AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun çok başarılı bir İl Başkanı mı?

Elbette hayır…

Celil Uzun çok başarılı bir il Başkanı mıydı?

Elbette kocaman bir hayır!

Hadi gelin AK Parti’de il Başkanlığı iki ismi kıyaslayalım.

En çok beğendiğimiz, ‘masaya yumruk vuruyor’ dediğimiz model Celil Uzun’du değil mi?

Bir hatırlayın Celil Uzun döneminde neler olduğunu!

Bu gün başımıza musallat olanlar o günün ürünü değil mi?

Yemek ihaleleri, AK Kavşak rantı o günlerde çıkmadı mı?

Şimdi Zeki Tosun’unu niye başarısız görüyor biliyor musunuz?

İhalelerden gelen avantalar yok!

Yeni AK Kavşak rantları yok!

Karşımızda herkese insan gibi davranmaya çalışan biri var.

Ve biz onun nahif olması değil, taraf olup, herkese bir rant akıtmasını bekliyoruz!

İllaki parasal olarak düşünmeyin, siyasal ve iktidari güç devşirmesini de bekliyoruz.

“Kirlen arkadaş” diyoruz, kirlen!

“CHP’lileri belediyelere alalım”, ‘Sen AKP’nin emekçi insanlarının kahrını çek’ diyoruz!

Partine gelen mağdur ve mağrur insanlardan “partiye rüşvet al, bize ver” diyoruz!

“Herkese ihale dağıt, bize de ver” diyoruz!

“Rüşvet al, bizim yakınımızı işe koy, garibanın çocuğunu sil at” diyoruz.

“Belediyelerde yolsuzluk yapalım” sen görme diyoruz!

“Her gelen kadına ‘çığım, çiğim’ diyelim, “Dul, evli, bekar kadınlara mesaj atalım, özel ilişkiler yaşayalım, Puket adalarında fantezi yaşayalım, Zonguldak’ta Cuma’yı kutlayalım” sen karışma” diyoruz!

“Sekreterlerle özenle seçelim, sen bunları görme” diyoruz!

“Kumar oynayalım”, ‘Sen bilme’ diyoruz!

‘Hesabımıza bağış gelsin, biz yiyelim’, ‘Sen bunları ört’ diyoruz!

Ama bu pislikler karşısında metabolizması bozulmayan bir insan istiyoruz!

Dönüyoruz ahlaktan söz ediyoruz!

Hastane müteahhitlerinden gazetecilere akan para yok!

Yaşar Karaman Sanayi ve Ticaret İl Müdürü oldu!

Veli Köktürk iyi bir müdür oldu!

Hakan Yüksel başarılı bir bürokrat oldu!

AFAD Müdürü her yere yetişen Ahmet’çik oldu!

Kızılay’daki Aydın Ergenç en dürüst başkan oldu!

Bir gazeteci tarafından İl Yönetimine aldırılan oğlu ‘Metin’ oldu!

Çocuk ihalelere giremiyormuş, çok zarar ediyormuş!

Gerekçeye bakar mısınız?

Hani bunlar gönül Kızılaycısı ya!

Güya bunlar ‘Mücahit’…

Ama ‘Mevlüt’ü seviyorlar!

Neyse…

8 Madencinin yaşamını yitirmesi nedeniyle hapis cezası alan TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, yılın bürokratı oldu!

Valilikteki Mehmet Alas, rahip oldu!

Mustafa Çağlayan, Hamdi Uçar’ın sarı öküzü oldu!

Aydın Arıcı, Selim Alan’ın verdiği sarı öküz oldu!

FETÖ’cüleri savunanlar hep bir arada oldu!

Fatih Akca’nın arkasında Selim Alan durdu!

Kızılay’ı sol partiye veren Murat Uzun, AK Partili oldu!

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e altın sponsor olan Ali Bektaş, itirafçı melek oldu!

Akrabasına ihale aldıran Hamdi Uçar, Yusufçuk oldu!

AKP’nin arkasına saklanarak 100 milyonluk ihale alan Mecit Aydın-Sabri Tığ evliya oldu!

Yemek ihalelerini kotaranlar, mesih oldu!

Ümit Bozkurt, Emniyetsever oldu!

Sezai Çanakçı, gençlerin beyaz evliyası oldu!

Ahmet Çolakoğlu, ticaret erbabı oldu!

Polat Türkmen, sessiz sinema oyuncusu oldu!

Zeki Tosun ahlaksız oldu!

Hasan Tosun ahlaksız oldu!

Biz ahlaksız olduk!

Bu şehir, Mustafa Çağlayan’ın neden istifa ettirildiğini biliyor!

O paranın kimlere gittiğini de biliyor!

Bu şehir, hangi AKP kurmayının rüşvet karşılığı işe adam aldığını da biliyor!

Bu şehir, kimin kumarbaz olduğunu, Batum ve Kıbrıs’a gittiğini de biliyor!

