Üzülmez TOKİ inşaatında kaçak su kullanıldığı iddiası iki yıl sonra tekrar gündeme geldi.

Su işlerinden Sorumlu  Belediye Başkan Yardımcısı, CHP Zonguldak belediye Başkan Adayı Şenol Şanal geçtiğimiz hafta Elmas TV ekranlarında bu soruya yanıt vermişti.

Şanal, “TOKİ’de yasaya aykırı, ahlaka aykırı, kanuna aykırı hiçbir işlem yok” dedi.

Ekledi; Ancak, Daire Müdürümü, şahsımı, Zonguldak Su işlerinde çalışan onurlu insanları töhmet altında bırakmakla ilgili kurum içerisinde bir plan hazırlandı, bir kurgu hazırlandı, eylemli hareket… Bu komployu kuranlardan hesap soracağım…

Önceki gece Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir Kanal Z’de gazeteci Simge Kırlı’nın “TOKİ’de kaçak su kullanıldı mı?” sorusuna yanıt verdi;

Orada alan geniş. Zaman zaman arkadaşlar yanlış bağlantılar yaparak, işlerini görmeye çalışıyorlar. Ama, İlgili şirket cezasını ödeyerek, sorun ortadan kalktı” dedi.

O da ekledi; Akdemir, Şenol Şanal'ın bulunduğu suç duyurularıyla ilgili "Ama bütün mahkemeleri kaybetti. Sorunlar artmasın diye Başkan Yardımcılığı’ndan aldım." dedi.

Olaydan iki yıl sonra gelen itiraftı bu…

Şimdi anladınız mı meseleyi?

***

“TOKİ’de kaçak su” haberini yapan şahsıma da komplocu yaftası yapıştıran müptezeller bilsinler ki onları sadece Allah’a havale etmeyeceğim.

***

Hani bir söz var ya; Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

Zonguldak’ta suyun bedeli belli…

İnşaat suyunun bedeli de belli…

Yapılan inşaat da belli…

İnşaatta çalışan işçi sayısı da belli…

Kullanılan suyun faturası da belli…

O tarihlerde Akdemir, birilerinin canı yanmasın diye sessiz kalmıştı.

Önceki gün onun da ne dediği belli oldu…

Aslında çok da önemli değil kimin ne söylediği…

İlle de belge isteyenler, Belediyeden faturaları çıkarsın, çalıştırılan işçi sayısını ve yapılan inşaatı…

Kendine güvenen mahkemeden tespit istesin…

Ya da yarını bekleyin isterseniz!

***

Yanlışlar düzelir ama sahtekarlık...

Seçmen; Partisinin, Başkan adaylarının kendisini referans gösterdiği, popülatiresinden faydalanmaya çalıştığı Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’nın bin bir surat hallerini seçimde ortaya döktü.

Bizim halkımız iktidara boyun eğler, sükûnetle bekler, zamanı gelince konuşur.

Seçim dönemleri de halkın konuşma zamanıdır.

Halk konuştukça, mağdurlar ortaya çıktıkça Bülent Kantarcı da hezeyana kapıldı.

Bir belediye başkanı, birinin Facebook sayfasını kopyalattırıp, kripto yazışmalarla kendine muhalefet eden birini teknolojik hilelerle vurmaya kalkışır mı?

Çaycuma’da Murat İleri’yi böyle vurmaya kalktı Kantarcı!

Murat İleri’nin aynı teknolojik hilelerle Kantarcı’ya yanıt vermesi Kantarcı’nın içine düştüğü içler acısı durumu gözler önüne serdi.

Teknolojik hilelere başvuran Kantarcı, yasal boşluklardan sıyrıldı.

Ancak, geçmişte yaptığı hileleri Bilirkişiler raporla resmileştirdi.

İnşaat Yüksek Mühendisi Bülent Kantarcı, Koçkan İşhanı’nı yaparken, Çaycuma Belediyesi’ne ayrı, Tapu’ya ayrı proje vermiş!

