“Bana vahşi ve tehlikeli bir kadın olduğumu söylediler.

Ben gerçekleri söylüyorum.

Gerçekler de vahşi ve tehlikeli” demiş yazar Nawal El Saadawi…

Zonguldak’ı bir şantajcıya teslim eden tüm erkl’ere sesleniyorum.

Şehirde yaşanan şantajların nedeni; ‘Bir kadın’

Bürokrasinin teslim olmasının tek nedeni de; ‘Bir kadın’

Siyasetçinin şantaja boyun eğmesinin yegane nedeni de; Yine ‘Bir kadın’

Tabi bazılarında iki tane var!

Bir Başkanda kurtulamadığı bir kadın var, bir mesaj, bir de şantajcısı var!

Öteki Başkan da, psikoloji bozulmuş bir eş, hoşuna giden başka kadınlar var!

Diğerinde TOKİ’de ki kadın(lar) var!

Ankara’daki kadında bir de çocuk var!

Birinde hem kumar, hem kadın var!

Bir belde de kadın da var, kumar da var!

Ötekinde hem rüşvet, hem kadın var!

Bir bürokratta eşinin de duyduğu eski görev yerinde kalan bir kadın var!

Herkese ahlak dersi verenlerin elinde de bir aşk hikayesi var!

Sendikada da bir kadın var!

Yani, Şehir ‘Bir kadın’ yüzünden şantajcıya bedel ödüyor!

Hepsi ‘bir kadın’ yüzünden yakalandı!

Hepsi, ‘Bir kadın’dan korkuyor!

Hepsi,  ‘bir kadını’ bildiğimizi biliyor artık!

Bilmiyorlarsa da öğrendiler…

Ranttan, yolsuzluktan, usulsüzlükten, mahkemeden, görevden alınmaktan değil,  ‘bir kadının’ deşifre olmasından korkuyorlar.

Bu kenti bir şantajcının elinden alın artık!

Bir şantajcıya teslim olursanız, şehri teslim ederseniz, benden kurtulamayacaksınız bilesiniz…

Bedeli ne olursa olsun…

Tüm gerçekleri açıklayacak kadar tehlikeli olabilirim…

*

Yazıklar olsun bize, hepimize!

Kilimli'de meydan gelen olayda Filiz Adalı isimli kadın, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan eşi S.A.'nın saldırısına uğradı.

Kanlar içinde hastanelik olan kadın, geçtiğimiz ay Zonguldak Adliyesi'ne giderek, 19 yıldır evli olduğu ve 1,5 yıldır ayrı yaşadığı eşi S.A.'dan şiddet gördüğü, tehdit edildiği için suç duyurusunda bulunmuş…

Mahkeme 6 ay uzaklaştırma cezası vermekle yetinmiş…

3 Çocuklu 36 yaşındaki kadını yazık ki devlet koruyamadı.

Aynı Devlet, ÇELİK-2 operasyonunda çeteye yardım ve yataklık etmekten yargılanan, şantaj davası gören, isimsiz, bel altı yazılarla şantaj kokan yorumlar yapan, SİT, ÇÜK, GÖK, KÖT, vibratör, mastürbasyon, 31 çekmek, grup seks yazılarıyla ünlü Ali Rıza Tığ’ı kendi yazılarından korurken, şiddet gören kadını koruyamadı.

Bu utanç tablosu hepimizin…

Yazıklar olsun bize, hepimize!

*

Korku Filyos’u sardı…

İmar yolsuzluklarıyla gündeme gelen Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, bir davadan beraat etmek amacıyla bilirkişiye 100 bin TL rüşvet verdiği iddia edilmişti.

Ömer Ünal ve imar rantı sağladığı İsmail Recai Şanlı ile Zekai Bükrü’den finansal destek alan Ali Rıza’nın da kıyameti kopmuştu…

İpe sapa gelmeyen komplo teorileri ile kamuoyunu günlerce meşgul ettiler.

1 Eylül tarihi itibariyle bu iddianın sahibinin Filyos Ateş Tuğla Fabrikası sahiplerinin olmadığı ortaya konmasına rağmen özür de dilemediler.

Yalanları doğru gibi anlatan A takımına, iddia sahibi Galip Serkan Güpgüpoğlu tanıklarıyla birlikte ifade vererek cevap vermiş oldu sanırım.

Başkan Ömer Ünal, fellik fellik çözüm arıyor…

Nereyi bağlayacağını şaşırdı…

Hani diyordu ya, “Beni parayla satın alamayacaklar” diye…

Şimdi çırpınıyor…

Servetini vermeye hazır ama Ankara’da da suç duyurusunda bulunuldu.

İlahi adet eninde sonunda tecilli edecek.

Bundan kaçış yok.

İstediğiniz kadar dosyaya gizlilik kararı aldırın.

Avukat kızınız her gün “Babam hakkında suç duyurusu var mı” diye cebelleşsin…

Herkes ektiğini biçiyor…

Ama buradan tekrar “Gülen Vali”mize sesleniyorum.

Filyos’taki tarihi mirası çaldırmayın…

Vebal altında kalırsınız…

Ömer Ünal’a sorun…

Ortağı Musa Yankın’a sorun…

Bu işlerden anlayan Sezai Çanakçı’ya da sorun…

Ali Rıza’da HTS kayıtlarını, MOBESE görüntüleri, WhatsApp yazışmaları mutlaka vardır.

Hani, muhbir olduğunu söyleyen Ali Rıza’ya Devlet soruyormuş, o da gidip anlatıyormuş ya…

Devletimiz, koruduğu Ali Rıza’dan istediği bilgilere ulaşabilir…

Engin bilgilerinden ve kayıtlarından Devletimiz faydalansın…