Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda sahte rapor skandalı patladığında, “Bu işte bir bit yeniği var” demiştim.

Aslında skandal 2014 yılında patlamış!

2017 yılında tekrar dava açılmış, yargı süreci devam ediyor.

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, İsmail Saymaz’ın haberinden sonra konunun yargıda sürdüğünü söylüyor.

Eskiden de yargıya taşınmış, anladığım kadarıyla üst mahkeme davayı yeniden açmış. Bizler devleti zarara uğratacak işlere girmeyiz, giren varsa da cezasını çekerler. Bizim de konuyla ilgili soruşturmamız devam ediyor” diyor…

Sözlerindeki çelişkiyi görüyor musunuz?

Yargı süreci devam ediyorsa, iddiaların odağındaki Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez’in de masumiyet karinesi sürüyor olmalı değil mi?

Apar topar Olağanüstü Genel Kurul’a getirip seçim niye yapılıyor?

Üstelik yargı süreci 2017 yılında başlamış!

GMİS taban delege seçimleri 2018 yapılmış!

Üstelik, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Armutçuk bölgesinde Ali Eşitmez’le omuz omuza seçime girmiş. Sonra ters düşmüş. Ali Eşitmez’in Armutçuk bölgesinden GMİS Genel Merkezi’ne oynayacağını düşünüyor.

Üstelik, hastanelerle anlaşmayı yapanlar arasında İsa Mutlu’nun da olduğu söyleniyor.

İlk duruşma da 16 Şubat 2022’de görülecek!

Asıl skandal; Skandal haberine dayandırılan olağanüstü seçim kararıdır.

Bu işte cidden bir bit yeniği var…

Bir de ‘Mutlu’ olan biri!

Yokluktan değil hastalıktan…

Kleptomani, yani hırsızlık hastalığı!

Toplumda sosyete hastalığı olarak da biliniyor.

Gerçekte gerek duyulmayan maddeleri çalma dürtüsü ile ortaya çıkıyormuş.

Bu kişileri tespit etmek neredeyse olanaksızmış.

Kleptomani hastalığının kendiliğinden ortadan kalkması ise neredeyse imkansızmış.

Çalma hastalığı yüzünden boşanmalar bile oluyormuş.

Türkiye’de pek çok ünlüde de bu hastalık varmış…

Düşünsenize, çok ünlü bir siyasetçinin etrafında böyle bir çalışanın olduğunu!

Ankara’dan sürerler vallahi…

Sınav var, ses yapmayın…

Ey oğul Öyle insanlar göreceksin ki,

Koyunu yemek için Tilkiyle plan yapacaklar.

Kurtla birlikte öldürecekler.

Çobanla birlikte yiyecekler.

Sahibiyle birlikte yas tutacaklar.

Hiç bir şey olmamış gibi davranacaklar.

Sırayla felaketi yaşayacaklar…

Aklı olan başkasının imtihanı hakkında yorum yapmaktan kaçınır…

Deli!...

Yaşlı ve zengin bir adam ölürken, oğluna bir kese altın vermiş. “Oğlum, sana mal mülk bıraktım. Şu keseyi de bırakıyorum. Ben öldükten sonra gez toz, dolaş hangi adam dünyanın en delisi ise bu keseyi ona ver” demiş.

Adam ölmüş. Oğlu vasiyet gereği dolaşmaya başlamış. Yolu bir gün bir köye düşmüş. Bakmış meydanda bir kalabalık var, koşmuş oraya...

Meydanın ortasında bir taht kurmuşlar, etrafında yağdanlıklar, dalkavuklar, el pençe divan, kimi sırtını sıvazlıyor, kimi ayaklarını yıkıyor, kimi serinlesin  ferahlasın diye yelpazeliyor, adam da hayatından memnun etrafı seyrediyor...

Bir başka adamı da soymuşlar eşeğe ters bindirip, yüzüne karalar çalmışlar eşek dolaşıyor, meydanda toplananlar da adamın yüzüne tükürüyorlarmış...

Genç adam anlamamış. Şaşırmış. Sormuş, anlatmışlar : “Biz her 10 yılda bir aşiret reisimizi yeniden seçeriz. Şu gördüğün adam yeni reisimizdir.”

- Peki şu eşeğe bağlı olan kim ?

- O mu? O da eski reisimiz.

- Peki günahı ne ?

- Günahı münahı yok. Bizde adet böyle!

Genç adam, hemen meydanın ortasına yürümüş. Altın dolu keseyi yeni reise vermiş.

- Al bu senin hakkın

- Niye?

- Niye olur mu yahu. 10 yıl sonra seni bu eşeğe bağlayıp suratına tüküreceklerini bildiğin halde oturmuş keyif çatıyorsun. Babamın aradığı en deli adam sensin demiş. Al afiyetle ye...