Cemil muhtarın oğlu! / Mustafa Çağlayan’ın namusu! / Bıçak değil, altın parası!

Sakatlar Derneği Zonguldak Şube Başkanı ve AK Parti Zonguldak Belediye Meclis Üyesi adayı Hüseyin Şirin, İYİ Parti Zonguldak Belediye adayı Kaya Adanır’a, seçildiği taktirde Selim Alan’ın yanına giderken eskiden çekinerek gittiklerini, şimdi ise daha rahat gideceklerini söylemiş.

Bu diyalog Özgür Halkınsesi gazetesi’nin şöyle yer aldı;

Listedeki yerinin sıkıntılı bir sırada olduğunu ifade eden Şirin, “Meclise giremezsekte Selim Alan seçildiği takdirde elimiz güçlenecek. Eskiden yanına böyle (ellerini önüne bağlıyor, boynunu büküyor) giriyorduk. Şimdi böyle gireceğiz (ellerini açıp omuzlarını kaldırıyor)” dedi. 
Bu arada söze giren İYİ Parti Zonguldak Belediye Başkan Adayı Kaya Adanır ise, “Niye öyle giresiniz canım” diyerek çıkıştı.”

Haber böyle!

Selim Alan, insanları eziklemiş!

Aşağılamış, tavrıyla sözüyle hakaret etmiş, horlamış, kovmuş komplekslerine, zaaflarına yenilmiş, pişmemiş ham bir adam!

Biz demiyoruz, Meclis üyesi adayı anlatıyor!

Selim Alan’ın karşısına dik gitmenin hayalini kuruyor bir de!

İnsanımız komplekse girmiş, o yüzden kompleks sahibi de olmuş!

Psikolojik travma geçirdiklerinin farkında bile değiller!

Bir de Devrek AK Parti Belediye Başkanı Özcan Ulupınar’ın halkla olan yakın ilişkisine bakın.

Zonguldak insanı akın akın seçim desteği vermeye gidiyor.

Selim Alan’ı ziyaret etmeyen Secaatin Gonca, Özcan Ulupınar’a “Kardeşim yapabileceğimiz bir şey var mı?” diye soruyor.

Gökçebey’de ikamet eden vatandaş, “Gönlümüz seninle” diyor!

Çaycuma dan, Ereğli’den Özcan Ulupınar’a destek mesajları yağıyor!

Halk kolundan çekip “oğlum” diye seviyor!

Peki ne yaptı Özcan Ulupınar!

Cemil muhtarın oğlu olarak kalmayı başardı!
 

Mustafa Çağlayan’ın namusu!

Gülüç’te ilginç olaylar sürüyor!

AK Parti, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş’ı partiden sarkıntılık ve tacizden ihraç etmiş olabilir.

Bir el, onu İYİ Parti’den aday yaptırdı!

Üst akıl, onun tekrar kazanması için tüm tuşlara basıyor!

Ereğli siyaseti üzerinde tıpkı FETÖ gibi bir yapılanma var!

Bir ayağı Ankara’da çok etkin bir yerde!

Diğeri, Ankara’nın Ereğli Şubesinde!

Bence bu yapıyı AK Parti Zonguldak Milletvekilleri de biliyor!

İlçe teşkilatları da biliyor!

O üst aklın çevirdiği komisyonculuk işlerini de biliyor, boyun eğiyorlar!

Aksi olsaydı, Kdz. Ereğli Emniyet’in bazı güçler AK Parti Meclis Üyesi adayı Atilla Tarık Semiz’e usule aykırı, düzmece operasyon çekilebilir, kumpas kurulur muydu?

Öyle olmasaydı, bu güne kadar Emin Ayhan Ortaokulu’nda kurulan sandıklar, Gökhan Demirtaş’ın yandaşlarına kiraladığı Gülüç Düğün Salonu’na kurulmazdı!

Ereğli Seçim Kurulu’na itiraz eden AK Parti Belde Başkanı İsmail Yılmaz’ın haklı itirazı reddedilmezdi!

Düğün salonundaki kameralar altında Gülüç halkı oy kullanmaya zorlanıyor!

Gülüç, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın asaletidir!

Tacizi, sapıklığı ihraç ettiği yerin adıdır!

Fakat dokunmakta geç kaldığı yerin adıdır!

Gülüç, bir bakıma Mustafa Çağlayan’ın namusudur.
 

Samimi projeler!

Önceki gün Dedeman Otel’de büyük bir katılımla CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Tahsin Erdem, Sosyal Belediyecilik projelerini açıkladı.

Yaşlıya, kadına, gence, çocuğumuza dokunan, enflasyon gerçekleriyle örtüşen, gerçek anlamda Zonguldak’ta eksikliği hissedilen ve belediye kaynaklarıyla çok rahat hayata geçirilebilecek

projeler.

Zaten Tahsin Erdem ve mimar Fırat Birkan’dan bu beklenirdi!

Tahsin Erdem’in dürüst ve gerçekçi bakışı ile Meclis Üyesi adayı Mimar Fırat Birkan’ın liyakat ve genç bakışıyla samimi, uygulanabilir ve insana dokunan projeler ortaya çıkmış.

Süreç içerisinde Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın 5 yıl önce söz verip Başkuş’ta okey oynarken yapmadığı, görsel ve videolarda kalan çift dikiş attığı projeleriyle kıyaslayacağız.

Aradaki gerçeklik farkını anlayacaksınız!
 

Bıçak değil, altın parası!

Çok yoğun ve ön görülemez bir seçim süreci geçiriyoruz.

Aslında Zonguldak Valisi’nin Osman Hacıbektaşoğlu’nun kaçak ocakta çalışanlarla ilgili yaptığı açıklamayı konuşacaktık.

Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde 14 yıl sonra başlayan Anjiyo işlemini ele alacaktık.

Kdz. Ereğli’de Murat Sesli’nin, neden Murat Sesli ile seçimlere girdiğini anlatacaktık.

Daha Gülüç’te ve bir çok Belediyede yaşanan yolsuzluk ve ahlaka mugayir işleri anlatacaktık.

Rüşvete dair ses kayıtlarından söz edecektik.

Trans bireylere konu olanları yazacaktık.

Önemli bir ismin tırnakçı ile olan iğrenç mesajlarına yer verecektik!

Gerçekten vakit yetmiyor.

Sütunlar yetmiyor!

Zaman kavramını yitirdik.

Duyduğumuz, gördüğümüz izlediğimiz bir çok şey şaşırmıyoruz artık.

Ama bir jinekoloğun  el emeği göz nuru olarak insanların evine, köyüne giderek altın istediğine de ilk kez tanık oluyoruz!

Mesane ameliyatlarından uçuk ücretler talep eden doktorları biliyorduk da, doğan bebeğin evinden altın istediğini ilk kez duyuyoruz!

Zonguldak insanını kendi yurdundan parya yapanlar utansın!

Kaçak ocaklarda ölüyor!

İşsizlikten göç ediyor!

İş istiyorsa rüşvet veriyor, torpil arıyor!

Yaşarken ölüyor, doğarken jinekoloğuna altın takmak zorunda kalıyor!!

Sahi siz hiç böyle bir rüşvet şekli duydunuz mu?