Türkiye’nin yakından tanıdığı Zonguldaklı yazar Yeşim Demir ve Kocaeli’li yazar  Fatih Özcan,  muhteşem bir araştırma sonucu kaleme aldıkları, Bir Cesur Kadın HALİDE  adlı kitap Destek Yayınlarında çıktı.  Yazarlar, ayrıca bir çok ilde imza günü yaparak Bir Cesur Kadın HALİDE  adlı kitabı sevenleri için imzalamaya devam ediyor. 

Uzun süre araştırma sonrasında Bir Cesur Kadın HALİDE adlı kitabı piyasaya çıkartan yazarlar,  araştırma sonucu yazdıkları muhteşem yazılar ise okuyucularını duygu dolu anlarda yaşatıyorlar. 

“Bir Cesur Kadın HALİDE “

“Harabelerin arasından on üç on dört yaşlarında bir kız çıktı. Kocaman açılmış, şaşkın bakan kapkara gözleri insanın içine masumiyet duygusunu dolduruyordu. Üstü başı perişan vaziyette, belli ki karnı da aç. “Gel yavrum, köylüler nerede?” diye sordular.

Kız donuk gözlerle tüm ekibi süzdükten sonra elleriyle garip hareketler yapmaya başladı. Sonra geldiği yöne gitti ve iki Yörük kadınıyla geri döndü. Yörük kadınları bütün köylünün evsiz, hayvansız ve aç kaldıkları için köyü terk ettiğini ve sadece bu dilsiz kızın burada kaldığını anlattı. Halide şaşkınlıkla sordu:

“Bu kız yalnız başına mı kaldı?”

Yörük kadın, “Evet, hem dilsiz hem de sağırdır. Ne anası ne de babası var. Biz de burada bulduk. Yanmış buğdayları yemeye çalışıyordu” dedi. Yörük kadınları konuşurken o masum, sessiz gözlerden yaşlar akmaya başladı. Konuşamasa da, duyamasa da belli ki hisleri çok güçlüydü...

Bu harabelerin arasında ayakta kalma savaşı veren bu dilsiz ve sağır kızı hiç unutamadı Halide”

Kimisi meydanlarda haykırdı isyanını:

 “Kardeşlerim, evlatlarım” diye başladı konuşmasına.

Tüm miting alanı birden sessizliğe büründü; sanki nefes alsalar duyulacak, göz kırpsalar bir şey kaçıracaklardı...

Mücadelenin dişi kartalı çığlıklarıyla isyanı haykırıyordu.

“İzmir’i kurtarana kadar gülmek haramdı bana! Yemin ettim. O güne kadar gülmeyecektim.”

Ölümün soğuk nefesi varlığını hissettirmeye başlamaya görsün hele, ne açlık dinler, ne de üşümek...

Size geldim paşam:

Yıllarca yüreğimde kanayan ıstırabımın hasretini elimdeki bu kurumuş güle hapsettim; soğuk mermerler içinde üşürsen ruhumu sana üflesin, ısıtsın diye... Buluşacağımız güne kadar...

Huzurla uyu!...

Arka kapaktan:

Başucunda duran tahta kutunun kapağını açtı Halide, kurumuş güle baktı.

Derin bir “Ah!” çekti...

Duvarlara çarpıp, tren raylarının tıngırtısına karıştı sesi. Mahzun gözleri ıslanmış, yüreğindeki yara tekrar kanamaya başlamıştı...

Kutuyu dudaklarına doğru yaklaştırdı, gülü öpmek istedi ama zarar vermekten korktu.

Ciğerlerini doldururcasına bir nefes çekti gül dudaklarının önündeyken. Sevginin taze kokusu yerini pişmanlıkların, vaz geçmişliklerin ve ayrı geçen zamanların isli kokusuna bırakmıştı.

Kutunun sallanmasına tren neden olsaydı keşke...

Gerçek olansa ellerinin titremesiydi.

Kapağını dikkatlice kapattı anı yüklü kutunun. Eliyle üzerindeki tozu alır gibi sevdi ve yatak başındaki yerine bıraktı.

Tuvalet etajerinin üzerinde duran kristal şişenin içerisinden avuçlarına bolca kolonya döktü, burnuna çekti... Derin bir nefesle...

Arkasında bıraktığını sandığı yıkıntıları yıllarca yüreğinde taşımış olduğunu düşündü hayretle. Zamanın karmaşık akışında; bazen rüyalarında, bazen de bir çocuğun ışıltılı bakışlarında açmıştı o anılar kutusunun kapağını... Hep kapalı kalsın, açılıp canını acıtmasın istedi yıllarca...

Yazar hakkında:

Yeşim DEMİR: Zonguldak’ta doğdu. Fener Lisesi Edebiyat Bölümü’nün ardından İngiltere/Guildford College Turizm ve Seyahat Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu.

Uzun yıllar reklam ve medya sektöründe üst düzey yöneticilik yaptı: 24TV/Genel Koordinatör, 6 News/Genel Yayın Yönetmeni, Business Channel/Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı, Habertürk/Turizm Koordinatörü ve Program Moderatörü.

Halen Yurt gazetesinde perşembe ve pazar günleri köşe yazıları yazmaktadır.

İlk romanı Kirli Beyaz ile başladığı yazarlık hayatı, GriTopya, Hayalperest ve en son Fatih Özcan ile kaleme aldığı Bir Cesur Kadın HALİDE ile devam etmektedir. Aynı zamanda Destek Yayınları’nda editör olarak da görev yapmaktadır.

Dilara ve Melissa adında iki kız annesidir.

Fatih ÖZCAN: 1977 yılında Kocaeli,  Gebze’de doğdu. 1991 yılında Deniz Astsubay Hazırlama okuluna girmesiyle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde sekiz yıl Deniz Astsubaylığı yapmıştır. 2003 yılından itibaren Subaylığa terfi ederek bu rütbede 15 yıldır görev yapmaktadır.

Sakarya Üniversitesinde Kamu Yönetimi dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır.

2001 yılında Pınar ÖZCAN ile hayatını birleştirmiş olup, Göksu ve Hasan Atlas adlarında iki çocukları vardır.

Editör: TE Bilisim