Seçim sürecinde ve sonrasında kendisi hakkında yapılan eleştirilere cevap veren önceki dönem Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, 31 Mart seçimi geçirdik. Zonguldak’ta bir görev değişimi oldu. Bu konuda olumlu olumsuz eleştiriler geldi. Bu güne kadar sakin durdum. Sessiz kalmaya özen gösterdim. Zamanı gelince konuşurum dedim. O benim için hayat felsefesiydi. 1.5 ay gibi yokum. Tatile çıkacağım. Ufak tefek eleştiriler varsa şahsım da onları da cevaplandırayım dedim’ şeklinde konuştu.

Zonguldak’ın belediyecilik anlamında, arazi yapısı ve mülkiyet sorunları nedeniyle zor bir il olduğunun altını çizen Akdemir, ‘Zonguldak’ı gerçekten belediyecilik olarak hep adlandırıyoruz. Çok zor bir il. Coğrafyası gerçekten Türkiye’nin en zor illerinden bir tanesi. Artı bir de coğrafyasının da yanında mülkiyetle ilgili de çok sorun var. Halen aşılamadı, belediye olarak sıkıntılar var. Hep inşallah diyoruz ama bu işler inançlı, kararlı idareciler gerekiyor. Zonguldak bir kez daha adım atar. Biraz daha çehresini, görüntüsünü değiştirir. Ve değiştirmek zorunda. Bunun için kararlı idareciler, kararlı yöneticiler lazım. Başta hükumet kanadından olmak üzere A’sı B’si yok hepsi Zonguldak adına bir araya gelmeli. Bu sorunları mutlak suretle bir araya gelmeliyiz’ dedi.

Çok sıkıntılar çektiği görev süresi içerisinde 8 il başkanı, 5 ilçe başkanı ile çalıştığına dikkat çeken Akdemir şunları söyledi;

"Her geçen süre bir handikap. Üç ay geçti. Dördüncü aya girdik. Biz 8 yıl nassı l geçti anlamadık. Bir yazı yazıyorsunuz aylarca takibini yapıyorsunuz. Eğer takip etmezseniz yazı orada kalmış. İdareciler de kimlere görev verilmiş mutlaka takip edilmeli. Seçim atmosferinden sonra şahsıma yönelik eleştiriler çok oldu. Sadece dinlemekle yetindim. Olur dedim, seçim atmosferindeyiz. Kaybeden taraf daha sancılıdır. Doğrudur doğaldır. Ama söylemlerin şekli ve boyutu çok önemlidir. Ben hep şunu söylemişimdir. Size geri dönecek lafı asla söylemeyin. Öğretmenler odası okul müdürünün eleştirildiği yerdir. Eleştirecek doğaldır. Ama eleştirdiğin zaman işte o sarf ettiğin kelimeler sana geri dönmemeli derdim. Bunu şiar edinmişimdir. Belediyede de arkadaşlarıma aynı şeyi söylemişimdir. Görev sürem içerisinde çok büyük sıkıntılar çektim. Sizler de bazen yazdınız, bazen yazmadınız sohbet ettik. 8 il başkanı, 5 ilçe başkanıyla çalışmışım. Ve bu süreçte 9 seçim görmüşüm. Dile kolay değil. Sadece bunlar değil yaptığımız çalışmalar da üst üste geldi. Arıtmadan başladık. Doğalgaz, enerji, internet, Telekom. Bunların hepsi dilaver tepelerine kadar, karaelmas, inağız tepelerine kadar gitti. Mutsuz muyum asla, şimdi görevde olsam yine başlatırım. Seçim falan bakmam. Zonguldak’ın geleceğine yatırımdır. Zonguldak Belediyesi’nde ilk defa kurumları bir araya getirip bunları beraberce yapın, tartışın hep birlikte yapılsın diyen benim. Hep parça parça, bölük bölük yapılmış. Ama biz bunların hepsini bir araya getirdik. Özellikle enerji konusu Zonguldak için çok büyük bir yatırımdı. Elzem olan bir konuydu. Zonguldak’ın yapısal olarak da gerçekten yağmur suyunu 300’lük yerine 600’lük koyun diyorum. Mümkün değil diyorlar. Yanında elektrik hattı geçiyor, başka hat geçiyor diyorlar. Böyle çalışmalar içerisinde olunca coğrafi konumda da olunca bazen ağır gidiyor. Sıkıntılı gidiyor. Toplumsal olarak aceleci bir toplumuz. Bunun da bir süresi var. Bunu anlatamadık."

