Biraz kendinizden söz eder misiniz?



1969 Devrek doğumluyum, Zonguldaklıyım. Uzun yıllar Zonguldak dışında görev yaptıktan sonra Zonguldak’a geri döndüm. Zonguldak’a yerleşmeye ve Aile Danışma Merkezi açmaya karar verdim. Psikolog arkadaşımız Merve Erdoğan ile 2013 yılından buyana hizmet veriyoruz.



Zonguldak’ta Aile Danışma Merkezi açmaya nasıl karar verdiniz?



Öncelikle Zonguldak’ta böyle bir merkezin olmadığını ve ihtiyaç olduğunu fark ettik. Ancak böyle işi ilk yapan olmanın getireceği zorluklarında olacağını biliyordum. Çünkü önümüzde bir rehberiniz , bu işi yapan bir kurum yoktu. Dolayısıyla Zonguldak şartlarında bunu kabul ettirmek biraz zorlayıcı olacaktı. Bu zorluğu da yaşadık aslında. Alanımız son derece özel bir alan. Bu kadar özel bir alanı Zonguldak’a tanıtmak, yardım talebini almak zorlayıcı oldu. Ancak bizim işimiz güvene dayalı bir alan. Danışanlarımız güven ortamını gördükçe bu zorluk yavaş yavaş kalkmaya başladı.



Hangi alanlarda danışmanlık hizmeti veriyorsunuz?



Aile Danışma Merkezi olarak bireyin ve ailelerin sorunlarıyla ile ilgileniyoruz. Evlilik ve çift terapisi,aile terapisi, cinsel terapi ve bireysel terapi hizmetlerini sunuyoruz. Yani bireyi ilgilendiren her türlü sorunlara danışmanlık yapıyoruz.



En çok hangi yardım talepleri ile karşılaşıyorsunuz?



Bu konuda ayırım yapmak çok zor. Her tür problemle başvuran danışanlarımız var. Evlilikle ilgili, aile ile ilgili ve çocuk ergenlerle ilgili başvurular geliyor. Bir istatistiğini yapmadık açıkçası. Ancak, zor bir süreçten geçiyoruz. Bir geçiş toplumuyuz. Dolayısıyla bu geçiş döneminde çatışmalar oldukça fazla. Geleneksel bir toplumdan modern bir topluma geçen her toplumun aslında temel sorunudur. Ve bu çatışmalar insanları zorluyor. Bu çatışmalarla başa çıkmak için bizlere başvuruyorlar.



En sık rastladığımız problem. İletişim problemi oluyor. İletişim kurmayı başarabilen, sağlıklı iletişim kurabilen bir toplum değiliz ne yazık ki… Aslında buradaki temel problem şu; karşı tarafı doğru bir şekilde anlamak ve karşı tarafa kendini doğru bir şekilde ifade etmek…



 



Evliliklerde asıl sorun cinsellik olabiliyor



 



Cinsel sorunlarla başvuranlar bunun faydasını görebiliyor mu?



Kesinlikle görüyorlar. Çünkü evlilik terapisi için başvurduklarında tamamında değil ama bir kısmının aslında temelde cinsel problemlerden kaynaklandığını burada birlikte tespit ediyoruz. Yani boşanma sürecine gelmiş ama asıl probleminin cinsellik olduğunu fark etmeyen, bunu sadece anlaşmazlık olarak gören danışanlarımız buraya geldiklerinde fark ediyorlar ki asıl sorun cinsellik. Dolayısıyla o da burada yeniden yapılandırıldığında evliliklerine sağlık, huzurlu ve mutlu bir şekilde devam ediyorlar.



Peki, evliliklerde bir çok sorunun temel nedeninin cinsellik olduğunu söyleyebilir miyiz?



Böyle demek çok zor. Ama cinsellik olmasa da evlilik yürür gibi bir algı yanlış bir algı. Cinsellik özellikle bizim gibi toplumlarda bir tabu. Özellikle kadınlar için bir tabu. Erkeklerde durumun pek farkında değiller. Özellikle cinsellikle ilgili baskıcı bir toplumda yetişiyorlar. Bu kadar tabunun olduğu, bu kadar baskının olduğu bir toplumda kadının doğru şekilde cinselliği yaşaması ve doğru bir şekilde anlaması mümkün olamıyor. O nedenle de Kadın danışanlarımızda ciddi cinsel problemler ortaya çıkıyor. Kadın açısından bizim en sık gördüğümüz iki temel problem var. Biri cinsel isteksizlik, bir tanesi de vajinismus dediğimiz tamamlanmamış evlilik olarak adlandırdığımız bir problem. Burada vajinismus da çalışıyoruz.



Bu tür vakalar çok var mı Zonguldak’ta?



Var. Vajinismus görülme sıklığı onda bir oranında.



Kadınlarda cinsel isteksizliğin nedeni nedir?



