Hatice’yi bırakıp, neticeye varalım! / Hüseyin’den eşekoğlueşek çıkmaz!

Zonguldak’da ilk kez afet yaşanmadığı gibi EnerjiSA’da ilk kez Zonguldak’ı karanlıkta bırakmıyor ki…

Her kış, her afette EnerjiSA, bizi bar bar bağırtmıyor mu?

EnerjiSA’nın bu hali gizliden gizliye vatandaş hariç herkese yarıyor.

Bize haber çıkıyor, ‘tık’ alıyoruz!

İktidara ‘günah keçisi’ oluyor!

Muhalefete, malzeme oluyor!

Efendim, ‘EnerjiSA, Zonguldak’ta kazandığının % 5’i kadar Zonguldak’a yatırım yapmıyor’, doğru!

Efendim, 365 Günlük cirosunun 15 günü kadar Zonguldak’tan aldığını yatırım olarak yapıyor, doğru!

Hatice’yi bırakıp neticeye gelemiyoruz.

Geçenlerde CHP 22. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın bir öneri getirmişti.

Demişti ki;

“Önümüzde 2024 yerel seçimleri var. Her partiden aday adayları var. Aday olmayı düşünen her arkadaşımızın Zonguldak ile ilgili yapacağı projeleri olmalı.

Önümüzdeki yerel seçimlerde Zonguldak Belediye Başkanı seçilecek olan arkadaşımız, seçilmiş belediye meclis üyeleri ile birlikte, Zonguldak’ın elektrik işlerini yürüten EnerjiSA’yı ziyaret ederek, bu sorunu yetkililerle görüşüp bir an önce gerekli yatırımların yapılmasını ve belediye olarak her türlü desteğin verileceğini ortaya koymalıdır.

EnerjiSA bu sorunu bir an önce çözmeyi, tarih vererek kamuoyu önünde taahhüt etmeli”

*

Yani Harun Akın’ın önerisi diyor ki;

Hizmet mi etmek istiyorsunuz, senede bir gün yalandan ağlamayın, çözüm üretin!

İrade ortaya koyun, sorumluluk alın ve verin, istediğinizi karara bağlayın, bu işi de böyle çözün!

*

Hadi bakalım!

Önden AK Parti buyursun diyecektim ama mevcut Başkan Selim Alan’ın dışında başvuru da yok!

O zaman, CHP Zonguldak Belediye Başkan aday adayları ve Meclis Üyesi aday adaylarını alalım…

Bir şey daha diyecektim ama o da yarına kalsın!



Hüseyin’den eşekoğlueşek çıkmaz!

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız’ın CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu’nu ağır bir dille eleştirmesine üzülmüştüm açıkçası.

O sözleri tanıdığım Hüseyin’e yakıştıramamıştım!

Mahallemin çocuğu Hüseyin!

Küçük hallerini biliyorum, akranları parkta oynarken o babasının yanında çıraklık yapar, elektrik işlerini öğrenirdi.

Çok çalışkan, azimli, çok efendi bir çocuktu, şimdi de işinde oldukça başarılı bir genç oldu.

Çocukluğuna, o yaştaki müthiş mücadelesine tanık ettiğimdendir belki de ama Hüseyin’i ayrı severim ben!

O yüzden biraz torpilli benim nazarımda.

İsterim ki siyaseti onun gibi hayatın her alanında mücadele kabiliyeti gelişmiş gençler yapsın, İl Başkanı, Belediye Başkanı, Milletvekili olsunlar, kentimizi, geleceği onlar yönetsin!

Hoş, bu emeklilerden sıra gelinceye kadar onlarda emekli grubuna girer ya neyse, umudumuz hala var bizim…

Diyeceğim o ki, siyasetin tilkileri, şark kurnazları; yüreği saf, heyecanına yenilen gençlerimizin ağızlarını kendi lağım ağızlarına benzetmeye çalışıyor, ona da üzülüyor insan!

Ferikleri, kötülüklerle dolu horoz dövüşünde ileri sürerek pert etmeye çalışmalarını hazmedemiyorum.

Ama…

Hüseyin’in mayası sağlamdır, eninde sonunda aslına rücu eder…

Hüseyin’den eşekoğlueşek çıkmaz yani!


Herkes meşrebine göre!

Farkında mısınız Zonguldak’ta siyasi nezaket günden güne yok oluyor!

Üstelik bu nezaketsizliğe kızanlar tarafından yok ediliyor.

Kurumlar yerine kişilikler öne çıkınca her kişi kendi meşrebine göre bir tarz belirliyor.

O meşrepte, siyasetteki kaliteyi belirliyor…

Ve maalesef Zonguldak siyasetindeki kalite yerlerde sürünüyor.

Zonguldak, Ereğli ve Alaplı’da afet yaşandı ya…

CHP İl Başkanı Devrim Dural, kendi Belediyelerini ziyaret etmiş, ‘geçmiş olsun’ demişti.

Sanki Zonguldak Belediyesi, Selim Alan’ın yada AKP’nin malıydı!

Oysa Zonguldak Belediyesi’ni de ziyaret etse, sonra yapacağı eleştiri yine yapsa olmaz mıydı?

Üstelik CHP’li Belediye Başkanlarını arayarak “Bir şeye ihtiyacınız var mı” diye soran da AK Partili Selim Alan olmuş…

Yakışan neydi biliyor musunuz, Devrim Başkan, arayacaktı Selim Alan’ı teşekkür edecekti, ilk ziyareti de kendisine yapacaktı!
Siyaset uzun, ince bir yol!

Hamlık kaldırmaz!

Pişeyim derken bir bakmışsın yanık olmuşsun!

Şimdi aynı olayda bir de AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın tavrına bakalım.

Afet yaşayan CHP’li Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı, AK Parti’nin Zonguldak, Kozlu ve Kilimli Belediye Başkanları ile ‘geçmiş olsun’a gitti.

İşte Mustafa Çağlayan’ı siyasette başarılı kılan şey bu; İnsanı değerli kılmasını biliyor!

CHP’li Belediye Başkanı Adnan Akgün saldırıya uğradığında da Mustafa Çağlayan, gitmiş, ‘takipçisi olacağız’ demişti.

O yüzden halkta karşılık buluyor.

Bu siyasi nezaketten öte fıtrat meselesi…

Bir çoğunda olmuyor, olacağa benzemiyor!

İnsanı makamıyla dövenler var…

Anlaşamadığı partidaşlarıyla boks maçı yapanlar var…

Makamını borçlu olduğu vatandaşa kapısındaki candostlar kadar kıymet vermeyen torpilli siyasetçiler var…

Siyasetçinin her çeşidi var.

Herkes meşrebi kadar işte!