Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında yine Belediye Başkan adaylarında olması gereken kritere ilave yaptı.

Üzerinde en küçük bir şaibe olan, hiç kimseden ikaz beklemeden bu kapıdan çıksın” dedi net bir şekilde.

Bizim sarı saçlı, mavi gözlü politikacımız, dosyaları kendinden uzun Ali Bektaş’ta ısrar ediyor.

Oysa, siyasi tecrübesi, aklı ve zekasını kentin lehine kullanmış olsa Zonguldak’ın gönlüne taht kuracak.

Ama, Kozlu konusunda ısrarla kenti değil, kendi yerini düşünüyor.

Metin’inde olabilir…

Hop et, o pet de olabilir…

Yeni projelerde olabilir!

***  ***

İnsana göre rant mı, makama göre insan mı arıyoruz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan yerel seçim öncesi sürekli Belediye Başkan adaylarında olması gereken özellikleri sıralıyor.

Dürüst…

Güvenilir…

Liyakat sahibi…

Ehliyet sahibi…
Güler yüzlü…

Kibri olmayan…

Şaibesiz…

Vatandaşta karşılığı olan…

Teşkilatların sevdiği…

STK’lar tarafından desteklenen…

İli Kalkındıracak projeleri olan…

Peki, Türkiye’nin en geri kalmış ili olan Zonguldak’a nasıl bir belediye başkanı lazım.

Metal yorgunu olmayan…

Belediye Başkanlığına, Milletvekilliğine doymamış…

Bu şehrin çukurunda lastiğini patlatmış, paçasına çamuru sıçramış…

Kanalizasyon kokusundan burnunu direği sızlamış…

Trafik sorunu nedeniyle sinirleri gerilmiş…

“Baba”sına takılıp gözü patlamış, kolu kırılmış…

Kentin kirli havasını solumuş…

Kentin kirli imarından rahatsız olmuş…

Kentin en güzel yerlerinin işgal edilmesinden rahatsız olmuş…

Akşam 18.00’de evine kapanmak zorunda kalan insanları anlamış…

Onlarca, hatta yüzlerce kriter sayabiliriz.

Çünkü, bu kent hizmete yoksul.

İlk genel seçimlerde bu insanları yüzüstü bırakıp milletvekilliği hesabı yapmayacak isimler aday yapılmalı.

Kentin sorunlarını yaşamış, 19 mahallesini bilen, kozmopolitik yapısını kucaklayabilecek isimler aday yapılmalı.

Hizmet ve ehliyetin yanı sıra, bu kentte huzur ve güveni tesis edebilecek isimler aday yapılmalı.

Psikopatını, topluma kazandırabilecek.

İşgalcisini, toplumsal ranta ikna edebilecek.

Sporuna sahip çıkabilecek.

Kendiyle barışık…

Psikolojik sorunları olmayan, hap içmeyen…

Çevresiyle gürleyen…

Teşkilatı/örgütü ile uyum içerisinde çalışabilecek isimler aday yapılmalı.

Zonguldak Belediye Başkanlığı, Özcan bey’e siyasi itibarını iade etme, siyasi gelecek zeminini hazırlama makamı olmamalı.

Ticaretinde başarılı olamamış, ekonomik sıkıntılar yaşayan Şenol Şanal’ı kurtarma yeri hiç olmamalı.

Yıllardır Zonguldak da siyaset yapmak isteyen Ali Uzun’un siyasi tatmin makamı olmamalı.

Zonguldak kamuoyu dediğimiz sayı hepi topu 100 kişi…

Bu 100 kişi, ya çıkarını düşünüyor ya da siyasi hesaplar yapıyor.

Özcan bey, Başkan olursa kent mi kazanacak, yoksa belli gruplar mı?

Şenol Şanal Başkan olursa kent mi kazanacak, yoksa kendisi mi?

İnsana göre rant mı, makama göre insan mı arıyoruz?

***  ***

Bu şehir, Ahmet Metin Turanlı’yı neden seviyor?

Düşünün ki; bir şehirde İl Emniyet Müdürü,  şehrin huzur ve güvenliğinin yanı sıra çınar ağacını böcekten…

Vatandaşını ‘baba’ya takılıp düşmekten korumaya çalışıyor…

Harap-bitap okulunun boyasını, penceresini dert ediniyorsa…

Karanlıkta kalan okulları polislere tespit ettirip, çözüm arıyorsa Zonguldaklı çocuklar için…

Çukurunu, polis ekipleriyle kapatıyorsa…

Caddelerini düzenlemeye çalışıyorsa…

Trafiğini rahatlamak amacıyla refüj yapıyorsa…

Vatandaşın çöpüyle ilgileniyorsa…

Gazipaşa’nın az kıyısında bulunan sokaklarına renk vermeye çalışıyorsa…

Önerileri ile kentin önünü açmaya çalışıyorsa…

Sokaktaki roman çocuklarına çözüm arıyorsa…

Bürokrat olmasına rağmen utandığından, sıkıldığındandır…

Bu şehirde, yıllardır siyaset yapıp utanan, sıkılan gördünüz mü?

Hepsi ses bombası gibi gürültü çıkarıyor.

Bazıları da havai fişeğe benziyor!