Öğrendik ki, bir kaç gün önce Turizm Tesisi'nde imara aykırılık nedeniyle Belediye tarafından inşaat mühürlenmiş.
Milyon Euro'luk ihracat yapan bir firmanın sahibi Ertan Civak'ı anlamak da gerçekten güçlük çekiyorum.
Fabrikanın arkasındaki ana şebeke hattından fabrikaya "Kaçak Su" çek!
Yıllarca kullan.
Sonra Cumhuriyet Savcılığı'na veril...
5084 Sayılı yasadan yararlan.
Binlerce dönüm araziye "yeni işçi" taahhüdü ver!
Eski işçileri çıkar, yeni işçiymiş gibi Devlete taahhüt ver!
Her iki fabrika da kaçak yapılaşmalar yap!
Atıklarını doğada bertaraf et!
Karşındaki vatandaş değil ki senin!
Devlet bunun hesabını bu gün sormazsa(!) yarın mutlaka sorar!
Bakın Vali Ali Kaban ne yaptı.
Zonguldak'ın tek Mavi Bayraklı plajını "İşgal" olduğu için Zonguldak Belediyesi'nden aldı.
Biri Devlet, diğeri de devlet...
Her ikisi de kamu, ortada kamu yararına olmasına rağmen Devlet arazisini geri aldı.
DTSO Başkanı Ertan Civak sufatına mı, yoksa sıfatına mı güveniyor bilmiyorum.
Bir insan, attığı her adımda kendini Devlet ile karşı karşıya neden getirir?
İzahını bir türlü yapamıyorum.
Yapan varsa lütfen açıklasın...
O kılıf, o minareye uyar mı?
İmar'da büyük rant dönüyor...
Sadece Zonguldak'ta değil...
İlçelerde de durum aynı.
Kimi yola taşıyor, kimi çıkma yapıyor.
Müteahhit yapar, vatandaş yapar.
Müteahhit ister, vatandaş da ister.
Fakat, heyelanlı bölgeye nasıl imar planı yapılır?
100 Bin liralık hibe o minareye uyar mı?
Başkan, 100 Bin lira için halkını heyelana sokar mı?
Bunlarda hiç Allah korkusu yok...
Müteahhit kazansın...
Başkan kazansın...
Millet heyelanlı yerde otursun...
İmar'ın "semeresi" büyük.
Editör: TE Bilisim
