Sevgili herkes;

Bizim aylar önceki mücadelemizi herkes aklı ve yüreğindeki iyi/kötü niyetine göre anlamış.

Bir süredir malum kişileri yazmadığımız için ‘sustuğumuz’ hatta ve hatta ‘barıştığımız’ ön yargısına kapılıp, gerçeklerden çok uzak tezviratlarla toplumda algı yaratmak isteyenler olmuş.

Bu şehrin en büyük sorunu; kötü önyargıların kaşarlanmış manipülasyon olarak ortaya çıkmasıdır.

Kim, neyi uydurup inanıyor ve inandırmak istiyorsa istesin, bizim tavrımız değişmedi.

Kendi çapı ve cibilliyetine göre dedikodu yapanların merakını buradan gidermiş olalım.

Zonguldak’ta söylememiz gerekeni söyledik.

Devlet ve hükümet yetkililerine bu kentte olup biten tüm bildiklerimizi tek tek anlatma fırsatı bulduk.

Bundan sonra ki sorumluluk Devlet ve Hükümet yetkililerinin…

Bu şehirde uyuşturucu satan iş insanı varsa, bize ulaşmışsa yazarız!

Bu şehirde tarihi eser kaçakçılığı varsa, bize ulaşmışsa yazarız!

Bu şehirde; İmar rantı, yolsuzluk, rüşvet, avanta, çetelerle iş birliği, tefeciler, işgal işler, hülle yoluyla elde edilen çıkar, taciz  vs… varsa, bize ulaşmışsa yazarız!

Bazen ağır bir dille yazarız, bazen kamuya çıtlatırız, bazen de Devlete gider söyleriz!

Peki, bize şahsi olarak husumet besleyenlerle ilgili ne yapacağız?

Ee, onu da onlar düşünsün!

Değil mi?