Zonguldak

Emekli, kurbana nasıl girsin?

Tüm Emek Der Zonguldak Şube Sekteri Adnan Küçükvar “Türkiye Yüzyılı’nda ‘ülke geçmiş ve geleceğinde' etkili olan/olacak bu ‘Bayram moralsizleri’ maddi/manevi güçlerimiz ‘gençler ve emeklilerimiz’ unutulmamalıdır" dedi.

Tüm Emek Der Zonguldak Şube Sekreteri Adnan Küçükvar, “Bir milli bayramı (19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı) geride bırakırken, bir dini bayram (Kurban Bayramı) arifesine girdik.

Bayram, ulusal ya da dinsel yönden önemi olan, kutsal sayılan ve ulusça kutlanan gün; olayı anmak gayesi ile yapılan gösteri ve eğlencelerden oluşan törenlerdir.

19 Mayıs, Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkıp, Milli Mücadele meşalesini yaktığı, 106 yıl önce Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, ‘gençlere armağan edilen’ gündür.

Kurban Bayramı ise Müslümanların İslam dinine olan bağlılıklarını ve Allah’a olan şükranlarını ifade ettikleri; maddi durumları müsait olanların belirli şartlara uygun, yoksullara dağıtılmak üzere kurban kestiği günlerdir.

Milli veya dini bayramlara insanlarımız, maddi/manevi güçlerince coşku katarlar, birlik bağlarını güçlendirmeye çalışırlar.

Bu açıdan bakıldığında, 85.5 milyon nüfusun yüzde 15’ini oluşturan gençler ile nüfusun yüzde 19’unu oluşturan emekliler, hem 19 Mayıs Bayramı hem de arifesinde olduğumuz Kurban Bayramı aktüalitesi içinde yer alıp dikkatleri çektiler.

Aslında, 16.6 milyon toplam sayısı yanında; asgari ücret (22.104 TL)ve açlık sınırı (31.500 TL) altında maaş alan emekliler (20 bin TL altında maaş alanların sayısı 8 milyon kişi ve 14.469 TL /en düşük maaş alan emekli sayısı/ 4 milyon kişi.)‘kent yoksulu’ ve ülkenin ‘değişmeyen gündem maddesi’ durumunda.

Ancak, 5- 9 Haziran’da idrak edeceğimiz Kurban Bayramına, çalışırken ödediği primlerle maaşını kutsallaştırma yanında; ‘alın ve akıl teriyle’ kazandığı tecrübeyi sonrakilere aktaran emekliler, bir daha mutsuz giriyor.

Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda 180 TL olan ‘Ramazan fitresine muhtaç’ gösterilen emeklilere, iki taksitte verilen bayram ikramiyesi 4 bin lira olmuştu. Hal bu ki, ilki 2018’de bin lira olarak verilen ikramiyenin, o günkü asgari ücrete (1.603.12 TL) oranı yüzde 62 idi. Bu günkü ikramiyenin 2018’deki asgari ücrete tekamülü ise yüzde 13.58 idi. Bu durumda asgari ücret bazında oransal olarak yüzde 48.42’lik kayıp söz konusu. Bu Kurban Bayramı’nda hiçbir zam yapılmadan 2018’in asgari ücrete karşılık gelen oranı esas alınsa, ikramiye 13.705 TL olacaktı.

Bu açıdan bakıldığında, asgari ücret ve açlık sınırı altında maaş alan 8 milyon emekli; 12.000-18.000 TL arasında olan kurbanlık koç; 12.000-25.000 TL arasındaki kurbanlık dana hissesine nasıl girsin?

Olay ‘geleceğimizin teminatı gençler’ açısından daha karamsar.

85.5 milyon nüfus içinde 15-24 yaş arası gençlerin sayısı 12 milyon.

Ne hazindir ki, bu gençlerin 4 milyona yakını, her 5 gençten 1’i, ‘ne istihdamda ne okulda!’ Tabir-i caizse ‘ev genci!’ durumunda. Ekonomik olarak ‘gelecekten umut kesme motivasyonunda’ olan bu gençlerimiz, gelecekle ilgili nasıl ‘İTİCİ GÜÇ’ olacaklar?

Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bayram veya diğer bayramlarda bu ‘gençlerimizin ekonomik çark dışında tutulmaları’ yanlış değil mi?

Bu basit bir ‘İSTATİSTİK’ değil, gelecekle ilgili ‘VAHİM’ bir sorundur.

Türkiye Yüzyılı’nda ‘ülke geçmiş ve geleceğinde' etkili olan/olacak bu ‘Bayram moralsizleri’ maddi/manevi güçlerimiz ‘gençler ve emeklilerimiz’ unutulmamalıdır.