CHP’de “Biz ‘bitti’ demeden bitmez” diyen gücün Haberal’lar olduğunu biliyoruz.

Ve kesinlikle haklılar…

Onlar “Bitti” demeden bitmiyor.

Ekonomik olarak ses duvarını aşmış bir aile.

Elbette onlar belirleyecekler…

CHP’yi onlar dizayn edecekler…

MHP’yi de onlar yönetecek.

Zonguldak Belediye Başkan adayını onlar belirleyecek.

Dedik ya, ekonomi olarak ses duvarını aşan bir aile.

Valla böcek gibi ezerler.

O yüzden Şenol Şanal başkan, Kemal Haberal önümüzdeki dönem Zonguldak Milletvekili olacak.

Olacak diyorum çünkü, 24 Haziran genel seçimlerinde Kemal Haberal CHP Milletvekili aday adayı olmuştu.

Kemal Haberal’a da vefa borcumuzu ödememiz lazım değil mi?

***  ***

Ali Bektaş ne ise, Ömer Ünal’da o!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bana şaibeli adaylarla gelmeyin” dese de Kozlu ve Filyos da halkın gözüne soka soka şaibeli iki isim aday gösterme gafletine düştü.

2014 yerel seçimlerinde Hamdi Uçar tarafından Zonguldak Belediye Başkan adayı gösterilen Ali Bektaş’ın kendi ağzından açıklaması olmuştu.

“Arkadaş bizimle selamlaşmak istemedi. Biz eve gittik “Hırsız var” diye bağırmaya başladılar” diyor.

Hakkını vermek lazım.

Vatandaşın kendisine “hırsız” dediğini de açık yüreklilikle söyleyebilen bir adam Ali Bektaş.

“Hırsızları, yolsuzluk yapanları aday yapmayacağız” diyen AK Parti, Ali Bektaş kadar yürekli olmadı.

Kozlu Belediyesi bu gün batmışsa Ali Bektaş yüzündendir.

Kozlu’da imar rantı en rezil haliyle oluşmuşsa günahı vebali Ali Bektaş’ındır.

Tüm yeşil alanları talan edilmiş, imar tecavüzü yaşamış Kozlu’ya katili yeniden aday gösterildi.

AK Parti Milletvekili Hamdi Uçar, kendini itiraf eden bir adaya teslim olmuştur.

Nedeni sadece işyerinin Kozlu’da oluşu değildir elbette!

Ali Bektaş’ın seçim bürolarını müteahhitler tutuyor!

1 Nisan’dan sonra faturalarını Belediyeye gönderirler.

Filyos beldesin de aynı hataya düştü AK Parti.

Bu iki adayın izahını o yüzden yapamıyorlar.

Özel hayatı nedeniyle Vedat Öztürk’ü istifa ettiren kudret, şaibeleri mahkemelere taşınmış bu iki isimi yeniden aday gösteriyorsa söz bitmiştir.

Milletvekilleri şaibeli isimlerin arkasında duruyorsa, onların temiz olduğunu kim iddia edebilir?