Dekan Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, kutuplardaki buzul ve kar kütlelerindeki erimenin Türkiye’yi de etkilediğini belirterek, “Gelecek 30-40 yıl içerisinde düşük yükseltili kıyı bölgelerimizde kıyı erozyonları yoğun şekilde görülebilir” dedi.

BEÜ Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü araştırma ekibinden Doç. Dr. Saygın Abdikan ve Dr. Çağlar Bayık, dekan Prof. Dr. Hakan Kutoğlu’nun birlikte gerçekleştirdiği çalışma 6 Mart 2018 ile 6 Mayıs 2019 yılları arasında Avrupa Uzay Ajansı’nın sentinel uydu verilerini kullanarak yapıldı. Çalışmada, Antarktika’nın kuzey ucunda en az 20 santimetreden başlayan ve yer yer 4 metreye çıkan incelmeler tespit edildi. Doç. Dr. Saygın Abdikan, 1 yıllık çalışmada 90 kilometrelik alanda çok büyük değişimler gözlemlediklerini söyledi. Kar kütlelerinin erimesi sonucu su seviyesinin artmasını da beraberinde getirdiğini ifade eden Doç. Dr. Abdikan, “Burada karın eriyor olması su seviyesinin artmasına sebep olacaktır ve bu da tabii kıyı bölgelerinin risk altında olmasını sağlayacaktır. Sadece insanları değil su seviyesinde ki değişim su sıcaklığının değişmesine ve yaşam popülasyonun değişmesine sebep olacaktır. Bu nedenle Antarktika’nın sürekli incelenmesi gerekmektedir.” dedi.



 

PROF. DR. KUTOĞLU: ‘BUZULLAR HIZLA ERİYOR’

Prof. Dr. Hakan Kutoğlu ise son 100 yılda endüstrileşme ile birlikte atmosfere karbon salınımının son derece arttığını ve bu nedenle atmosferde 2 dereceye yakın sıcaklık artışı yaşandığını söyledi.  Bunun neticesinde özellikle Güney ve Kuzey Kutbu’nda buzulların hızlı bir şekilde erimeye başladığını bunun Türkiye’yi de etkilediğini anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle dedi: “Buzul erimelerinin bizim ülkemize de etkisi var. Gelecek 30-40 yıl içerisinde düşük yükseltili kıyı bölgelerimizde kıyı erozyonları yoğun şekilde görülebilir. O yüzden insanların buzulların erimesine, karbon salınımına ve sıcaklığın artışına bir çözüm üretmesi, bunun farkında olması gerekir. Buzullardaki erimeler neden bizim için önemli? Çünkü deniz seviyelerin artmasına sebep oluyor. Deniz seviyelerinin artması demek, insanların yoğunluklu olarak yaşadıkları kıyı kesimde ki yerleşimlerin tehdit altına girmesi demek. Uluslararası araştırmalara göre 2 bin 100 yılına kadar bir modele göre okyanusların 2 metre seviyesinde yükselmesi bekleniyor. 2 metre yükselme demek 100 kat denizin içeri girmesi demek bazı eğimi düşük alanlarda. Deniz 1,2 kilometre içeri girerek erozyona uğratması durumu söz konusudur. Bu bizim ülkemiz içinde çok önemli. Çünkü okyanusların deniz seviyenin üstüne yükselmesi demek iç denizlerinde yükselmesi demek. O yüzden insanların buzulların erimesine karbon salınımına ve sıcaklığın artışına bir çözüm üretmesi gerekir.”

TÜRKİYE KIYILARI DA RİSK ALTINDA

Buzul erimelerinin önüne geçmek için temiz enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, bunun sıcaklık artışını durdurmasa da hızını yavaşlatabileceğini söyledi. Sıcaklık ve küresel ısınma artışına etki eden faktörlerin azaltılması için çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, “İnsanoğlu olarak bu durumun farkında olup, bir takım tedbirler alıp kutuplarda ki erimeyi sınırlandırabiliriz. Kutuplar bize çok uzak diye düşünememeliyiz. Biz ülke olarak 6 tarafı denizlerle çevirili bir ülkeyiz. Dolayısıyla okyanuslarda ki yükselmede bizim kıyılarımızı da etkilemekte ve etkilemeye devam edecektir. Bu olağanüstü atmosfer şartlarını bu sebeplerle hem kış aylarında hem fırtınalı havalarda denizin daha içeriyi girdiğini, yollarımızı tahrip ettiğini şehirlerimizi tahrip ettiğini göreceğiz. Ayrıca eğer tedbir almazsak yağışların daha şiddetli ve daha yıkıcı olarak devam ettiğini göreceğiz” dedi.

Editör: TE Bilisim