Arkadaşları ona boşuna ‘Tilki Selim’ lakabını yakıştırmamış.

Hakkını veriyor, diğer lakaplarının hakkını verdiği gibi…

Ama ben sözü fazla uzatmayacağım.

Üçüncü günde antibiyotiğimi alıp dinleneceğim.

Sözü fazla uzatanlar Ankara’da yalanları ile kendini bizim üzerimizden aklamaya çalışıyor.

Hani bilinen bir fıkra var ya;

Tilki her akşam masayı donatıyor kafa çekiyormuş.

Ormanda gezen hayvanlar görüp soruyormuş:

Tilki kardeş ne yapıyorsun? diye!

Tilki de; Ne olsun içiyorum, içiyorum sonra da aslan seviyorum’ demiş.

Bunu duyan hayvanlar, kralları için böyle konuşan tilkiyi şikayete gitmişler.

Aslan kral: Tamam, ben hallederim demiş.

Akşam tilkinin yanına gitmiş ve sormuş; Tilki kardeş n’apıyorsun?

Tilki titreyerek cevap vermiş.

‘Ne olsun kralım. İçiyorum, içiyorum sonra da vıcık, vıcık konuşuyorum’ demiş.

O vıcık, vıcık konuşanlar…

Kendi pisliklerini bizim üzerimizden kapatmaya çalışanlar…

Adice giriştikleri siyasi hesaplaşmayı bizim eleştirilerimiz üzerinden mağduriyete dönüştürüp suçsuz günahsız insanlara iftira atanlar var ya…

Heh işte onlar, bu günden sonra rahat uyumasınlar…