Zonguldak, baktığınız zaman iki tünel arasına sıkışmış henüz kent kimliğini eline alamamış köy görüntüsünde garip bir şehir.

Zor coğrafyasına rağmen avantajları olan ancak bu avantajları gün yüzüne çıkmamış, ekonomiye kazandırılmamış küçük bir kasaba.

Hizmet olmadığı için dedikodusu çok yoğun olan bir şehir.

Rantı yok ama rant kavgasının büyük olduğu bir şehir.

Siyasetçisinin çok konuşup boş konuştuğu bir kent.

Konuşacak bir şeyi kalmadığında gazetecilerini tehdit eden ağzından sabıkalı Başkanlarıyla ulusal medyada yer bulan bir kent Zonguldak!

Türkiye’de sanayi devrimlerinin yapıldığı ilk Cumhuriyet kenti olmasına rağmen bu kimliğinden eser kalmamış, isimsiz bir kimliğe hızlı adımlarla giden bir şehir.

Kendisi küçük kavgaları büyük şehir Zonguldak.

İntiharları ile, cinsel taciz olaylarıyla 3. sayfa haberlerine konu olan bir şehir.

Ya  “Sekreterler o….” , “Gazeteciler sokakta gezemeyecek, tehdit ediyorum” diyen bir belediye başkanı ile…

Ya “Sağlıkçılar bize yük oldu” diyen Vali’yle…

Ya da “30 büyükşehir VE ZONGULDAK” olarak özellikle karantinaya alınan medyatik bir şehirdir Zonguldak.

Ya gurbette, ya madende, yada santrallerde öldüğümüz kentin adıdır Zonguldak…

İktidar partisinin Milletvekilleri ve Belediye Başkanları’nın teşkilatla ihanet ve iftiralarla kavga ettiği kentin adıdır Zonguldak!

Siyasi sermayenin; yalan, karalama, iftira, itibarsızlaştırma, kıskançlık, fesatlık olduğu kentin adıdır Zonguldak!

Öttüğü için güneşin doğduğunu zanneden sahte külhanbeylerin yönettiği şehirdir Zonguldak!

2 Yıl 11 ayda üçüncü Vali’nin atandığı bir şehirdir Zonguldak!

Zonguldak’a atanan Vali Mustafa Tutulmaz, kavgası bitmeyen bir kent geliyor.

Bakalım şehri çözebilecek mi?

Çözse bile hükümet kaç ay görevde tutacak merak ediyoruz!

Çok düşünüp az konuşsun!

Bir sabah uyanıyorsunuz Vali gidiyor.

Bir sabah uyanıyorsunuz Vali geliyor!

Bir gece uyuyacaksınız Vali atanıyor!

Valilerde mi bir sorun var, yoksa şehirde mi?

Şehirde tüm bürokratları, gazetecileri, siyasileri uydurmaya çalışan üst akıl kendinden menkul siyasetçiler var!

Uymayan gazetecileri uydurmaya çalışıyorlar!

Uymayan bürokratları ya istifa ettiriyor, ya emekli ettiriyor, ya da gönderiyorlar!

Uymayan siyasetçilere iftira, yalan, dolan, şikayet ve ihanetle uyduruyorlar!

Eldeki malzeme bu kadar.

Kentin onlarca sorununa çözüm bulamayan siyasetçiler dar alanda kısa paslaşmalarla sermaye edinmeye çalışıyor.

Yani filler tepiş, karıncalar ezilir Zonguldak’ta.

Biri gelir, öteki gider, öteki gelir, diğeri gider.

Ama Zonguldak ne uzar, ne kısalır!

Konjonktür böyle…

O yüzden herkes çıkar konuşur, çoğu zaman ne konuştuğunu kendi de bilmez, kendini bilse haddini bilmez!

SP İl Başkanı Burak Erol'un Vali atamasıyla ilgili tespiti ve hoşgeldin mesajı çok inceydi.

 “Allah yeni valimize kolaylık versin.

Sayın Valimiz görevine başladıktan sonra hiç acele etmesin kenti iyice tanısın.

Çok düşünüp az konuşsun.

Biz bürokratlardan az konuşup çok düşünmesini ve icraat yapmasını bekliyoruz”…