Ereğli’de yaşayan çevre dostu Çetin Yılmaz, bölgede yaşanan çevre katliamına karşı sessiz kalan yetkililere sosyal medya hesabında öyle bir mesaj verdi ki… İşte o paylaşım; Plaja, parka, cafeye SEVGİ, BARIŞ, DOSTLUK yazarak bu değerlere sahip çıktığını sananlar bu hikayeyi okumalı. Şiiri Hasan Pulur köşesinde yayımlamış. Bir okuru göndermiş, yazanı belli değilmiş. Pulur, defalarca ve ısrarla yazarını bulmak için köşesinde çağrılar yaptıysa da, ne şair ortaya çıkmış ne de bir bilen, tanıyan. Şiir şöyle. "Kavgayı ağacın yaprağına yaz, Sonbahar gelsin, yapraklar kurusun diye. Öfkeyi, bir bulutun üstüne yaz, Yağmur yağsın, bulut yok olsun, diye. Nefreti, karların üstüne yaz, Güneş açsın, karlar erisin diye. Ve dostluk ve sevgiyi, yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yaz, Onlar büyüsün, dünyayı sarsın diye." * * * İzmir'li Öğretmen Rahile Horzum, bu şiiri öğrencilerine değerlendirmeleri için ödev olarak verdi. "Siz kavgayı, öfkeyi, nefreti, sevgiyi ve dostluğu nerelere yazardınız?" 41 öğrenciden gelen cevap kağıtlarından ikisini seçti. * * * CEREN dedi ki: "Kavgayı eski bir kağıda yazmak isterdim, Çöp sanılıp atılsın diye. Öfkeyi, bir mendile yazmak isterdim, Kullanılıp atılsın diye. Nefreti, sahildeki kuma yazmak isterdim, Deniz dalgaları büyüyerek yok etsin diye. Sevgi ve dostluğu, bir tohuma yazmak isterdim, Büyüyüp dünyayı sarsın diye." * * * MERVE dedi ki: "Kavgayı, kömürün üstüne yazmak isterdim, Kömür yansın, kavga kömürle yanıp yok olsun diye. Öfkeyi, gecenin karanlığına yazmak isterdim, Gün ışıyınca, karanlıkla birlikte öfke yok olsun diye. Nefreti, toprağın üstüne yazmak isterdim, Herkes toprağa bassın, nefret ezilsin diye. Sevgiyi ve dostluğu çınar fidanına yazmak isterdim, Asırlar boyu canlı ve güzel kalsın diye." * * * Rahile öğretmen, öğrencilerinin kavga, dostluk, öfke ve sevgi hakkındaki düşüncülerini okuduktan sonra kendi defterine şu değerlendirme notunu düştü. "Bence bu çocuklar böyle düşünüyorlarsa, hiçbir şey için geç değil... Umudum ve dileğim, onların barış, dostluk ve sevgi dolu bir dünyada yaşamaları. * * * Plaja, parka, cafeye SEVGİ, BARIŞ, DOSTLUK yazarak bu değerlere sahip çıktığını sananlar bu hikayeyi okumalı. Geldiğimiz noktaya bakar mısınız. Cüruf Tesisi Gölün üzerine kuruluyor. Fabrikalar Mezarlıkların üzerine kuruluyor. OSB adı altında zehirli projeler hayata geçiriliyor. Tehlikeli Atıklar tarlalara, plaja ve balıkçı barınağına bırakılıyor. Devletin orman arazisindeki bir göl, sürahiden su boşaltılır gibi tam 3 kez boşaltılmaya çalışıyor. Bunlar normalmiş gibi herkes susuyor. HANİ SEVGİ?... HANİ BARIŞ?... HANİ DOSTLUK?.... BÜTÜN DERTLERİ DAHA ÇOK PARA VE KOLTUK.