Kurumlar arası diyalog tesis edilmeli… Çok zorlu seçim maratonundan sonra ETSO yönetimine Oda kimliğini oluşturduk. Baktığınız zaman çok donanımlı bir meclis, üyelerimiz var, çok çok iyi bir yönetim kurulumuz var. Her şeyden önce herkesin bu şehre ait fikri bir öngörüsü bu şehrin geleceğini planlamakla ilgili gerçekten ciddi bir azmi de var. Bununla ilgili olarak beni en çok sevindiren nokta ekibimizin çok dinamik olması hemen hemen hemen her konuda İhtisas sahibi arkadaşlarımızın yönetimde meclisimizde yer alıyor olması. Meclisimizin tamamı ve tüm üyeleri ile işlerimizin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Amacımız bu şehri büyütebilmek, bu şehri istidam alanları oluşturabilmek ve bu şehre katkı sağlayabilmek. Bununla ilgili olarak yapılması gereken kurumlar arası diyalog tekrar tesis edilmesi sağlanması gerekiyor. Ticaret ve Sanayi Odasının gücünün hissedilmesi gerekiyor. Çünkü çok güçlü bir kurumuz 2 bin 500 üyemiz var. Maddi manevi gücümüzü de üyelerimizden alıyoruz. Bunun içiresinde en büyük Sanayicilerden ulusal marketlere kadar herkes var. Dolayısıyla güçlü bir kurumsal kimliği maalesef bugüne kadar gücü tam olarak hissedilmemiş. Sivil toplum kuruluşlarının gücü de ortada yani yakın zamanda giderek artan çok örnekleri var. TOBB’nun bir parçasıyız, TOBB’dan gördüğünüz üzere bakanımız da var. Ve Ticaret bakanımız TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı, dolayısıyla bu kurumların ve kuruluşların ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Vali Ahmet Çınar bölge için bir şans… Zonguldaklı Ereğli arasında kurumlar arası diyalogla başladık işe. Ereğli Zonguldak arası da biriken bir kopukluk var. Daha doğrusu ortada olan bir kopukluk var, anlamsız ve gereksiz bir kopukluk var. Bunun nedenini bilmiyorum ama bu işi de çözmek bizlere düşüyor. Bu işte de kendimizi sorumlu hissediyorum. Onunla ilgili olarak da çok ciddi adımlar attık. Sayın Valimiz Ahmet Çınar Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi ile birlikte çalışıyoruz kendisinden ciddi anlamda geçmiş tecrübelerini devletteki iş değişikliği tecrübelerinden yararlanıyoruz ve kendisinin de açıkçası bölgemiz açısından bir şans olduğunu düşünüyorum. İnşallah Valilere verilecek olan yeni yetkilerle birlikte daha iyi işler yapılması noktasında, bürokrasinin açılması noktasında Sayın Valimizin de ve üzerinde ciddi anlamda katkısı olacaktır diye düşünüyorum. Şehirde beklentiler oldukça fazla… TOBB diyor ki, “Üyeden aldığını üyene vereceksin.” Yani burada üyemizden aldığımızı üyemize bunu vermek alıp bir hediye ya da çanta getirmekle alakalı değil. Kaliteli hizmet, üyene iyi daha iyi ekonomik şartlar sağlamak, daha iyi finansman konusunda yardımcı olman açısından iş yapman gerekiyor. Bizim başlıca hedefimiz de bu. Biz de bu anlamda ciddi şeyler yapıyoruz. Şehirde bizden beklenti oldukça fazla. Sanki bir taraftan Belediye Başkan, bir taraftan Milletvekili gibiyiz, bu durumdan rahatsızlık duymuyoruz çok ta hoşumuza gidiyor. Çokta onure ediyor ve kuvvetlendiriyor. Çünkü sizden böyle beklentiler olması sizleri daha çok çalışmaya şevklendiriyor. Bizde bu çalışmaların karşılığında netice alacağımızı biliyorum. Çünkü gerçekten hiçbir günümüz boş geçmiyor. Yönetim sistemi değişti, başkanlık sistemine geçildi. Bundan sonra ne olacağını yaşayarak göreceğiz ama biz çok umutluyuz bu konuda da. Bölgemizde ki 5 Milletvekili belli olmuştur, seçilmeden de belliydi 5’i de. Netice ortaya çıktı net olarak kesinleşmiş oldu, vekillerimiz de sağ olsunlar bizleri seçilmeden öncede seçildikten sonra da buraya gelerek ziyaret ettiler. Ne kadar güvendiklerini ortaya koydular, çok verimli görüşmeler yaptık. Milletvekillerimizden sadece Deniz Yavuzyılmaz’ı tanımıyorum. Diğer tüm Milletvekilleri ile neredeyse dostluk ilişkilerimiz var. Temsil ettiğimiz makam açısından bu diyaloglar da çok önemli. Tüm TSO’larla istişare halindeyiz… Diğer taraftan şehirdeki tüm TSO’larla sürekli istişare halindeyiz. Fikir birliğine varıp, sorunların çözümü için tek ses şeklinde hareket edeceğiz. Orada ki arkadaşlarımız da çok donanımlı ve istişareye açık insanlar. Hep birlikte hareket etmek birlikte