Ereğli Zonguldak’tan ayrılmak istiyor.



Haklı nedenleri var.



Ama biz kızıyoruz…



Çaycuma’nın gücü yetse, o da Bartın’a bağlanacak.



Devrek çoktan Zonguldak’la bağını koparmış.



Zonguldak tarafından kenara itilmiş bir ilçe…



Hastası bile Bolu’ya gitmek zorunda kalıyor…



Devrek kızıyor, darlanıyor ama kaderine razı oluyor.



Gökçebey dağların arasına sıkışmış…



Gözden de gönül de ırak…



Geriye kaldı Kozlu ve Kilimli İlçesi…



Kozlu, kendi ekonomisini oluşturmaya çalışıyor.



İmar yapılaşması, sahilleri ile İlçe olmanın hakkını vermeye çalışıyor.



Kilimli bölgesi Rödövansın bitmesiyle çökmüş.



Ekonomisi bitti, adı kaldı…



İlçe mi ilçe…



Kilimli mi Kilimli işte!



Zonguldak’tan kaçan kurtuluyor…



Bartın gibi, Karabük gibi…



Gidin Bartın’a tanıyamazsınız…



Turizm ile kaderini belirlemiş…



Karabük…



Özelleştirmeyi en aklı başında kullanan kentlerden biriydi.



Şimdi aldı başını gidiyor…



Müteşebbis ruhu oluştu.



Sanayisi, sanayici, iş adamı, fabrikaları, haddahaneleri ile tam bir sanayi kenti oldu.



Dönelim Zonguldak’a…

Elimizde ne var?



TTK…



7 Bin 700 kişi çalışıyor.



GMİS’i 5 Yönetim Kurulu Üyesi yönetiyor.



Peki, Zonguldak’ın nüfusu nedir?



597 Bin…



Hiç yoksa 70 bin işsizimiz var.



Hepimizin ailesinden gurbette olanlar var.



Almanya’nın Gelsenkirchen’inde binlerce Zonguldaklı var.



Bursa’da Zonguldaklılar Derneği’nin tahminlerine göre en az 40 Bin Zonguldak’lı var.



Adrese dayalı nüfus sistemine kayıtlı olarak;



İstanbul’da 123 Bin, Ankara’da 17 bin Zonguldak’lı var.



Gerçekte İstanbul ve Ankara’da ne kadar Zonguldaklı olduğunu tespit etmek zor.



Ve en az 70 bin kişi gurbeti çözüm görüyor.



Çünkü bu şehir onlara ekmek veremiyor…



Ve öylesine rezil hayatlar yaşanıyor ki…



Ama bizler sadece yadırgayıp, yargılıyoruz, anlamadan, dinlemeden…



Bu şehirde ya kendi işinizi kuracaksınız, ya tezgahtar, ya gazeteci, ya da madenci olacaksınız.



Başka şansınız yok.



Yani 597 Bin kişi mutsuz bu şehirde…



Hiç birimiz önümüzü göremiyoruz…



O yüzden kavga ediyoruz…



Şimdi 600 bin kişinin mutsuz olduğu bir şehirde Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Ahmet Demirci kimden destek istiyor.



Muhtarlardan, gazetecilerden, kamuoyundan, halktan yani Zonguldak’tan…



İyi de bu şehir mutsuz, umutsuz, rahatsız…



Sendika Başkanı olarak Zonguldak’ı eyleme çağırıp bu kentin bitişine bir tuğla koymak yerine kentin sağ duyulu insanları ile bir araya gelinse…



TSO’larıyla, Esnaf Odalarıyla, aklı başında iş adamları ile bir araya gelinse…



Çözüm önerileri aransa…



Kanserli bir hastanın son tedavisi olan kemoterapi alan bir Zonguldak yerine, daha sağlıklı şartlarda, daha sağlıklı akıl fırtınaları oluşturulursa…



Bu kent; İşçisi, işsizi, iş adamı, esnafı, sendikası ile kaynaşarak ortak akılda buluşsa olmaz mı?



Bu şehir kavga etmek yerine kucaklaşsa…



Çok mu zor Allah aşkına…



GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci’nin sadece işçisine değil, varlığını borçlu olduğu bu kente karşı sorumlulukları var.



Eylem çığırtkanlığı ile bize zarar verme Ahmet Demirci…



Bu kenti kaşıma, karıştırma, barıştır…



Sizin gibi düşünmeyenleri ayrıştırmayın, düşman, hain ilan etmeyin…



Hepimiz, kaptansız geminin yolcularıyız…



Batarsak hepimiz batacağız…
Editör: TE Bilisim