Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinin ardından dikilen ve “Fetih Çınarı” olarak adlandırılan 11 adet çınar ağacından bir tanesi geçtiğimiz günlerde kurumuş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, konuyu Meclis gündemine taşımıştı. CHP’li milletvekili, aynı zamanda Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca 2012 yılında koruma altına alınan ve 560 yılı aşkın süredir ayakta duran, anıt ağaçların neden kuruduğu ve ağaçların korunması için alınan tedbirlerin neler olduğu sorularını ilgili Bakanlıklara yöneltirken, Yavuzyılmaz’ın önergesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yanıtlandı. Bakan Murat Kurum tarafından dönülen yanıtta, Zonguldak ili genelinde çoğu Merkez İlçesi, Yayla Mahallesi olmak üzere toplam 197 adet Doğu çınarının {Platanus orientalis) bulunduğu belirtilerken, ağaçların çeşitli zararlılardan ve çevresel etkilerden korunması için bakanlıkça yapılan çalışmalar şu şekilde sıralandı: “Türkiye genelinde belli dönemlerde yaptığımız çalışmalar ile: ağaçların gövde ve tepe tacını oluşturan dallar üzerinde bulunan ökse otu, zararlı mantar, sarmaşık, tehlike arz eden kuru hastalıklı ve böcek yeniği olan dallar ile yabancı cisimler kaldırılmakta; ağaç kovuk, yara ve mantar yüzeylerinin temizlenerek ilaçlanması ve çam katranı tatbik edilmekte; ağaçta bulunan kovuk ağızlarının paslanmaz (krom) tel örgü ve koruyucu macun ile kapatılmakta (yalancı dolgu yapılması); ağaç kök çevresinde bulunan parke asfalt beton plak taş adi kaldırım moloz vb. sert zeminler ve kaplamalar kaldırılmakta; ağaç kök çevresine toprak takviyesi, toprağın işlenmesi, gübre takviyesi yapılacak, ağaç sağlığını korumak amacıyla devrilme ve kırılma riskine karşı ağaçlara destek yapılması işleri yapılmaktadır. Anıt ağaçlar koruma alanları ile birlikte tescil edilmektedir. Bu doğrultuda belirlenen koruma alanı içerisinde ağacın kök yapısını ve beslenmesini olumsuz etkileyebilecek ve taban suyunun kök sistemine ulaşmasını engelleyecek türden zemin kaplaması, kazı ve inşa faaliyetlerinin yapılmamasına; ağacın tepe, gövde ve kök yapılarına zarar verebilecek hiçbir faaliyete izin verilmemesine, koruma alanı içerisine ağaç türü/türlerinin plantasyonuna izin verilmemesine, bunlardan başka koruma alanı içerisinde yapılmak istenen faaliyetler ilgili Bölge Komisyonları tarafından ağacın türü, bulunduğu alanın özelliği ve koruma alanı durumu kapsamında değerlendirilmektedir.”