Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) alınacak bin 500 işçi konusunda gelişmeleri takip edip aktarmaya çalışıyoruz.

Her gün onlarca mesaj geliyor.

Haberlere rağmen buradan aktaralım gelişmeleri.

Yaklaşık bir ay içinde TTK Genel Müdürlüğü ile Enerji Bakanlığı nasıl ve hangi şartlarda işçi alacağını belirleyecek.

Yani, alınacak işçiler konusunda kriter belirlenmiş olacak.

Her ne şekilde alınırsa alsın, alımların kamuoyu önünde kura ile belirleneceğini söylüyor yetkililer.

Şaibeye açık bir döneme giriliyor.

Özellikle AK Parti, bu konuda bir tavır koymalı.

Süreçle ilgili sürekli bilgilendirme yapılmalı.

Vatandaşın sömürülmesinin önüne geçilmeli.

Vatandaşta bir zahmet akılını kullanmalı.

ANAP Döneminde başlayan bir algı var.

İşçi listeleri partide yapılır, işçi simsarlarına işsizler teslim edilirdi.

İşsizlerin sömürülmesine müsaade edilir, 10-15 Bin dolar veren işe girerdi.

Zonguldak halkı almaya değil, vermeye alıştırıldı.

Zonguldak AK Parti Milletvekillerinin adı kullanılarak iş vaadi ile liste yapıldığı kulağımıza geliyor.

Milletvekilleri yada teşkilat mensupları yasal mevzuatı aşarak kimseyi TTK’ya işe aldıramaz!

Sistem, yasal mevzuat buna müsaade etmiyor.

Ama yok, çok param var diyorsanız sizin bileceğiniz iş!

Kanmayın, kandırılmayın, sömürülmeyin!

Sonra çıkıp kimseyi suçlamayın.

Bizden söylemesi.

***  ***

Kader değil, seçim!

Bu yerel seçimde kesinlikle kendi kaderimizi belirleyeceğiz.

Allah’ın bahşettiği böylesine güzel bir coğrafyada, bu denli rezil bir yaşam sürmeyi hak etmemeliyiz.

Bakın, Eskişehir’i, Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Dünya şehircilik ödülleri arasında Porsuk çayı ile finale kalan şehir haline getirdi.

Bizim Porsuğumuz da Üzülmez’in poklu deresi…

Geçtiğimiz yıl Fevkani Köprüsü üzerinde yürürken, Zonguldak İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, o poklu dereye istek üzerine şiir yazmıştı.

Tozlu yolda gezilmez,
Görülmeden sezilmez,
Gören, bilen; ezilmez,
Temiz olsun ÜZÜLMEZ.

Köprünün altı ÇAMUR,
İçinde pişer hamur,
Böyle geçer mi ömür,
Kara; tek bizim kömür.

Öyle, böyle ne demiş,
Şiir? O da neki demiş,
Bilmez ki yazıdan çiziden,
Söyler sızıdan seziden

Netice-i kelam;
Gönülden olana selam:
Dün gündüz yar hanesinde
İçtiğim bir çay idi...
Yollar çamur, dere mahmur
Yine gönlüm hoş idi.

Başka ne desin ki Emniyet Müdürü?

Böyle bir şehir, ancak bu şiiri yazdırır insan olana!

Kader değil, seçim anlayana!