Kentin Valisi, kentin Emniyet Müdürü şımarmıyor bunlar kadar...



Farkında mısınız AK Partili bir çok Belediye Başkanı ne kadar da şımarık, kibirli, kaprisli...



Vatandaşına tepeden bakıyor, verdiği sözleri tutmuyor...



Altlarındaki makam araçlarına güveniyorlar...



Oysa, 2 koyunu teslim etmeyeceğiniz adamlar, varlıklarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a borçlu...



Kaldı ki, Erdoğan'a bile vefasızlık yapabiliyorlar...



Belediyeleri, gizli FETÖ'cülere peşkeş çekiyorlar...



İhaleler, rantlar, doğrudan teminler...



Hem başımız, hem midemiz dönüyor...



Hepsinin dosyasını tutuyoruz...



Sadece Belediye Başkanları mı?



Elbette hayır...



İlçe Başkanları, yöneticileri...



İl Genel Meclis Üyeleri...



Belediye Meclis Üyeleri...



Sabırla...



Sırayla...



Gevşemek yok, şımarmak yok...



Kibirlenmek, vatandaşa tepeden bak yok...



Sizin makamlar, Giyotin'in bıçağı gibi...



Her an ensenizde...



Hatırlatalım istedik!...



 



Akıllandın mı?



Nasrettin Hoca her gün Allaha yalvarırmış: 

- Allahım bana 1000 altın ver, 999 altın versen kabul etmem!.. 

Bu yakarışları Yahudi komşusu duymuş, alay etmek için Nasrettin Hoca'nın geçeceği yola 999 altın bırakarak, bir köşeye gizlenmiş. Biraz sonra Nasrettin Hoca gelmiş, yerdeki altınları görmüş, toplamış, tek tek saymış 999 altın. Nasrettin Hoca altınları cebine atıp, şükretmiş: 

- Allahım, dualarımı kabul ettiğin için sana şükürler olsun. 999 altını veren 1000 altını da verir!.. 

Köşeden bizim hocayı gözetleyen Yahudi atılmış: 

- Dur Hoca, ne yapıyorsun? Altınlar benim!.. 

Hoca da içinden "Demek benimle alay etmek için yoluma altın dökersin ha!.. Ben seni bir süründüreyim de gör!.." diye gülmüş kendi kendine. Yahudiyi gıcık etmek için demiş ki: 

- Bak komşu, bu altınlar senin değil!.. Ben yüce Rabbime yalvardım; bu altınları da bana o verdi. 

Yahudi başlamış ağlamaya: 

- Altınlarım gitti!.. Altınlarım gitti!.. 

Nasrettin Hoca da Yahudinin hâline gülmeye başlamış. Yahudi de yapışmış hocanın yakasına: 

- Kadıya gidelim!.. 

Hoca da gönülsüz gönülsüz cevap vermiş: 

- Kadıya gitmesine gidelim de, benim sırtımdaki kürkümle, başımdaki börküm eski. 

Yahudi bakmış başka çare yok; sırtındaki kürkünü, başındaki börkünü çıkarıp hocaya vemiş. Hoca kürkü sırtına, börkü başına geçirdikten sonra sormuş: 

- Bu kürkle, bu börkle insan yaya yürür mü? 

Yahudi çaresiz "Yeter ki Nasrettin Hoca benimle kadıya gelsin." diye atını da vermiş, düşmüşler yola, gelmişler kadıya. Yahudi şikâyet etmiş: 

- Nasrettin Hoca 999 altınımı aldı, geri vermiyor!.. 

Kadı, soran gözlerle Nasrettin Hoca'ya bakmış. Hoca da kendini savunmuş: 

- Yalan kadı efendi, bu arkadaşta biraz delilik vardır, biraz sonra sırtımdaki kürke, başımdaki börke dahi sahip çıkacaktır!.. 

Kadı, Yahudiye dönüp sormuş: 

- Öyle mi? 

Yahudi telaşla atılmış: 

- Kürk de benim, börk de benim!.. 

Ağlayan Yahudiye bakıp, içinden kıs kıs gülen Nasrettin Hoca yine söz almış: 

- Gördünüz mü kadı efendi? Nerdeyse altımdaki ata da, semere de sahip çıkacak!.. 

İyice telâşlanan Yahudi bağırmış: 

- At da benim, semer de benim!.. 

Kadı da Yahudiye bağırmış: 

- Haddini bil efendi!.. 

Sinirlenen kadı, Yahudiyi kovmuş. Nasrettin Hoca, Yahudiyi kırk gün yalvartmış, kırk gün sonra da sormuş: 

- Akıllandın mı? 

Yahudi de ağlayarak cevap vermiş: 

- Akıllandım. 

Hoca da Yahudiden aldığı her şeyi geri vemiş...



Yaşananlara, yaşadıklarımıza güzel bir örnek aslında...



Herkes payına düşeni alsın...



Burnun kaf dağında, arkanda top başda olsa yıkılmam demeyeceksin asla!...



Delinin biri çıkar, seni tarumar eder...



Para değil, insan biriktireceksin vesselam...



Akıllandın mı?
Editör: TE Bilisim