Karga Boku/ Günaydın dostlar!

Köy yerinde ikindi vakti.

Çıt yok.

Herkes susmuş, sessizlik konuşuyor.

Zaman durdu sanki.

Birden bir damlama sesi.

"Şıp...Şıp!."

Alt mahalledeki çeşmenin musluğu bu.

Tamir edilmeli.

O arada yan arsaya bir karga kondu.

Tedirgin ama ürkek değil.

"Gakk!"

Biraz etrafı kolaçan etti.

Sağa sola baktı, yere pisledi.

Sonra kanatlandı, gitti.

Gece bir domuz girdi o arsaya.

Karganın pislediği yeri eşeledi.

Domuz eşeledikçe toprağın üstündekiler alta indi.

Aylar sonra bir fidan bitti orada.

Karganın pislediği yerde.

Yavaş yavaş büyüdü.

Dal oldu, yaprak oldu.

Ve bir ağaç oldu..

İncir ağacı.

Önce karıncalar sardı ağacı.

Sonra sinekler, sonra börtü böcekler.

En son da kuşlar.

Böcekler ağacın filizlerini, meyvelerini yedi, kuşlar böcekleri.

Alakargalar da incirleri.

Hayvanlar alemi o ağacın çevresinde bir dünya kurmuşlardı kendilerine.

Karganın pisliğiyle harcı karılan, domuzun eşelemesiyle temeli atılan bir dünya.

O yan arsada yaşam böyle süregiderken, bir insan çıktı ortaya.

Arsayı satın almış.

Önce duvarlarla çevirdi dört tarafını.

Üstünü tel örgülerle sardı.

Böylece domuzlar gelmez oldu.

Sonra börtü böcekten şikayet etti.

Etrafı zehire boğdu.

Karıncalar, sinekler, böcekler bir bir öldü.

Ardından onları yiyen kuşlar.

Sadece bir ağaç kaldı ayakta.

Hayvan mezarlığında bir incir ağacı.

Tek başına.

En son onu da kesti adam.

Oradaki hayatı bitirdi.

Bir çuval inciri bok etti!

İnsan denilen yaşam türünün bilimsel adı, Homo Sapiens.

"Düşündüğünün üstüne düşünebilen insan" demek.

O zaman düşünelim.

Herkes kendisine sorsun.

Çevreye, doğaya bir karga boku kadar katkım var mı? (Alıntı)

Senin, ülken müstemleke…

Senin, şehrin müstemleke…

Senin, siyasetçin müstemleke…

Kurtlar Vadisi senin memleketinde!

Günaydın dostlar!

Aziz Nesin'den güzel bir şiir;

Sayın bayanlar baylar merhaba;

Sayın olmayan bayanlar baylar sizlere de merhaba ...

Bindiği dalı kesenler

Öksürüğe göre esenler

Çabuk kırılıp küsenler

Kendi yağlarıyla kavrulanlar

El kapılarına savrulanlar, merhaba.

Merhaba bal börek

Merhaba zehir zemberek

Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar..

Halka talkın verip kendileri salkım yutanlar..

Dönme dolaplar, çarkıfelekler

Sayın dönek. Bay fırıldak ...

İlericiler, gericiler

Ben demiştimciler

Neme gerekirciler

Hepinize merhaba!!!...

Düşükler, kalkıklar, düşecekler

Düşecekleri yerlere tırmananlar, merhaba.

Aslanın ağzındaki ekmek

Kendinden başkasına yarayan emek..

Zemzem'den kutsal alınteri

Göz nuru, gözümün nuru

Caaanım efendim, merhaba.....

Merhaba ulan kör kadı...

Merhaba...

Ey, düşüp takkesi keli görünen

Hak deyip halk cebinde eli görünen

Ali'nin başından Veli'nin başına

Veli'nin başından Ali'nin başına geçirilen külah

Tek sigortamız : Maşallah

Tek umudumuz : İyi olur inşallah ....

Merhaba..

Ey sırça köşkte oturup da komşusuna taş atanlarrr

Teker kırıldıktan sonra yol gösterenler..

Vakitsiz öttü diye başı kesilen horoz...

Suyu pisletti diye kurdun yediği kuzu..

Uyan artık heey, Üsküdar'da sabah oldu ...

Merhaba...

Gözünün üstünde kaşın var dedirtmeyenler

Üstü bıyık altı sakal diye tükürtmeyenler

Mersin'e tersine gidenler

Ey, dokunulmayan zülfiyar ....

Merhaba..

Merhaba, verilip de tutulmayan sözler..

Merhaba doymayan gözler...

Merhaba dolmayan göbekler ....

İskemleler, işkembeler, merhaba.

Yurdumun ağaçsız toprakları

Topraksız ağaçları

İnsansız topraklarım

Topraksız insanlarım ...

Merhaba özgürlük yolunda yaralanıp yitenler..

Merhaba bu yolda dökülüp bitenler..

Merhaba söylenmemiş en güzel söz..

Merhaba güzel yarınlar

Merhaba güzel yarınlar ...

İşte girdik alana

Selam verdik dört yana

Sözümüz anlayana... (Aziz Nesin)

Günün sözü: Göz yumduğumuz kadar dürüst, sustuğumuz kadar insanlar.