istişare etmek, bu işler önemli çünkü bizim şehrimiz maalesef ortak kültür yok olmadığı gibi de birlikte hareket etme gibi kültürü de yok. Ama biz bunların ötesine geçebileceğimizi düşünüyoruz, kendi odamızın sosyal yapısını daha da güçlendirmek için bir takım faaliyetlerimiz var, bir taraftan da TOBB içerisinde daha iyi yerlerde olabilmek için Odamızın iletişim gücünü arttırıyoruz, çevre ilimizdeki Odalar çevredeki odaları ziyaret ederek daha verimli sonuçlar almaya çalışıyoruz, karşılaştırmalar yapıyoruz “Kimde ne var, biz neler yapabiliriz” diye. Çok güzel fikirler çıkıyor ortaya. Böyle olunca da bir vizyon koyuyorsunuz ortaya. Üyelerin ihtiyaçlarını gidermesi için kurulan bir teşkilatlanma. Biz de bu teşkilatlanmada şehrimizin ciddi kazanılmalar elde etmesi noktasında her anlamda varız. Yerel seçimlere de dahil olacağız… Burada fikri zikri dikkate alınmadır, burada bizim dediğimiz olacak anlamında da söylemiyorum ama aynı platform altında aynı çatı altında şehrin ortak meseleleri ile ilgili konularda söz sahibi olmamız gerekiyor. Buna yerel seçim süreci de dahil olacak. Biz burada müdahil olmak durumundayız şehrimiz için. Benim bir partim yok, çünkü buraya seçildiğim zaman her kesim oy verdi, beklentiler bu şehrin daha iyi hizmet alabilmesi, daha iyi şekilde büyümesi bununla ilgili de daha iyi birlikte çalışacağımız yol arkadaşlarımızın da ortada olması lazım. Biz kesinlikle bu işin içerisinde bir şekilde var olacağız, bu da öyle gözüküyor. Bizden beklentiler de oraya itiyor. Var olmakta gerekiyor, çünkü bu şehrin eşrafı bu işin içerisinde olması gerekiyor. Eşraf yönetim içiresinde kesinlikle söz sahibi olmalı, bundan sonra daha iyi işler yaparız diye düşünüyorum. Üniversite, Tersane, Erdemir… Üniversite öğrenci sayımızın artması ile ilgili bir konumuz var. Yeni bir kampüs alanı mı evet ihtiyaç , mevcut fakültelerinde iyileştirilmesi gerekiyor. Kapasitenin artabilmesi için fiziki alt yapımızda maalesef yetersiz vaziyette. Bunların da çözülmesi gerekiyor. Tersanelerle ilgili olarak beklentiler var. Bizim yorumda bulunmamız açıkçası çok doğru değil ama tersanede ki arkadaşlarımızla da görüşüyoruz, sorunun çözülmesin için bir takım eylem planları da oluşturuyoruz. Global piyasaya bağlılığı ya da yurt içinden gelecek olan taleplere bağlı iyi emareler var gibi gözüküyor. Bunlar gerçekleşirse ciddi bir şey olur. Bir taraftan da şehrimizin istihdam sağlayan kuruluşu Erdemir var. Ereğli’ye daha fazla yatırım yapması noktasında bir beklentimiz var. Erdemir’in bu konuda bir yükümlülüğü var. Burada ürün çeşitlendirmesi bunlarla ilgili olarak sadece sosyal sorumluluk anlamında çilek fidesi yetiştirmekle de bu işler çözülmeyecek, buraya da bir sorumluluğu var. Biz kimse için mesela burada şunu da net söylüyorum kişisel işlerde, çıkarlar için hiçbir kurum ve kuruluşların kapısına aşındırmayacağız. Tamamen şehre katkı sağlayabilecek, istihdam sağlayabilecek bu noktalarda her türlü desteğe hazırız. Erdemir, yatırımlarını yapmalı… Hema’nında daha önce işletmiş olduğu redövanslı bölgeye de Ermaden burada yatırım yapma kararı aldı. Daha doğrusu ihaleyi kazandığını biliyoruz duyduk daha doğrusu. Bunla ilgili çok ciddi bir şey yok ortada bu da gerçekleştiği zaman bölgede ki istihdam sorunu eksi 400 eksi 500 olacak. Bununla ilgili olarak bir takım gelişmeler olacak ama şehrimizin en büyük İstihdam sağlayan Erdem'in bir an önce yatırımlarına Ereğli’de başlaması gerekiyor. Çünkü İskenderun'daki olan yatırım kısmı hemen tamamlandı. İskenderun çok daha iyi hale geldi. Bütün yatırımları orada yaptı, sıra Ereğli'ye geldi. Şehrimizin en büyük sorunu senkronizasyon… Ereğli’de yatırım demek, yeni istihdam alanlarını açılması demek yeni iş alanları demek. Ereğli’nin de, Zonguldak’ın da yani hepimizin ihtiyacı var. İlçemizde faaliyet gösteren TAT Metal fabrikası ilk 100’e girdi, şu anda 98. Sırada yanlış hatırlamıyorsam. Kentimizin Akın Tatoğlu gibi sanayicilere, işadamlarına ihtiyacı var. Bu şehirde potansiyel var. Ancak senkronizasyon olamadık. Şehrimizin en büyük sorunu senkronizasyon. Bunu aşmamız lazım. Dolayısıyla kurumlar arası diyalogları da tesis etmemiz gerekiyor.