Belediye’deki projede; Bodrum katları, ortak kullanım alanları var.

Ama, Tapu’ya verilen proje değişmiş, ortak kullanım alanlarını dükkana çevirilmiş.

Evrakta sahtecilik yaparak Bodrum’dan yaklaşık 15 dükkan rantı çıkarmış yani…

Kantarcı’dan dükkan alan Harita Mühendisi Kadir Er, ‘Evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık’ davası açınca hileler ortaya çıkmış!

Ota, böceğe cevap veren Kantarcı, eşine yaptığı iddia edilen darpla ilgili kamuoyuna bir açıklama getirmedi.

Sosyal medyada kripto hilelerine yanıt vermedi.

Yanında çalışan Recep’in iş makinasını ÇAYBEL’e kiraladığı iddialarına da yanıt vermedi.

Koçkan İşhanı’nın çevreyi kirletmesine de sustu.

Evrakta sahtecilik yaparak sağladığı rant iddia ve raporlarına sustu.

Bir esnafın binasını sosyal medya hesabında yayınlayan Kantarcı, “Komşu parsele tecavüzcü bina” demiş, altına da büyük harflerle “HAK- HUKUK, ADALET” diye yazmıştı.

Parseldeki tecavüz, yanlış düzeliyor.

Belediye bunun için var, Belediye Başkanı yanlışları düzeltmek için var.

Peki, evrakta sahtecilik nasıl düzelecek?

*** . ***

Belediye ile Tapu’daki proje aynı mı?

Biz bu satırları yazarken Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Koçkan İşhanı ile ilgili kendisi hakkında açılan “evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık” davasına ilişkin maddeler halinde bir açıklama yapmış.

Kantarcı; “Öncelikle, binanın KAT İRTİFAKI, şu andaki mevcut haline göre kurulmuştur.” demiş.

Madem öyle, neden Belediye ki proje ile Tapu’daki proje birbirini tutmuyor?

Kantarcı; “Kat irtifakı, BENİM TARAFIMDAN DEĞİL, ÇAYCUMA TAPU İDARESİ tarafından kurulmuştur. Velev ki bir usulsüzlük varsa (Ki yok) yapı Sahibi ne ait olamaz” demiş.

Tapu Müdürlüğü kendi kendine mi kat irtifakı yaptı?

Kantarcı; “Kat irtifakı kurulduğu sırada hiç kimseye henüz satış yapılmamış durumdadır” demiş.

Satış olmasına imkan var mı? Zaten tapular sizin adınıza çıkmıyor mu?

Madde, madde sözde açıklama yapıyor Kantarcı, ama ‘Belediyedeki proje ile tapuya verdiğimiz proje aynıdır’ diyemiyor.

Evirip, çevirip benzer savunmaları yapıyor.

Kelime oyunları ile algı operasyonları yapan Kantarcı’nın eline bilirkişi raporu gitmemiş her halde…

Yayınladık ama Sayın Kantarcı’nın işine gelmiyor.

Yüksek Mimar, Mimar ve İş Güvenliği Uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinin raporunun sonuç ve kanaatini tekrar yayınlayalım.

***

Dosyada mevcut projelerde yapılan incelemede, mesleğimiz gereği vardığımız sonuç Belediye ve Tapu projeleri arasında farklılıklar olduğu, bodrum katta Belediye projesinde bağımsız bölüm yokken, tapu projesinde 15 adet bağımsız bölüm olduğu, tapu projesinde tadilat yapılmış olması halinde, bu tadilatın belediyede bulunan projede de yapılmış olması ve her iki projenin de Belediye’nin ilgili makamlarınca onaylanmış olması gerektiğinden usule aykırılık olduğu hususlarındaki kanaatimizi bildirir iş bu rapor bilgilerinize arz olunur.”

***

Sayın Kantarcı’ya tekrar soruyoruz;

Koçkan İşhanı’nın Belediyedeki projesi ile Tapu Müdürlüğündeki projesi aynı mı, değil mi?