Ha bugün, ha yarın derken Cumhuriyet Halk Partisi’nin Zonguldak merkez ve Ereğli belediye başkan adayları belli oldu.

Bu süreç CHP Genel Merkez yönetiminin aday belirleme yöntemini tartışılır hale getirdi.

Öyle ki Cumhuriyet Halk Partisi MYK’sı, 12 Eylül’de partisini kapatan, genel başkanını hapse atan askeri darbe yönetiminin Çatalağzı Belediye Başkanı olarak atadığı Ali Uzun isminin altına imza atma gafletini gösterdi.

Belki de Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimini böyle bir hata yapmaya iten de milletvekili Deniz Yavuzyılmaz oldu.

Bir diğer taraftan CHP Parti Meclisi, Haberal Ailesi ile Ali Uzun’un geçmiş hesapları görme meclisine dönüştü.

Bu hesap Ali Uzun’da kaldı.

Hesap her ne kadar Ali Uzun’da kalsa da faturayı ödeyen Harun Akın oldu.

Tabi burda milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın mücadelesini görmezden gelmemek lazım.

Sonuç olarak, CHP’nin belediye başkanı Şenol Şanal oldu.

Diğer tarafta, yani Ereğli adayında da sürpriz yaşandı diyebiliriz.

Çünkü 16 Ocak’ta MYK Erol Çivici ismini Parti Meclisi’ne sunmuştu.

Bu gelişme Erol Çivici ismini favori aday haline getirmişti.

Son MYK bu sefer Parti Meclisi’ne Halil Posbıyık ismini sundu.

Halil Posbıyık isminin netleşmesiyle birlikte aday adaylarından ve milletvekili Ünal Demirtaş’tan birlik, beraberlik mesajları geldi.

Gerek Zonguldak merkezde, gerekse Ereğli’de seçim çantada keklik değil.

Son kaybedilen seçimden sonra Halil Posbıyık’ın işi ciddiye alacağını düşünüyorum.

Adaylıktan sonraki balkon konuşmasında da bu ciddiyetin ipuçlarını görüyoruz.

Aday adaylık süreci parti içinde yaşanan bir demokrasi yarışıydı ve bitti.

Söylemler oldukça güzel Ereğli’de.

Şimdi söylemlerin ne kadar eyleme yansıdığına bakacağız.

Posbıyık, ‘kara kaplı defter’ siyasetini bir kenara bırakmış gibi görünüyor.

Bu yerinde bir karar.

Çünkü, ‘kara kaplı defter’ siyaseti Posbıyık’a seçim kaybettirmişti.

Siyasette uzun süre başrolde olduğunuzda, seveniniz kadar, sevmeyeniniz de birikiyor.

Dostunuz kadar, düşmanınız...

İsteyeniniz kadar, istemeyeniniz de birikiyor.

‘Ceketimi koysam kazanırım’ söylemleri, eylemde süprizi beraberinde getirebiliyor.

Bunu son seçimlerde hep birlikte Ereğli’de gördük.

Sonuç olarak Erol Şahin güçsüz, basiretsiz bir kişilik değil.

Ereğli’de Ak Parti de bitmiş, tükenmiş bir parti değil.

CHP’liler, ‘Hüseyin Uysal Ak Parti’yi böler...’

‘MHP ittifak yapmıyor, bu da CHP’nin lehinedir’ diye düşünebilirler.

Son dakika DSP aday çıkarırsa, bu dengeler değişebilir.

İlginç bir seçim bekliyor Ereğlilileri...

Bana göre seçim sonucunu Halil Posbıyık’ın insanlara yaklaşımı belirleyecektir.

Küskünlükleri, düşmanlıklar, kırgınlıkları ortadan kaldırmayı başarabilir ve iki dönem önce yaptığı gibi tüm Ereğli insanını kucaklayan bir liste ile seçime giderse, ipi göğüsleyen isim olur.

Ama Posbıyık, geçmiş 5 yıla, hatta son aday adaylığı yarışında yaşananlara kafayı takıp, ‘yok o Erol’cuydu, bu Buket’çiydi, şu Sertan’cıydı... o gazeteci onu yazdı, bu gazeteci şunu yazdı’ diye düşünürse...

Etrafındaki kraldan çok kralcıların aklıyla hareket ederse, geçmiş olsun CHP’ye de Halil Posbıyık’a da...

Posbıyık’a kaybettiren, etrafındaki kraldan çok kralcılar olur.

Kazandıran ise sağduyu olur.

Bekleyip göreceğiz.

Dediğim gibi bu seçim, ‘ceketimi koysam kazanırım’ seçimi değildir.

Bu seçim, ‘kara kaplı defter’ seçimi de değil.

Posbıyık’ın beni çok dikkate almayacağını biliyorum ama sadece tarihe şimdiden bir not düşmek için yazıyorum.

Sayın Halil Posbıyık!

O, ‘koysam kazanırım’ dediğin ceketini yak!

O, ‘herkesi tek tek yazdım’ dediğin kara kaplı defterini de yak!

Yoksa, tıpkı 2014’de olduğu gibi o defter de o ceket de seni yakar.

Sana ger zaman pespembe tablolar çizen, seni her daim Kaf Dağı’nın tepesinde gösteren...

Kraldan çok kralcılardan uzak dur!

Dikkate almayacağını bilerek yazdım bu cümleleri.

Benden günah gitti...

Gerisi sende Başkan...

DOSTÇA KALIN...