YAŞAM

100 Yıl önce dedelerimiz nereliyim derdi?

Zamana göre Anadolu’ya yayılan Türkler çeşitli yönlerden gelerek Batı Karadeniz’e yerleştiler. İlk yerleşenler Roma topraklarına Hristiyan Türkler oldu. Yani Kuzeyden geldiler.

Eğer dedelerimiz, daha Türklerin Anadolu’da bir devlet kurmadığı yıllarda Bizans topraklarına yerleşmiş ise ; Kıpçaklıyım diyebilirdi.

Eğer soyumuz Selçuklu zamanında , Candaroğlu Beyliğine dayanıyorsa, dedelerimiz o zaman kendilerini ‘’Kayı Boyundanım’’ diye tanımlayabilirlerdi. Türklerin hangi kolundansın diye sorarlarsa , ‘’Üç-Oklar boyunun Alayuntlu kolundan diyebilirlerdi .Çünkü bölgeye Alayuntlular da gelmişti. Eğer o dönem Filyos vadisine yerleşmişler ise ‘’Karaevliyim’’ veya Ereğli’ye yerleşmiş ise ‘’Iğdırlıyım’’ derdi. Bartın’a yerleşenler ise Dodurgalıydı.

Zonguldak 1337’de Osmanlı toprağına katıldığında Türkmenler, Manavlar bölgeye yerleştiler. Daha henüz Osmanlı’da eyalet sistemi yoktu. Filyos Vadisi , Devrek’e bağlıydı. Fakat Devrek ismi o zamanlar Hızırbeyili idi. Zira Osmanlı komutanlarından Hızır Bey komutasındaydı. Yani Osmanlının ilk zamanlarında ‘’nerelisin ? ‘’diye sorulduğunda , dedelerimiz kendilerini ‘’Hızırbeyiliyim’’ diye tanımlayabilirlerdi.

1393 yılında Anadolu Eyaleti kurulduğunda , Batı Karadeniz Anadolu Eyaletinde yer alıyordu. Merkezi Kütahya idi.. Belki İnanmayacaksınız ama dedelerimiz ‘’nerelisin ?’’ diye sorulduğunda, kendilerini ‘’Kütahyalı’’ diye cevaplandırmış bile olabilirler!

Çünkü Sancak Kütahya’da idi.

Anadolu Eyaleti sancaklara ayrıldığında, Batı Karadeniz , Bolu Sancağına bağlandı. O zaman atalarımız kendilerini ‘’Boluluyum ‘’ demişlerdir.

1459‘da, Fatih Sultan Mehmet’in Amasra‘ya başlattığı sefer ile 1487‘de Kastamonu Sancağı kuruluyor. İşte o tarihten beri uzun süre dedelerimiz Kastamonuluydu.

‘’Kastamonu’nun neresinden ?’’ sorusuna ise ; eğer Filyos nehri kıyısında bir köyde yaşıyorlarsa ; ‘’Zerzene’’ diye cevap verirdi. Yani bugünkü adı ile Perşembeli. Yeniceye kadar böyle idi.

‘’Hangi Divandansın ? ‘’diye sorarlarsa da ; bunun cevabı çoktur.

Kızıl divan ,Balgur divan ,Terziler divan ,Abdurrahman divan ,Çay divan , Belviren divan, Bakacak divan , Tefen divanındayım der , geçerdi.

Yeniceden geçildikten sonra artık Safranbolu veya Taraklıborlu geliyor.

Diyelim ki ; Ereğli ve köylerinde yaşıyorlar o zaman ‘’Bender Ereğli’’ derlerdi.

Bartınlı ise Bartınlı ama belki de ‘’Balambalı’’ da diyebilirlerdi.

Eğer 1800 yıllarında nerelisin sorusu sorulduğunda ; dedelerimiz Kastamonu Eyaleti , Bolu sancağındanım derdi. ‘’Bolu’nun neresinden ? ‘’ diye sorarlarsa , Devrek denirdi. Çünkü devlet kurumları Devrek’teydi. Hatta bir varsayıma göre Devrek, Devlet anlamındaydı. 1900’lü yılların başında ‘’Hamidiyeliyim’’ denirdi. Bölgenin Hamidiye ordusu Devrek’te idi.

İşin ilginç tarafı 200 yıl geriye gidebilsek ve dedelerimize , ‘’ben Zonguldaklıyım’’ desek; kimse Zonguldak neresidir bilmezdi. Herhalde anlam veremezlerdi.

Bartın, Ereğli, Devrek, Safranbolu 1924’ten itibari ile kendilerine Zonguldaklıyım demeye başladıysa da ; bu herkes için o kadar kolay olmadı. Zira hem Ereğli hem de Bartın ve Vadide yaşayanlar için Zonguldak pek bir anlam taşımıyordu.

1990 ve 1995 sonrasında artık Uluslu ve Kozcağızlılar Bartınlı ; Yenice , Safranbolu ve Eflanililer Karabüklü oldular.

Dedeleri Zonguldak’a , Kafkaslardan , Doğu Karadeniz’den veya başka bölgelerden gelenler için ‘’aslen nerelisin ? ‘’ sorusu, açık ve net bir şekilde cevaplandırırken, bugün halen Zonguldak’ın yerlisi, Zonguldaklıyım diyemiyor.

Zonguldak’ın yerlisi olup, Zonguldak dışında , kendilerine ‘’nerelisin ? ‘’ diye sorulduğunda , direk Çaycumalı, Gökçebeyli, Devrekli, Karadeniz Ereğlisi diyenler var. Zonguldak Ereğlisi bile denmiyor.

Mesela bir Tefenli olarak 1990 yılında askerde ‘’Hayati Yılmaz Devrek , emret komutanım’’ diye tekmil verirdim. Bir Tefenli olarak Devreliyim demek bana garip gelirdi. 1990’dan sonra askere gidenler için ,Gökçebey İlçe olduğundan ,askerlik şubesi de Gökçebey oldu. Böyle bir ayrışma var bizde. Mesela Kilimli'de Çaycumalı ,Çaycumalı olarak lakap alır. Çaycuma'da bile Perşembeli Irmazan vardır. Çatalağzı'nda doğrum büyüdüm ; Hangi Hayati diye sorunlara Tefenli Yunus'un oğlu derlerdi. Kimsenin o yere ait olamama sendromu.

Almanya'daki gurbetçiler bile aynı çatı altında buluşamıyor. Zonguldaklılar derneği olmasına rağmen aynı şehirde Devrekliler Çaycumalılar dernekleri de var.

Sonuç olarak ; bu değişken siyasi durumlardan ve kömürün bulunması ile bambaşka bir merkezden yönetilen vadide , aidiyet duygusu, bir türlü şehir kimliğine dönüşememiştir. Bu bölgenin gerçek halkiyatı (Folkloru) Zonguldak merkezdeki maden kültürü ile anlam bulamadı.

Bu kimliği oluşturmanın tek bir yolu var. Ortak gelenek kültürü ve geçmişi bulunan Bartın, Yenice ve Zonguldak , gerekirse Karabük tekrar birleştirilmeli , merkezi vadiye alınmalı ve Zonguldak ismi genel anlamda kullanılmalıdır. Tıpkı İstanbul, Ankara gibi. Şu anki Zonguldak Merkezin ismi ise ‘’Karaelmas ’’ olarak değiştirilebilir.

Belki o zaman ortak bir kimlik oluşturulabilir.

Kaynak: Hayati Yılmaz ile

Zonguldak Tarih