Önceki yıllarda bir süre müezzinlik yaptığı için kamuoyunda “Aydın Hoca “ olarak bilinen Kızılay Zonguldak Şube Başkanı Aydın Ergenç’e bir kaç soru yöneltiyoruz.

Anlamakta güçlük çektiğimiz bazı “dünyevi” konuların caiz olup olmadığını, ne de olsa “Hoca” sıfatı bulunan Aydın Ergenç’ten öğrenmek istiyoruz.

Soru 1: Devlete ve piyasaya yaklaşık 12 milyon lira borcu olduğu söylenen birinin, Kızılay gibi kamuya ait bir sosyal yardım kuruluşunun başında bulunması caiz midir, değil midir?

Soru 2: Devlete ve piyasaya olan borçlarını ödemekten kaçınmak için kendi adına ticaretini sona erdirip, çocuklarının üzerinden ticaret yapması caiz midir, değil midir?..

Soru 3: Kızılay Gayrımenkul İhale Şartnamesi’nin açık ve kesin hükümlerine göre, Kızılay Genel Merkezi ve Şube yönetimlerinde görev alanların birinci derece yakınları Kızılay mülklerinde kiracı olamaz.

Bu durumda, Aydın Ergenç’in, Zonguldak İl Merkezindeki mülkiyeti  Kızılay’a ait binanın en üst katını bütünüyle kendi çocuklarına tahsis edip kiralaması caiz midir, değil midir?

“Hoca” sıfatlı Aydın Ergenç’e bir kez daha soruyoruz…

Bütün bunlar caiz midir, değil midir?..

Biz sorularımızı sorduk…

Kızılay Şube Başkanı, nam-ı diğer Aydın Hoca’dan makul ve mantıklı cevaplar bekliyoruz.

Skandal haber, bahane!

Seçim şahane!..

Unutmadan birkaç soru da GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu’ya yöneltelim.

*

TTK’da sahte rapor skandalı, 2017 yılında patlamasına rağmen iddiaların odağındaki GMİS Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez ile 2018 yılında yapılan seçimlere omuz omuza neden girdiniz?

Hastane ile anlaşmayı yapanlar arasında yer alıyor musunuz?

Yargı sürecinde olan, henüz kesinleşen bir karar olmamasına rağmen Armutçuk Şube’sini neden olağanüstü seçime getiriyorsunuz?

Şaibeleri mi aklamaya çalışıyorsunuz, yoksa bir yıl sonra yapılacak seçimde olası rakiplerinizi mi egale etmek istiyorsunuz?

İşçi olarak çalıştığınız TTK’da 11 yıl boyunca hiç istirahat almamanızı, yani hastalanmamızı neye bağlıyorsunuz?

Profesyonel Sendikacı olduktan sonra sürekli yasal sınırlar içerisinde istirahat almanızı, yani hasta olmanızı neye bağlıyorsunuz?

Bu davranışınız etik ahlak kurallarına uygun mu?