İşgal, işgaldir.
Devlet vatandaşın işgalini yıkıyorsa, kendi işgalini yıkmalı.
Hatta önce kendi işgal yapılarını yıkmakla başlamalıydı işe…
Tarihi eserse tescil ettirilsin.
TTK yetkililerinin aklı başına yeni gelmiş.
Maden Mühendisleri odası Lokali için tescil girişimlerine başlamışlar.
Şimdiye kadar akılları neredeymiş diye sormazlar mı?
Hani tarihi dokusu var diyorlar ya…
O tarihi dokuya sadece “üye” olanlar girebiliyor ama…
Halkın olmayan bir tarihi doku!
Üstelik ön tarafı çıkma, yapının ise yıkım kararı var!
Efendim, Atatürk oradan Zonguldak’a çıkmış…
Çıktığı yer düzelensin, dursun…
Hatta o mezbele görüntü yerine restore edilerek Atatürk’e yakışır hale getirilsin.
İşgallerin hepsi yıkılacaksa yıkılmalı.
Yapılan iş ya taçlandırılır, ya da tartıştırılır.
“Üzümün çöpü, armudun sapı var” dersek yapılan iş tartışmaya açılır.
Maden Mühendisleri Lokalini solcular kullanıyor.
Solcular kızacak şimdi bize…
İyi de sağcıların da o sahilde hakkı yok mu diye sormak lazım…
Zonguldak’taki hukuksuzluk yıllardır tartışılıyor.
Kent yasallaşmak zorunda.
Bu şehir, meşru zeminlere çekilmeli.
Bu işin sağcısı, solcusu yok.
Yasa var, kurallar var, nizam var…
İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın diyorlar ya.
İyi de Devlet yoksa millet olur mu hiç?
