“Bir kimse, bir müminde olmayan bir şeyi ona isnat ederse(iftira ederse), yaptığı iftiranın cezasını çekmeden Allahü teâlâ onu koyduğu Cehennemden çıkarmaz.”

Başka bir hadis ise şöyledir: “..Kim (karalamak gayesiyle) bir müslümana bir iftira ederse Allah o kimseyi bu söylediği sözler (in vebâlin)den (tamamen temize) çıkıncaya kadar cehennem köprüsü (sırat) üzerinde bekletir.”

“Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar.”

Bu hadisin zahir ifadesine göre, başkasına iftira etmek kul hakkı olduğundan böyle bir suç işleyen kimse cehennemde cezasını çekmeden kurtulamaz. Bu ifadeler genel olarak kul hakkı ile ilgili hadislerin ifadeleriyle örtüşmektedir.

Münâfıkların reisi Abdullah b. Ubey ve arkadaşları Hz. Âîşe`ye zina iftirasında (ifk) bulundular.
Bir aydan fazla bir süreyle bu dedikodu Medîne`de dolaştı. Hz. Peygamber ve Âîşe validemizin yakınları bu olaya çok üzüldü.
Daha sonra Hz. Âîşe Nûr sûresindeki şu ayetlerle temize çıkardı:
“O uydurma haberi getirip iftira (ifk) atanlar, içinizden bir topluluktur. Onu kendiniz için bir ser sanmayın, bilakis o, sizin için hayırdır. Iftirada bulunanlardan her birinin kazandığı günaha göre cezası vardır. Onlardan günahın en büyüğünü yüklenene de büyük bir azap vardır.”
“İftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkeklerin ve mümin kadınların, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup da: “Bu apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?“
“Bir de dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki, bu şahitleri getiremediler, o halde onlar, Allah nezdinde, yalancıların da kendileridir“
“Eğer Allah`ın lütuf ve merhameti, dünyada ve ahirette üzerinizde olmasaydı, yaydığınız fitne yüzünden, size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.”
“Siz o iftirayı dilinize dolamıştınız. Hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığınız şeyi ağzınızla söylüyor ve onu önemsiz birşey sanıyordunuz. Halbuki bu, Allah nezdinde büyük bir günahtır “
“O asılsız sözü duyduğunuz zaman: “Bunu konuşmak bize yakışmaz. Haşa! Bu büyük bir iftiradır” demeniz gerekmez miydi?” 
Hz. Peygamber inen bu ayetleri tebliğ ettikten sonra; “Ya Âîşe, Allah`a hamd et. Allah seni, iftiracıların isnadından kesin olarak berî kıldı” buyurdu. Bunun üzerine Âîşe (r.anhâ) nin annesi: “Kızım, kalk da Resulullah (s.a.s)`a teşekkür et” deyince, Hz. Âîşe; “Hayır kalkmam ve yalnız Allah`a hamdederim” diye cevap verdi.
Rabbim öldüğümüzde bizleri kul hakkından ötürü arkamızdan insanların ; hakkımızı helal etmiyoruz
Rabbim kabrini dar etsin.
Allah’ım iftira atan bu kulun kabir azabı ağır ve derin olsun .. 
Diye beddua edilen kullarından olmamak üzere ,
Allahın rızasını kananan kullardan olabilmek ümidiyle, hayırlı hafta sonları dilerim..

Kaynak; Gündem Gazetesi

Editör: TE Bilisim