Akdemir’den CHP’liler sitem

‘Partili arkadaşlarımızın da şahsıma karşı tepki verilmesi adına söylendi. Halkımız onu değerlendiriyor. En büyük handikabımızı kendi içimizdeki handikabımızdır. Bunu sadece ben değil genel merkezimiz de söylüyor. Biz birbirimize karşı olan olumsuz eleştirilerimizi dışarıya harcasak dışarıya sarf etsek çok daha başarılı oluruz. Hain kelimesi şahsım olarak algılamam, üstüne alınmam söz konusu olamaz. Ailem olarak da oturduk konuştuk. Biz destek vereceğiz. Ben CHP’nin belediye başkanıyım, üyesiyim, böyle bir şey olabilir mi? Ben ona çok üzüldüm. Birisi hakkımı helal etmiyorum diyor. O senin bileceğin iş. Edip etmemek herkesin birbirinde hakkı varsa edip etmemek kendi bileceği iş. Sonradan lafı çevirdi partim adına dedi. O zaman konuşmalarını biraz daha düzenli yap. Televizyon programına çıkıyorsunuz söylüyorsunuz. O zaman ben sizin konuşmalarınızı belleğime yazdım. Nerede ne konuştuğunu çıkayım anlatayım mı? Bunlar hoş şeyler değil. Bir il başkanım beni eleştiriyor. Partili belediye başkanını eleştiriyor. İş yapılırken bunun belli sırası vardır. Sen basını çağırıyorsun bilgi veriyorsun. Telefon denen bir alet var. İki saniye sürmüyor. Ararsın başkanım bu iş neden gecikti dersin ben de halkıma anlatayım dersin. O zaman amaç farklı diyorum. Bunlar üzücü şeyler. Sessiz kalmak da hoş değil diye düşündüm. Kırmadan dökmeden cevap vereyim dedim. Zonguldak evladı olarak, bu memlekette 8 yıl görev yapmış birisi olarak bu eleştirileri hak edip etmediğim tartışılır. Bunun zamanlaması vardır, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız hep yanıma geliyorlardı. Ben hep notlarınızı alın. Halkın getirdiği notları bana iletin. Benim göremediklerim de vardır tabi bunu basın yoluyla yapmayın derdim. Bir çok başkanım da bu işi yapan başkanım da vardı. Notlarını bana verirlerdi mahallelerde yapılacak iş varsa gidermeye çalışırdım. Daire müdürüne, şefe telefon etmeyin bana getirin ben iletirim derdim. Bunlar tabi ki benim nezdimde, pek kabullenemeyeceğim üzüldüğüm noktalardı. İnşallah bundan sonra arkadaşlar, görev yapacak, görev yapan ilimiz içerisinde ilçesi, kadın kolları, gençlik kolları yönetici kadro bunlara devam edersek daha iyi olur. Biraz daha kendine bakacaksın, aynaya bakacaksın.’

“Hain kelimesini şahsım olarak algılamam, üstüne alınmam söz konusu olamaz” 
Seçim sonrası yapılan bazı eleştirilerin ağır olduğunu hatırlatan Akdemir, “Tabii ki eleştirilerimizi aldık. Ancak arkadalar eleştirirken haksız ve fütursuzca eleştirdiklerini gördük. Kendilerine yakıştıramadık. Bir suçlu bulunacak ya, kaybeden taraf mutlaka suçu altın olsa kim kabul etmez. Hep suçluyu başka tarafta ararız. Ama biz beyin cimnastiği yapmayız. Hem ailem hem de yetiştirdiğim öğrenciler, görev yaptığım arkadaşlara hep beyin cimnastiği, özeleştiri yapın derdim. Hoşuma gitmeyen konular içerisinde oldu. Partili arkadaşlarımızın da şahsıma karşı tepki verilmesi adına söylendi. Halkımız onu değerlendiriyor. En büyük handikabımızı kendi içimizdeki handikabımız dır. Bunu sadece ben değil genel merkezimiz de söylüyor. Biz birbirimize karşı olan olumsuz eleştirilerimizi dışarıya harcasak dışarıya sarf etsek çok daha başarılı oluruz. Hain kelimesi şahsım olarak algılamam, üstüne alınmam söz konusu olamaz. Ailem olarak da oturduk konuştuk. Biz destek vereceğiz. Ben CHP’nin belediye başkanıyım, üyesiyim, böyle bir şey olabilir mi? Ben ona çok üzüldüm. Birisi hakkımı helal etmiyorum diyor. O senin bileceğin iş. Edip etmemek herkesin birbirinde hakkı varsa edip etmemek kendi bileceği iş. Sonradan lafı çevirdi partim adına dedi. O zaman konuşmalarını biraz daha düzenli yap. Televizyon programına çıkıyorsunuz söylüyorsunuz. O zaman ben sizin konuşmalarınızı belleğime yazdım. Nerede ne konuştuğunu çıkayım anlatayım mı? Bunlar hoş şeyler değil. Bir il başkanım beni eleştiriyor. Partili belediye başkanını eleştiriyor. İş yapılırken bunun belli sırası vardır. Sen basını çağırıyorsun bilgi veriyorsun. Telefon denen bir alet var. İki saniye sürmüyor. Ararsın başkanım bu iş neden gecikti dersin ben de halkıma anlatayım dersin. O zaman amaç farklı diyorum. Bunlar üzücü şeyler. Sessiz kalmak da hoş değil diye düşündüm. Kırmadan dökmeden cevap vereyim dedim. Zonguldak evladı olarak, bu memlekette 8 yıl görev yapmış birisi olarak bu eleştirileri hak edip etmediğim tartışılır. Bunun zamanlaması vardır, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız hep yanıma geliyorlardı. Ben hep notlarınızı alın. Halkın getirdiği notları bana iletin. Benim göremediklerim de vardır tabi bunu basın yoluyla yapmayın derdim. Birçok başkanım da bu işi yapan başkanım da vardı. Notlarını bana verirlerdi mahallelerde yapılacak iş varsa gidermeye çalışırdım. Daire müdürüne, şefe telefon etmeyin bana getirin ben iletirim derdim. Bunlar tabi ki benim nezdimde, pek kabullenemeyeceğim üzüldüğüm noktalardı. İnşallah bundan sonra arkadaşlar, görev yapacak, görev yapan ilimiz içerisinde ilçesi, kadın kolları, gençlik kolları yönetici kadro bunlara devam edersek daha iyi olur. Biraz daha kendine bakacaksın, aynaya bakacaksın. Sonra değerlendirmede bulunacaksın” ifadelerine yer verdi. 

