Seçim biteli 5 gün oldu, Selim Alan mazbatasını bugün aldı ve makama oturdu.

Atı alan Üsküdar’ı geçti yani.

Ama seçimle birlikte Zonguldak Belediyesi’ni de kaybeden CHP’de, tantana-şamata uzun süre devam edeceğe benziyor.

Çünkü dünkü yazımda da altını çizdiğim gibi CHP’liler özeleştiri yapmak yerine, hala günah keçisi aramakla meşgul.

Bazı şeylerin değeri kaybedilince anlaşılıyor sanırım.

Zonguldak Belediyesi kesintisiz 2 dönemdir CHP’de.

Bugün CHP’ye seçim kaybettirenler, düne kadar CHP’ye seçim kazandıran Muharrem Akdemir’i beğenmiyorlardı.

Her fırsatta, her ortamda Başkan Akdemir’in beceriksizliğinden, başarısızlığından bahsediyorlardı.

Aslında kaçırdıkları şuydu…

Akdemir’i ve belediyeyi yerin dibine sokarken, CHP’nin çöküşünün de alt yapısını oluşturuyorlardı.

Parti yönetimi, milletvekilleri ve belediye başkanı arasında sağlıklı diyalog, birlik ve beraberlik olmadığında, başarı da olmuyor.

Eğer bir memlekette partisi ne olursa olsun, belediye başarısızsa;

Merkez ilçe başkanı da başarısız demektir.

İl başkanı da başarısız demektir.

Milletvekilleri de başarısız demektir.

Belediye meclisi de başarısız demektir.

Çünkü birbirini tamamlayan silsiledir tüm bunlar.

Aday adayları seçilme hakkını kullanıp aday olurlar.

Fakat adayı belirleyen bu silsileler zinciridir.

Onun için başarısızlığı tek başına başkana yüklemek haksızlık olur.

Ortada bir başarısızlık, bir seçim yenilgisi varsa, bu başarısızlığa neden olan bir ekip vardır.

Sadece Akdemir değil, Eşref de başarısız

Muharrem Akdemir başarısızdı diyelim.

CHP’liler çıkıp bana İsmail Eşref’in başarısını anlatsınlar.

Hadi anlatın bana, İsmail Eşref parmakla gösterilecek ne yaptı?

Hatırlayın Şenol Şanal’ın proje tanıtım törenini.

Törenin onur konuğu İsmail Eşref’ti.

Geçmişte hayata geçiremediği projenin sunumunu bile yaptı.

Peki, mevcut Belediye Başkanı Muharrem Akdemir neredeydi bu törende?

Yoktu!..

Çünkü o törene çağrılmadı.

İşte hatalar zincirinin ilk halkası bu noktada oluşturuldu.

Son dakikaya kadar İsmail Eşref DSP’den aday olmak için bekledi.

Anketler yaptırdı.

Sonra büyük bir ailenin küçük bir ferdi devreye girdi ve İsmail Eşref çark etti.

İsmail Eşref neden çark etti, kimler onunla görüştü, hangi pazarlıklar yapıldı?

Bu soruların cevaplarına, önümüzdeki süreçte cevap arayacağız.

Geçmişte yaşanan her ne olursa olsun, her ne yaşanırsa yaşansın…

İster başarılı, ister başarısız olsun, İsmail Eşref’in yanı sıra Muharrem Akdemir de sahaya sürülebilseydi, inanın sonuç böyle olmazdı.

Eğer bu memleketin sahilinde, çarşısında umumi hela bile yoksa.

Atık sular açıktan akıyorsa.

Her yağmurda çarşısını su basıyorsa.

Hala asfalt yüzü görmemiş sokakları varsa.

Sahilindeki neredeyse bütün işyerleri kaçaksa.

Caddelerinde asfalt yoksa.

Trafiği keşmekeşlik içindeyse.

Otopark sorunu varsa.

Yeşil alanları, sosyal tesisleri yoksa.

O zaman sadece Muharrem Akdemir değil, bu memleketi son 20-25 yıldır yöneten İsmail Eşref de, Secaattin Gonca da başarısız başkanlardır.

Sahi CHP’nin Deniz’i nerde?

Tabi CHP’de seçim yenilgisinin en büyük mimarı, bu çöküşü hazırlayan da milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’dır.

Eğer Deniz Yavuzyılmaz, aday belirleme sürecine Sayın Ali Uzun’u dahil etmemiş olsaydı, CHP’de aday belirleme süreci çok daha sağlıklı ve hızlı işleyecekti.

 Yavuzyılmaz, partisinin hiçbir aday adayı ile seçim kazanılamayacağını düşünmüş olsa gerek, parti dışından Ali Uzun’u CHP Genel Merkezi’nin gündemine soktu.

Aslında amacı Harun Akın’ı aday yapmamaktı.

Kendi kişisel hırsları ve siyasi çıkarları uğruna, Harun Akın’ın önünü kesme konusunda başarılı olan Yavuzyılmaz, maalesef Ali Uzun’u aday yapma konusunda aynı başarıyı gösteremedi.

Yavuzyılmaz’ın aday yapmak için çırpındığı Ali Uzun ne yaptı dersiniz?

Öncelikle rengini belli etmek için yeğeni Murat Uzun’u Ak Parti Meclis listesinin birinci sırasına yazdırdı.

Yetmedi son dönemeçte açık ve net bir şekilde seçim çalışmalarına katılarak Ak Parti adayı Dr. Ömer Selim Alan’a destek verdi.

İşte Yavuzyılmaz siyaseti bu kadar biliyor.

Sahi, CHP’nin Deniz’ini 1 Nisan’dan sonra gören var mı?

Hatırladığım en son Enerjisa’nın çalışmalarını metre metre, santim santim denetliyordu.

Ben size diyorum bu adam sandığınız gibi devrimci değil, tam bir popülist…

Az önce de altını çizdiğim gibi Yavuzyılmaz CHP’nin Zonguldak’taki çöküşünün mimarıdır.

Yavuzyılmaz’ın boyundan büyük siyasi entrikalarını, yaşından büyük hesapların yorumlamaya önümüzdeki süreçte devam edeceğim.

Sonuç olarak, CHP’nin seçim yenilgisinin sorumlusu ne tek başına Muharrem Akdemir’dir ne de tek başına Şenol Şanal’dır.

DOSTÇA KALIN…