zonguldak da olduğu gibi Çaycuma’da da belirsizlik sürüyor.

Her ne kadar Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, yeniden aday yapılacağı algısını oluşturmaya çalışsa da, CHP’nin vize vereceğini düşünmüyorum.

Çünkü, takke düştü kel göründü.

Genel Merkezin “Kendi adayımızla yolumuza devam edeceğiz” yazısı Bülent Kantarcı’nın içindeki canavarı ortaya çıkardı.

Sosyal medyada şuurunu kaybetmiş gibi, İlçe Yönetimine ve bazı partililere “Çete” yakıştırmaları, Çaycuma da kendiyle birlikte CHP’ye ciddi bir şekilde zarar verdi.

“Tabanınız yok, CHP sizi hak etmiyor, siz CHP'yi hak etmiyorsunuz. Siz başarı nedir bilmiyorsunuz, anlamıyorsunuz, hazmedemiyorsunuz, küstahsınız, yalancısınız." sözleri saldırgan tavrından yalnızca bir kaçı.

Genel Merkez, Kantarcı’nın 24 Haziran seçimlerinde kesinlikle CHP’ye çalışmadığını biliyor.

Kantarcı hizmet yapıyor olabilir ancak asosyal yapısı nedeniyle halkla arasına büyük bir duvar ördü.

Saldırgan tavrı nedeniyle partisi ile çatışmalar yaşadı.

Kantarcı; akıllı ve zeki.

Ancak, içindeki “id”ini susturamadı, “egosu”nu yenemedi.

Şimdi soru şu; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan net cevap almayan Kantarcı ne yapacak?

Hedef yaptığı İlçe Yönetimi ve bazı partililerin, Genel Merkez tarafından istifalarının alınması için savaşını sürdürecek mi?

Yoksa, geri adım atmış gibi gösterip, adaylık vizesi için yeni gösterimlerini vizyona koyacak mı?