Zonguldak Bürokrasisi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu kez bürokratlara göz dağı verdi.

Erdoğan, “Sorumluluk almaktan çekinen, imza atmaktan imtina eden, mevcut projeleri süratle yürütmekte, yeni projeler üretmekte yetersiz kalan hiçbir bürokrat, bulunduğu makamı fuzuli yere işgal etmesin. Bunun affı yok, versin istifasını çeksin gitsin. Kimsenin yokluğu herhangi bir boşluğu ortaya çıkarmaz. Bu ülkeye hizmet edecek çok yetişmiş insanımız var” dedi.

Şimdi, bu sözlere katılmayan tek bir kişi var mıdır Allah aşkına?

Gelelim Zonguldak’ta ki bürokratlara…

Hangisi büyük bir aşkla çalışıyor?

Vali Ahmet Çınar’dan çekinmeseler hepsi arazi olacak…

Milletvekili ile arası iyi olan Belediye Başkanlığı’nı düşünüyor.

En iyisi, risk almadan, hizmet etmeden, sorun yaşamadan yılını tamamlamayı düşünüyor.

İsim vererek kimseyi de rencide etmek istemiyoruz.

Fakat, siyasetteki metal yorgunluğu bizim bürokratlarımızda fazlasıyla var.

Diyeceksiniz ki, bazı çevreler çalışan bürokrat üzerinde hegomanya kurmak için yerli yersiz eleştiriyor.

Evet…

Zonguldak’ta belli çevrelerin bu hastalığı yok değil…

Onların ticareti, imtiyazlı alanları bu güne kadar bürokrasi üzerinde kurdukları baskı ile oldu.

Eskiyi özlüyorlar…

O yüzden Emniyet Müdürü üzerinde, havuz medya üzerinden algı operasyonları yapılıyor.

Kendisi yazamayan, sokağa çıkamayan Fadime halalar arkadan oyun kuruyor!

Fakat, havuz medyanın ne dediği değil, halkın ne hissettiği önemli…

Halkta karşılığı var mı, yok mu?

Ona bakmak lazım.

****.  ****

Dalton kardeşler…

Bizim kuşağın vazgeçilmez karakteriydi Red Kit ve Dalton kardeşler…

Joe…

William…

Jack…

Ve Averell…

Joe (Cek) en kısa boylusu, çetenin lideri ve en akıllarıydı.

Banka soyar, haydutluk yapar, sonunda Red Kit’e yakalanırlardı hep…

Fakat bir yolunu bulup yine kaçarlardı hapisten…

Yine haydutluk yapar, yine hapsi boylardılar…

Filmin başını, sonunu bilir ama büyük bir keyifle izlerdik.

Geçenlerde elime bir fotoğraf geçti…

Dedim, bizim Dalton kardeşler yine bir film peşinde…

Hamdi’si, kara dumanı, alanı, İskender paşası hepsi bir aradaydı…

Belli ki yeni film çekimine başladılar.

İlk bölümünü sosyal paylaşım sitesinde gördük.

Fakat filmin sonunu getirebileceklerini düşünmüyorum.

Zaten nasıl bir araya gelebildiklerini de anlamış değilim!

Hani, Derviş hikayesi vardı ya…

Dervişler, Dervişbaşı ile birlikte doğa yürüyüşüne çıkmışlar bir gün.

Bakmışlar ki, bir sürü köpek koyun koyuna yatıyor.

Derviş, Dervişbaşına; “Köpekler ne güzel koyun koyuna yatıyor” demiş.

Derviş başı da; “Aralarına bir kemik at bakalım” demiş.

Bizim Dalton kardeşler de o hesap…

****.  ****

IQ’sü bu kadar…

CHP İl Başkanı Umut Başoğlu “Kömür Çalıştayı” düzenledi.

CHP, yıllar sonra ilk kez Zonguldak’ı ilgilendiren önemli bir çalışmaya imza attı.

Fakat ilk çalım, AKP’den değil, CHP’li bir Belediye Başkanından geldi!

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, sosyal paylaşım sitesinde davetiye paylaşıyor.

Altına “Böyle yazım yanlışları olduğuna dikkat etseydim paylaşmazdım. İl Başkanımızın daveti ile Sayın Genel Başkanımızın katılacağı etkinliği duyurmak kolayıma gelmişti. Ne diyeyim? Zehir akıtmak kolay…” yorumu atmış.

Komplekse bakar mısınız?

Böyle bir şehir olur mu?

Kendi partisinin başarısını hazmedemeyen bir Belediye Başkanı Zonguldak’ta siyaseti en tepede yapmak istiyor birde…

Diyelim ki, en tepeye geldi…

Bunların kompleksleriyle mi uğraşacağız?

Bu zihniyetlerle Zonguldak bir yere varabilir mi?

Söz de, başarılı bir belediye başkanı…

Okumuş, kültürlü, IQ’su yüksek, büyük insan!

Hangi IQ ile böyle küçük işlerle uğraşıyor?

Yazık!...