İşte Yüksel Yıldırım’ın o tespitleri; Zonguldak'a ziyarete gelen veya Zonguldak'a görevli atanan devlet yöneticilerinin genelde, kentimizin dünya çapında maden ve emek şehri olmasından kaynaklanan özelliğinden dolayı maden ocaklarını incelemek ve gezmek için yerin altını ziyaret ederler. Bazıları eğitim ocağını tercih eder, bazıları da daha derin kuyulara inerler. Yerinde inceleyip, işçilerle konuşup bazen kazma sallarlar ve finalde yer altı ortamında yemek yerler... Yanılıyor olabilirim ancak eli yüzü ve elbisesi kirlenmiş şekilde ocak gezisini tamamlayan bir yetkiliyi ilk kez görüyorum... Zonguldak İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, ilk kez indiği maden ocağına. İniş öncesi hazırlığı, ocak içinden fotoğrafları ve ocak çıkışındaki halini sosyal medya hesabından “Emeğin Başkenti Karaelmas Diyarında. Maden önceki ve sonrası” etiketiyle paylaştı... Yanında TTK Genel Müdürü ve diğer yetkililerinde üst baş durumu aynı. Anayollarda değil de sanki ayak denilen yerlerden sürünerek geçmişler gibi. Genelde böyle durumlarda üzerilerine giydikleri beyaz tulumun tekrar tertemiz lekesiz şekilde, eli yüzü tertemiz dışarıya çıkanlara alışığız, ancak bu gezide durum biraz farklı olmuş... Şaşırmadım diyemeyeceğim... Sırf ocak ortamını dışarıya kurgu gereği kendini kirletenleri biliriz. Hayatı boyunca eli yüzü, üstü başı lekesiz ocağa girip çıkmış yöneticileri de biliriz. Ocağa hiç girmeyenlere de şahit olmadık değil. İşini canla başla yapan, hayat kurtaran, kendi hayatlarını tehlikeye atanların da elbet hakkını yememek lazım. Onlar Zonguldak'ı ayakta tutanlar zaten... Ancak üst düzey yönetici Emniyet Müdürü Fahri Aktaş gibi eli yüzü kirlenmiş olanı ilk defa görüyorum... Zonguldak madenciliğinin zorluğunu, verilen emeğin halini iyi anlamıştır umarım...