Bildiğiniz gibi Fatih Sultan Mehmet, Amasra’ya tepeden baktığında, gördüğü manzara karşısında etkilenir ve yanındaki lalasına ‘ Lala Lala, çeşm-i Cihan bu mu ola’ lafını söyler.
Çeşm-i kelimesini aslında biz ; 2002’de vefat eden halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif’in seslendirdiği "İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım" adlı ünlü türküsünden de biliyoruz. Çeşm-i siyahım ‘Kara gözlüm’ anlamındadır. Yani ‘Çeşm-i ‘ eski Türkçede 'göz' anlamında kullanmaktaydı. Fatih'in kullandığı 'çeşm-i Cihan' ise Dünyanın gözü veya Dünyanın merkezi , en nihayetinde ‘Dünyanın en güzel yeri burası mı ? ‘ anlamında kullanmasıdır.
Fatih Sultan Mehmet’in bu lafı hem Bartın ve Zonguldak’ta hem de ülkemizde bilinen en ünlü laflarından biridir.
Amasra’da Lafı Var, Kendisi Neden Yok.
Fatih Sultan Mehmet Amasra’da bu lafı lalasına söylemişti. Lala lakabı ; Osmanlı sarayında şehzadelerin özel eğitmenine (hocalarına) verilen addır. Amasra'da 'Lala Lala, çeşm-i Cihan bu mu ola' sözünü söylediği kişi , Sultan Mehmet'in çocukluğunda hocası olan biridir. Lakin lalasının ismi hiçbir yerde geçmez.
Aslında Fatih’in birden fazla lalası vardı.
Amasra 1460 tarihinde Fatih Sultan Mehmet’in bizzat gelerek fetih ettiği yerdir.
Osmanlı donanmasına ait gemiler denizden Bartın önlerinde gelerek demirlediler. Fatih Sultan Mehmet ve ordusu ise Bolu’dan, Devrek istikametinden geçerek Bartın’a geldiler.
Denizden gelen donanmanın başında Sadrazam Veli Mahmut Paşa vardır. Amasra’da Fatih heykelinin yanında bulunan kişi Veli Mahmut Paşa heykelidir. Bu durum ziyaretçiler tarafından Lalanın Veli Mahmut Paşa olduğu yanılgısına düşürüyor. Oysa Veli Mahmut Paşa lala değildir.
Fatih Sultan Mehmet'in Amasra'yı fethettiği sırada "Lala, lala, Çeşm-i Cihan bu mu ola?" diyerek hayranlığını belirttiği kişinin hocası Akşemseddin olduğu rivayet edilir. Bu ifade, Fatih'in Amasra'ya duyduğu hayranlığı, hocası Akşemseddin'e aktardığı bir söz olarak geçmektedir . Fakat Akşemseddin ’in ölüm tarihi(1459) bunun doğru olmadığını gösterir. Amasra Kalesi Cenevizlerden 17 Ekim 1460 tarihinde alınmıştır.
O halde Fatih Sultan Mehmet’in Amasra seferinde yanında bulunan lalası Zağanos Paşa’dır.
Zağanos Paşa 1449 yılına kadar şehzade sırasında hocalığını yapmış kişidir.
Aslında Zağanos Paşa’da 1453’te İstanbul’un Fethi sırasında Sultan Mehmet ile birlikte Fatih lakabını alan biridir. Hatta gemileri karadan aşırsan kişinin Zağanos Paşa olduğu söylenir.
Ancak 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet ile birlikte sefere çıkan Zağanos Paşa ve Osmanlı ordusu, Belgrad Kuşatmasında Sırbistan’ın her yanını fethetmesine karşı Macar ordusu ve Haçlı birliklerine yenilmiş ve ağır kayıplar sonucunda kuşatmayı bırakmak zorunda kalmıştır.
Bu başarısızlıklığın en büyük sorumlusu Zağanos Paşa gösterilmiş ve Vezir-i Azam'lıktan alınmıştır. Kızı sultanın hareminden dışlanmış ve her ikisi de Balıkesir'e sürgüne gönderilmiştir. Balıkesir'e yerleşen Zağanos Paşa , Akşemseddin ’in ölümünden sonra 1459'da geri çağrılmıştır. Hem Amasra seferi hem de Trabzon seferinde Fatih’in yanında yer almış; 1463 yılında ise Kaptan-ı Derya yapılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’in dünyaca ünlü bu lafı Zağanos Paşa’ya söylemesine rağmen lalanın adı neden hep gizlendi ?
Buradaki nedenin Zağanos Paşa’nın bir Rum ismi taşıması olabilir.
Aslında Amasra’da Fatih ile birlikte donanmanın başında gelen Veli Mahmut Paşa’da Sırptır. Sonradan devşirilmiş ve Sadrazamlığa kadar yükselmiştir. Aynı şekilde Zağanos Paşa’da sonradan devşirilmiştir. Lakin adı tarihte Rum ismi ile anılmaya devam etmiştir.
Devşirmelerin Osmanlının üst kademesinde yer almasının nedenini açıklamak uzun mesele. Ama bir Osmanlı gerçeğidir. O yüzden lalanın Zağanos Paşa olduğunu kabullenmek zor bir şey değil.
Amasra’da heykeli bulunan Veli Mahmut Angelovic, donanmanın başında Bartın açıklarına gelene kadar Amasra’nın ele geçirilmesi için orada olduğunu dahi bilmiyordu. Fatih tüm seferlerinde Kaptan-ı Derya'ya mektup bırakır ve bu mektup ancak söylediği gün ve zamanda açılmak zorunda olurdu.. Bunun sebebi ; Fatih seferleri sırasında herhangi bir sızıntı olmaması için aldığı önlemlerden biridir. Oysa Lala Zağanos Paşa, Fatih Sultan Mehmet ile hareket ettiği için nereye gidildiğini bilmekteydi.
Kaynak: Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih