Şeytan Şeytan diye mi bağıracaklardı?

Şeytan, atını mahmuzlamış giderken Don Kişot bağırdı;

 ‘Bir dakika bekle!

Sana son bir soru daha soracağım’

‘Sor bakalım’, dedi alaycı bir sesle Şeytan.

 ‘Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?’

 ‘Elbette.. Benim adamlarım çoktur!’

 ‘İyi ama Allah Allah diye bağırıyorlardı?’

‘Ne sandın ya!..

Şeytan Şeytan diye mi bağıracaklardı?

Bizim işimiz bu: Aldatmak, daima aldatmak!" (Don Kişot, Cervantes)

***

Her dönem iktidarlara dadandanmış böyle şeytanlar var oldu, var olmaya devam edecek.

Belki de ülkemizin, yaşadığımız kentin, beldenin, köyün en büyük sorunu bu “Allah Allah diyen şeytanlar”

Geçmişte, tarihi, sanatı, sanayisi ile ülkenin lokomotifi olan kentin bu gün Türkiye’nin en büyük köyü olan ve anda yaşanan en büyük sorun değil midir “Allah Allah diyen şeytanlar”…

Halkın teveccüh ettiği liderin şemsiyesi altına saklananlar, viskisini yudumlayan şeytanlarda “Allah Allah diyen şeytanlar” değil mi?

Kumar hastalığı olan; Kıbrıs, Batum gezen şeytanlarda aynı şeytanlar değil mi?

Doğrudan temin, imar yolsuzluğuna imza atan da aynı şeytanlar değil mi?

Gerçekler ortaya çıkana kadar aldanış sürer…

Er yada geç maskeler hep düşmüştür…

Çünkü, yerle gök anlaşmalıdır, hiçbir şey sır olarak kalmaz…

Bu şeytanların da düşecek!

Zaman geçiyor, senetlerin tarihi geliyor…

 

İyi olun, iyi şeyler yapın!

Bir kuş canlıyken karıncaları yer.

Öldüğü zaman karıncalar kuşu yer.

Zamanla birlikte durum her an değişebilir.

Hayatta kimsenin canını yakma ve aşağılama.

Şu an güçlü olabilirsin.

Fakat unutma.

Zaman senden daha güçlü!.

Bir ağaçtan milyon tane kibrit çöpü çıkar.

Milyon ağacı yakmak için bir kibrit çöpü yeter...

***

Yakında bir çok sahte iş gün yüzüne çıkar…

Az daha bekleyin…

2020 Yılını unutmayacağız zaten!

Yaşadıklarınızı akıl defterinize not edin…