Özellikle ilk cinsel deneyimlerinin ağrılı olması daha sonra kadında cinsel isteksizliğe neden olabiliyor. Ya da orgazm olamama. Orgazm problemleri cinsel isteksizliğe neden olabiliyor. Çünkü kadın cinselliği bir yük gibi görülebiliyor ve bir yükü sürekli taşımak, bunu bir görev gibi yapmak bir süre sonra isteksizlik oluşturabiliyor. Bunu yanında çocuklukta yaşanan travmalar da etkili olabilir. Erkeklerde cinselliği tanıyarak ya da cinsellikle ilgili bilgilendirilerek yetişmiyorlar. Onlarda tesadüfen ya da uygun olmayan kaynaklardan öğreniyorlar. Kadın cinselliğine dair toplumda bilgilenme yetersiz olunca var olan sorunlar daha da büyüyor.



Aldatma evlilikleri bitiren önemli bir neden. Peki insanlar neden aldatır?



Bunu tek bir cevapla cevaplandırmak mümkün değil. Bunun altında da pek çok dinamik yatıyor ama mutsuz evlilikler, yeterince sevgi hissetmemek, evlilik içerisinde kötü giden cinsellik aldatma nedenleri olarak sayılabilir. Ama bunun yanında bir çok faktörde aldatmaya neden olabiliyor.



Ama sadece erkeklerde değil aldatmak. Böyle bir yanılgıya düşmemek lazım. Erkekler daha çok cinsellik temelli aldatıyorlar, kadınlar duygusallık olarak aldatıyorlar. Duygusal olarak tatmin olmayan kadınların bir aldatma eğilimi olduğu gerçeği söz konusu.



Peki, iyi bir evliliğin sırrı nedir?



İyi bir evliliğin temelinde doğru bir iletişim olmalı. Bu son derece önemli. İyi bir cinsel yaşam son derece önemli. Çünkü iyi evliliklerde cinsel yaşamın doyumlu ve haz verici olması gerekir. Duyguların doğru şekilde ifade edilmesi son derece önemli. Birlikte vakit geçirmek son derece önemli. Birbirine zaman ayırmak önemli. Birlikte karar alabilmek ve uygulamak son derece önemlidir.



 



Gönüllü olarak okullarda



cinsel eğitim vermek istiyorum



Çocuk yetiştiren ebeveynlere tavsiyeleriniz var mı?



Çocuğun yaş grubuna, yetiştiği aileye göre vereceğimiz tavsiyeler değişiyor. Fakat bir genelleme yaparsak; Aile okul ve eğitim söz konusu olduğunda, anne baba çok çok beklentili ise çocuk kaygı problemi yaşıyor ve başarısız olduğunda aile tarafından sevilmeyeceğini düşünüyor. Bu da sorunlara neden oluyor.



Genel olarak ayrıca anne-babalarda mükemmel çocuklar yetişmek istiyorlar. Dolayısıyla proje çocuklar yetiştirmek istiyorlar. Aileler çocukların günlük yaşamını bile planlıyorlar. Proje halinde çocukların günlük yaşamlarını projelendirmek sağlıklı bir durum değil. Çocukların kendilerinin planlayacağı serbest zamanlara ihtiyacı var. Anne ve babalar çocuğun hafta sonunu bile dolduruyorlar. Çocukların en büyük problemi ebeveynlerin gerçekleşmemiş istekleridir. Anne ve babalar kendi isteklerini çocuklar üzerinden gerçekleştirme girişimi çocukları sıkıntıya sokuyor.



Sektörünüzle ilgili bir hayaliniz var mı?



Özellikle cinsel eğitim vermeyi arzuluyorum. Bunun üç ayağı olsun istiyorum. Bir tanesi ebeveynlere çocuklarına nasıl cinsel eğitim verecekleri, cinselliği çocuklarına nasıl anlatacaklarını kapsayan. Bu konu çok önemli. Çünkü cinsel eğitim çocuklukta başlarsa çok daha sağlıklı bireyler ortaya çıkıyor. İkinci proje ayağı ise; Çocukların kendilerini cinsel istismardan nasıl koruyacaklarını kapsayan bir eğitim programı. Üçüncüsü de; özellikle yine anne babalara çocuklarının cinselliğe nasıl bakması gerektiğini anlatan bir eğitim projesi istiyorum. Gönüllü olarak Zonguldak’ın tümünü kapsayan büyük bir projeyi sağlıklı bir toplum ve gelecek nesiller adına yürütmek istiyorum.



Son sözler…



Kişiler her hangi bir sorun yaşadıklarında yardım talep etmekten çekinmesinler çünkü yardım talep etmediklerinde sorunlar görmezden gelindiğinde çözümlenmiyor. Oysa çok küçük müdahalelerle çözümlenebilecek sorunlar büyük sorunlar halinde insanların hayatlarını çok etkiliyor. Küçük müdahalelerle çözümlenebilecek sorunları konusunda yardım talep etmekten çekinmesinler. Mutlaka onlara yardım edecek kurumlar ve kuruluşlar olduklarını bilsinler. Ve yardım talep etsinler.
Editör: TE Bilisim