Aidiyet duygusu ve hemşehricilik ruhu hemen herkesin fıtratında vardır.

İnsanları ayırmak, kırmak, bölmek ve bundan menfaat sağlamak amacıyla  yapılmadığı sürece, çok da yararlı olduğunu düşünenlerdenim.

Zonguldak da siyaset kurumu; siyaset üretemediği için şovenizmi bir sermaye aracı olarak kullanıyor.

Ben, Zonguldak’ın 22 yılına tanıklık edebildim.

22 Yıldır Filyos’u konuşuyoruz, havaalanını, bitmeyen yolları, çözemediğimiz kanalizasyonları, mülkiyet sorununu, imarsızlığını, yatırımsızlığını, hak ettiği payı alamamasını konuşuyoruz.

Kentten ayrılın, 10 yıl sonra gelin, yine aynı şeyleri konuşuruz.

Demek ki, 22 yıldır gelip-geçen tüm siyasiler Zonguldak’ın vizyon kazanması için, muasır medeniyet seviyesine ulaşması için hiçbir şey üretmemiş.

Yani, Zonguldak’ı kimse sevmemiş. Kimse Zonguldaklı ol(a)mamış.

Akıl, fikir, hizmet olmayınca vatandaşın aidiyet duyguları sömürülmüş, ırkçılık yapılarak böl-parçala-yönet mantığı ile soyut kavramlar üzerinden siyasi rant elde edilmiştir.

Asıl sorun budur.

Asıl sorun, politikacılarımızın söyleyecek bir şeyi olmadığı için yerli-yabancı kavgasından beslenmesidir.

Şovenistliğin, siyasi rantını bir yere kadar anlayabiliyorum.

Bu konuda en çok sitemi AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’a yapmışımdır.

İl Başkanı olduğu dönemde “AK Parti’ye Beycuma listesi” yaptığı içinde eleştirdim.

Yine aynı hatayı yapsın yine eleştiririm.

“‘Beycumanın, Çaycumanın köyüne gittiğimde uşağınız geldi’ diyorum tabi, siyaset zamanı oluyor böyle şeyler. Ama bak etrafıma hepsi Karadenizlidir” diyebilmiştir.

Tehlikeli olmasına rağmen, zaman zaman siyasetin gerektirdiği gibi davranmak zorunda kaldığını açık yüreklilikle söyleyebilmiştir Hamdi Uçar.

Fakat, hiçbir zaman onun ağzından “Kemençenin sesini Zonguldak da keseceğiz” şeklinde, kin ve nefret içeren sözler duymadım.

Peki, kin ve nefret tohumları eken bu sözleri, Almanya’da yapılan Zonguldaklılar Derneği yemeğinde mikrofonda kim söylemiştir?

Onlarca tanık huzurunda, 24-26. Dönem AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar inkar edebilir mi, bu sözlerin masum olduğunu söyleyebilir mi?

Bu sözlerin ardından Özcan Ulupınar’ın ruh dünyasının sağlıklı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Şovenistlik yapmadığını söyleyebilir miyiz?

Kent merkezinde; Trabzonlu, Rizeli, Karslı, Erzincanlı, Kastamonulu, Yeniceli, Çankırı’lı, yerlisi-yabancısı, binlerce insan yıllardır bir arada yaşıyor.

AK Parti, Özcan Ulupınar’ı Zonguldak Belediye Başkan adayı olarak gösterirse, bu sözlerin ardından, bu halkı kucaklayabilir mi?

O kucaklamaya çalışsa da, bu halk onu kucaklar mı?

AK Parti, bu soruların yanıtı verirse, belki Zonguldak’ı turuncu yapabilir.