Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Pazar günü yapılan CHP İl Kongresinde, İl Başkan adayı Hakkı Güney’in listesinde kurultay delegeliğine aday gösterilen Çaycuma İlçe Kadın Kolları Başkanı Senem Ağzıküçük’ün  istifasını istiyor!

“Çaycuma İlçe Kadın Kolları Başkanı vakit geçirmeden istifa etmeyi düşünmelidir” diyor Bülent Kantarcı!

Neden?

Kongrede İl Başkan adayı Hakkı Güney’in listesinde yer aldığı için…

Allah aşkına böyle bir istek olabilir mi?

Bülent Kantarcı’nın içindeki ‘id’ yine hortladı!

Yerel seçimlerde Çaycuma İlçe Başkanı ve Yönetimini de ipe sapa gelmez kaprisleri nedeniyle Genel Merkez tarafından görevden aldırmıştı.

Şimdi de İlçe Kadın Kolları Başkanı Senem Ağzıküçük’ün istifa etmesini istiyor.

Egosu yüksek, kibirli, ben merkezli, içindeki id ile ciddi sıkıntı olan Belediye Başkanlarının suçu yok.

Ego ve kaprislerine boyun eğen Genel Merkez’in şımarttığı çocuklar bunlar.

Zır zır ağlayan, yerlerde yuvarlanıp lolipop isteyen zengin çocukları var ya, onlara benziyorlar.

Biri Çaycuma'da biri Merkez'de!

Bülent Kantarcı’nın suç dosyaları…

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı demişken, bir süredir onunla ilgili dosya hazırlıyorum.

Araştırıyorum, dinliyorum, belge bekliyorum.

Eşine şiddet uyguladığı için mahkemelik olan CHP’li Bülent Kantarcı’nın sümenaltı edilen dosyalarını yayına hazırlamaya çalışıyorum.

Bekletilen suç dosyaları…

İktidar milletvekili ile ilişkileri…

Yeni Belediye Binası ihaleleri…

Uygulanan mobing nedeniyle istifa eden Fen İşleri Müdürü…

Biraz daha zaman alacak.

Bir Belediye, bir fabrika, bir tesis…

Dosya demişken…

Irmak kenarında olan bir Belediye, bir fabrika ve projesi hayata geçen bir tesisi de mercek altına aldık.

Bir ucu İstanbul, diğer ucu avukatlar, mahkemelerdeki dosyalar, bakalım detayında nelerle karşılaşacağız.

Unutmadan…

Bir de Merkeze yakın yerler var.

Rantın merkezine…

Zonguldak siyasetini dizayn etmeye çalışan iki Belediye Başkanı ve bir milletvekilinin, çaprazlama doğrudan temin işlerini de takip ediyoruz.

İki gün yazmadık, yazamadık diye unuttuğumuzu zannetmesinler.

Mart’ta ayazını yemiş, havası bozulmuş!

Bu şehirde ‘adamcılıktan’ bahsedecek en son isim Şenol Şanal’dır.

CHP İl Kongresinde 23. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın’a gönderme yapan Şenol Şanal’ın trajikomik açıklamasına bakalım.

“İlçe Başkanlığı seçimlerinde hava durumunu verdim, bugün de hava durumunu vereceğim. Bu partiye zarar verenler, aynaya bakmalı. Artık adamcılık bitmiştir. Delege arkadaşlarıma bunu söylemek isterim adamcılık bitmiştir ve buna da bir demeli” dedi!

Bu şehirde kim suçluysa o bağırıyor.

Harun Akın’ın da eleştirecek tarafları vardır elbette, tüm politikacılar gibi…

Ancak, 1995 yılından bu yana Harun Akın’ı tanıyoruz.

Ekibi oldu, siyasette arkadaşlarını hatalarına ve eleştirilere rağmen bırakmadı, satmadı, kimsenin adamı olmadı.

Adamları oldu, ama kimsenin gölgesi altında taşeron adam olmadı.

CHP’de tıpkı Harun Akın gibi kimsenin adamı olmayan bir çok isim daha var.

Mesela Mali Müşavir Tahsin Erdem…

Kimsenin adamı olmamıştır bu güne kadar.

Zerre kadar eğip-bükemezsiniz.

Hani derler ya; Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmez diye…

Fakat Şenol Şanal daha yeni ayak bastığı siyasette CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın, MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal’ın adamı, adayı olarak sahne almış,

CHP Zonguldak Milletvekili Aday Adayı Kemal Haberal’ın milletvekilliğinin önünü açmak istemiş,

Onların adamı, adayı olarak da Zonguldak Belediye seçimlerini, üstelik Ömer Selim Alan gibi bir aday karşısında kaybetmiş, rakiplerini ihanetçi ilan etmiş,

Zonguldak Belediyesini eliyle, Haberal’ların adamcılığı ile AK Parti’ye teslim eden bir ismin çıkıp da ‘adamcılık bitmiştir’ sözü kadar abes bir hava durum tahmini olabilir mi?

“Mart’tan sonra kendime gelemedim” diyen Şenol Şanal’a belli ki hala mart karı yağıyor.