Zonguldak Belediyesi’nin Haziran meclisi olaylı geçti.

‘Su’dan sebep, CHP Gurubu meclis salonunu terk etti.

CHP’ye destek veren MHP’liler ise sanırım verdikleri desteğe pişman oldular ki, oturdukları yerden kalkmadılar.

CHP Gurubu bugüne kadar gerçekten başarılı ve yapıcı bir muhalefet görüntüsü vermişti.

Özellikle Atınç Kayınova’nın sakin tavrı, olayları tahlil edişi ve sunuş şekli dört dörtlüktü.

Ama bugün gördüğüm CHP Gurubu’nun, bugüne kadar sergilediği tavırdan eser yoktu.

Mesele önemliydi oysa.

Ek gündem maddesi de biraz emrivaki olsa da gayet mantıklıydı.

Neydi mesele?

Suda yüzde 40 indirim.

İndirimin gerekçesi neydi?

Başkan Selim Alan’ın ve Ak Parti’nin seçim sathında verdikleri söz.

Ne demişti Başkan Selim Alan?

‘Zonguldak en pahalı suyu kullanıyor…’

CHP Gurubu’nun, bu söylemler ve sözler karşısında suda indirim istemesi gayet doğal ve yerinde bir talep.

Ama bu talebi gündeme getirme şekli tam anlamıyla fiyasko.

CHP’nin yapması gereken, suda indirim istemekti.

Ama suda yüzde 40 indirim istemek, hem popülist, hem de art niyetli bir yaklaşım.

Daha seçim biteli 2.5 ay bile olmamış.

Üstelik bu belediyeyi 120 ay, yani 10 yıl boyunca CHP yönetmiş.

Şimdi kalkıp, emir verir gibi ‘yüzde 40 indirim yapacaksın’ demek, peşinde de muhalefette olduğunu bildiğin halde 2 gündem maddesinin iptalini istemek, sonra da bu istekler reddedilince salonu terk etmek, topu taca atmaktan, şov yapmaktan başka bir anlama gelmez.

Halk size muhalefet etme görevi vermiş.

‘Bugüne kadar yönettiniz, şimdi de gidin muhalefet edin’ demiş…  

O zaman geleceksiniz o meclis salonuna, doğrularınızı sonuna kadar savunacaksınız.

Yanlışlara da sonuna kadar muhalefet edeceksiniz.

İradenizi ortaya koyacaksınız.

Gerekirse, doğrularınız için sesiniz kısılana kadar tartışacaksınız.

Tüm gazeteciler orada.

Elmas TV meclis toplantısını canlı yayınlıyor.

Herkes o salonda yaşananları görüyor.

Salonu terk etmek ne demek?

Doğruya el kaldırıp ‘evet’ dersin…

Yanlışa el kaldırıp ‘hayır’ dersin…

Sonra çıkar siyasetini yapar, kamuoyu oluşturursun.

Öyle, ‘önergem kabul edilirse varım’, ‘önergem reddedilirse yokum’ mantığının olduğu bir demokrasi anlayışı olmaz.

Salonu terk ederek, neyi başardınız?

Suda indirim mi oldu?

İmar değişikliği gündemden mi çıktı?

Bir kez daha altını çizmek istiyorum.

Bu belediyeyi, dorusuyla-yanlışıyla, eksiğiyle-fazlasıyla 10 yıl CHP yönetti.

Su pahalıysa, ki pahalı, 10 bu halka bu pahalı suyu CHP’li belediye sattı.

Zonguldak’ın durumu ortada.

Yolların durumu ortada.

O zaman önümüzdeki ay bir önerge daha verin meclise…

Deyin ki, ‘Zonguldak’ta yollar delik deşik. Seçimlerde ‘asfalt yapacağız’ diye söz verdiniz. Biz CHP olarak Haziran ayında başlamak şartıyla bütün mahallelerde asfalt çalışmasının başlamasını istiyoruz…’

Ak Parti Gurubu bu önergeyi reddedecektir.

Yine salonu terk edin.

Var mı böyle bir siyaset anlayışı?

Var mı böyle bir muhalefet anlayışı?

Bence CHP Gurubu bir an evvel aklını başına devşirmeli ve bugün izlediği popülist siyaset anlayışından bir an evvel vaz geçmelidir.

Yoksa, Ak Parti Zonguldak’ta daha çok seçim kazanır…

CHP’liler de çok meclis salonu çok terk ederler…