Akdemir, liman caddesindeki çekeklerin yıkılmasıyla ilgili de “Şehrin balık ihtiyacını karşılayan balıkçılarımız var. Zevk için yapanları ayırt ediyorum. Yerleri yıkıldı. Beni hep sen bize sahip çıkmadın esprisi var. Anlattığım halde o yorumu farklı yapıyorlar. Yer hüküm ve tasarruf hazine, defterdar. Benim hüküm ve tasarruf yapamayacağım bir yere nasıl bir fikir yöneteyim. Ama demedim mi dedim. Milli emlak müdürümüzle, valimizle oturduk konuştuk. Zonguldak sahil kenti, balıkçı olmazsa olur mu? Olmaz. Bu balıkçıların korunması gerekiyor” dedi. 
 

Siyasete dönüp dönmeyeceğine yönelik soruları yanıtlayan Akdemir, “Önümüzde il ve ilçe seçimleri var. Bunlar bakın birliktelik için önemli şeylerdir. Siyasette erken konuşmak olmaz. Almış olduğum terbiyem, eğitim. Yaptığım işler, yapabildiklerim. Bunu halk değerlendirecek. Siz değerlendireceksiniz. Beni bağışlayın yapamadıklarım için de” şeklinde konuştu. 
 

“Uğur Mumcu kavşağı mükemmel bir iş” 


Uğur Mumcu kavşağının kentin gözde projelerinden birisi olduğunu hatırlatan Akdemir, “AK Parti ile böyle bir ilişkiye girmem söz konusu olabilir mi? Herkes bir şey söylüyor. Kendi içimizden söylüyorlar. Eleştiriler hep bakın benim nezdimde olumsuz oldu. Yapılan işlerin bir tanesini olumlu şekilde niye anlatmadın? Uğur Mumcu kavşağı mükemmel bir iş. Bir tanesi çıkıp da bahsetmedi. Bir tane yapılan olumlu işi söyle. Sen benim il başkanımsın. Onu niye söylemiyorsun değerli arkadaşım. Biz mahallelere beraber çıktık. Boy boy fotoğraf çektirdik. Onları niye söylemiyorsunuz. Benim üzüntüm bu. Bir de onları söyle. Yok rögar kapağı açıkmış, yok araba park etmiş. Bunları konuşacaklarımıza ben senin belediye başkanıyım. CHP seçmeni gitti oyunu kullandı. Benim bireysel olarak A, B, C o kadar kişiye ulaşmam mümkün değildir. Herkesin bir düşüncesi fikri vardır. Herkes özgür iradesini sandığa yansıttı. Genel merkezin işidir. Genel merkez bundan böyle daha düzgün, düşünür enine boyuna tartışır, yönetimini toplar. Daha mantıklı kararlar vermeye çalışır. Bana göre benim yapacağım iş benim gibi arkadaşları bir araya getirip ağabeyleri kabul ediyorlarsa o sevgi ve saygı içerisinde toplanabilme imkanını bana oluştur derlerse ben onu yaparım” ifadelerine yer verdi. 

Editör: TE Bilisim