Bu şehir, kumar masalarında 1 milyonla oyun açıldığını da biliyor!

Bu şehir, kimin kızının nasıl evlendiğini, nasıl boşandığını da biliyor!

Bu şehir, hangi başkanın, “Geleni, isteyeni, yaparım” deyip, gevşek ağzıyla kıkırdadığını da biliyor!

Bu şehir, kimin mezarcı olduğunu biliyor!

Bu şehir, tarihi eser meraklıların kimler olduğunu da biliyor!

Peki, İmar rantlarını bilmiyor mu?

Özel İdare ihalelerini kazananları bilmiyor mu?

Bu şehir, kimlerin uyuşturucu kullandığını, temin ettiğini, sattığını da biliyor mu?

Bu şehir, çalışanlar üzerinden arazi toplayanları da biliyor mu?

Bu şehir, hangi siyasetçilerin, hangi yakınlarını, hangi belediyelere yerleştirdiğini biliyor mu?

Bu şehir, hangi milletvekilinin, hangi belediye başkanına FETÖ’cüleri işe aldırmaya çalıştığını da biliyor mu?

O yüzden çok şey etmenize gerek yok…

Bu şehrin bir hafızası var, kayıtlar var…

Yaşanacak daha çok zaman var…

Kimin ahlaklı, kimin ahlaksız olduğunu bu şehir bilmiyor mu?

Vali’lerin nasıl harcandığını bilmiyor mu?

Vali’nin nasıl bir siyasi organizasyonla karşı karşıya olduğunu bilmiyor mu?

Üniforması henüz kirlenmemiş olan bürokratları bilmiyor mu?

Çapkınlığa arkadaşının arabası ile giden kara koyunları bilmiyor mu?

Üniversite gençleri çıkan yöneticileri bilmiyor mu?

Yurt sahiplerinin özel hayatlarını bilmiyor mu?

Biz bilmiyor muyuz?

Bırakın şehri, AKP Genel Merkezi tüm bu olup bitenleri bilmiyor mu?

Devletin hafızası, kayıtları bunları almıyor mu?

Partinin istihbaratı bunları bilmiyor mu?

Türkiye; iki tünel arasında sıkışmış, kumarbazların sinek pisliğini bilmeyecek kadar zavallı bir ülke olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Eril görünen dişillerinde ‘Kadın’ günü kutlu olsun!

Dün değer verdiğim bir arkadaşım aradı.

“Kadın gazeteci olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’yle ilgili de bir şeyler yazsan…” dedi.

Oysa ben, kendi doğum günümü bile kutlamam ki…

İçinde bulunduğum sektörün kutlandığı günleri de hiç kutlamam, samimi bulmam…

Cumhuriyet bayramı , Zafer Bayramı ve 10 Kasım törenlerinin önünde saygıyla eğilir, duamı yaparım.

Dini bayramlarımızda sadece evimiz bereketlenmez bizim. Yetişebildiğimiz her evde bayram olur…

Yani diyeceğim o ki, bu tür anlamlı günlerin dayatılmasına kökten karşıyım ben.

Kadının veyahut erkeğin üstünlüğüne de karşım ben!

Kadını da erkeği de kutsaldır ve değerlidir.

Ama eşit değildir, ona da karşıyım ben!

Kadın, erkekten üstün müdür ki!

Ya da erkek, kadından!

Ne kadın, erkeğin yaptığını yapabilir, ne de bir erkek, kadının yaptığını yapabilir.

Öyle olsaydı kainatı yaratan Allah, hepimizi aynı kromozomlarla yaratırdı!

Üstün olmadığı tek bir alan olmalı, o da hukuk, adalettir!

Bu nedenle insana akıl, fikir, idrak ve vicdan dilemek sanırım daha yaşanabilir dünya için elzemdir.

İllaki kutlamak gerekirse 365 gün öpe koklaya seven, baş tacı yapan erkeklerin kadınlar günü kutlu olsun.

Hani yaz demiştin ya, annesini ve kızını baş tacı yapan sevgili arkadaşım yazdım işte!..

İnsanı ve yaşamı değerli kıldıran tüm güzel yürekli adamların içindeki kadın sevgisi günü kutlu olsun…

İyi ki varsınız…

İmalı, bel altı yazılarıyla insanların onur, şeref haysiyetiyle oynayan…

İnsanların yaradılışlarını aşağılayarak kendini ‘Peygamber’ zanneden…

Dünyanın en ‘ahlaklısı’ olan…

‘Kadın’ deyince tüyleri diken diken olan….

Tokatı yiyince ‘Kadın hakları’ yasasından yararlanan….

Millete şantaj yaparak hayatını bir asalak gibi sürdüren hastalıklı zavallı eril görünen dişillerinde ‘Kadınlar Günü’ musmutlu olsun!