Bir kaç yazımda Zonguldak'ın imar planı ve imar rantının altını çizmeye, konuya dikkat çekmeye çalıştım.
Her zaman olduğu gibi konunun muhataplarından ses çıkmadı. Deyim yerindeyse sağıra yattılar.
İşin içine rant girince, torpil girince hep böyle sağıra yatan bir anlayış görüyoruz Zonguldak Belediyesi'nde.
En çok CHP'lilerin kullandığı 'şeffaflık' kelimesi, konu CHP'li bir belediye olunca anlamını kaybediyor sanırım.
Biz imar planı ve imar rantını tartışırken, Başkan Tahsin Erdem İmar Müdürü'nün oğlunu işe alıyor.
Yetmiyor İmar Müdürü'nün oğlunun arkadaşını Ankara'dan getirip müdür yapıyor. 'Başkan ile İmar Müdürü arasında nasıl bir bağ var' sorusunun cevabını arıyor Zonguldak.
Tabi biz de bu sorunun cevabını arıyoruz. Zira delege seçimlerinde mavi listeye oy devşirmek için verilen imar sözleri de var.
Biz bu sözlerin bazılarını biliyoruz ve yakından takip ediyoruz söz verilen, oyu devşirilen CHP'lilerin imar varlıklarını.
Bizimle birlikte söz verdikleri CHP'liler de bu konunun yakın takipçisi olacaklar. Kendilerine sunulan siyasi seçim rüşvetini bir an önce tahsil etmek isteyecekler.
Başkanın veye yakınlarının verdikleri imar sözünün ucu eninde sonunda İmar Müdürü'ne dayanacak.
Oğlu ve oğlunun arkadaşı Başkan Tahsin Erdem'in torpiliyle işe alınan İmar Müdürü bu kişiye özel imar taleplerine 'hayır' diyebilcek mi?
Yıllardır Zonguldak Belediyesi'ne hizmet eden şoförleri , daha dün göreve başlayan taşeron şirket personeli özel kalem müdürüne değişen ve mobing uygulayarak zorla uzun süreli izne çıkaran, oğlunu torpille işe aldıran bir karakter, belediye başkanının siyasi ve kişisel imar taleplerine 'hayır' diyebilir mi?
Tabi ki diyemez!..
Bu imar planına ve rantına dikkat çekmeye başladıktan sonra kimi müteahhit, kimi vatandaş onlarca ihbar ve şikayet aldık.
Haksızlık yapmamak adına araştırıyoruz. İnce eleyip, sık dokuyoruz. Çünkü bu tür haberlerin telafisi olmayabiliyor.
Ama öyle örnekler var ki...
Belediye iskan verdikten sonra, İmar Affı'ndan yararlanan insanlar var. Belediyenin iskan verdiği 10 katlı, ger katında 8-10 daire olan bir apartman neden imar affına başvursun ki?
Belediyenin iskan vermesi demek, o apartmanın imalatanının yüzde 100 projeye ve imara uygun olduğu anlamına gelir. İskan alınmış bir apartman imar affına başvuruyorsa, o zaman proje iskan aykırı bir durum olması gerekmez mi?
Daha açık sormak gerekirse; İskanı olan bir yapı, neden imar affından yararlanmak ister?
Tam anlaşılsın diye bir de tersten soralım; İmar affından faydalanmak istenen bir yapının iskanı olabilir mi?
Ticari alana çevrilen, yeşil alan gösterilen, yeşil alandan çıkarılan, kaçak kat yapıp iskan alınan bir sürü örnek var elimizde.
Ama dediğim gibi acele etmiyoruz, tek tek araştırıyoruz, işin uzmanlarının görüşlerine başvuruyor, yasal boyutuna bakıyoruz.
Bunu yaparken bazen de şu an olduğu gibi sesli düşünüyoruz kamuoyunun önünde.
TAHSİN ERDEM'E HAYIRLI OLSUN
CHP'de delege seçimleri tartışmaların, atışmaların, arbedelerin ve kavgaların gölgesinde sona erdi.
Etik değerlerden, demokrasiden, birlik ve beraberlikten uzak bu seçimlerin kazananı sandık sonuçlarına göre mavi liste ve doğal.olarak bu listeye olanca gücüyle destek veren Tahsin Erdem oldu.
İletişimden, parti disiplininden bi haber karakterler gördük sandık başlarında.
Seçmenin hür iradesini yok sayan, zarfı üyenin elinden alıp içine mavi listeyi koyan tipler gördük
Görevini yapan gazetecilere tahammül gösteremeyi, küfür eden saldırgan şahsiyetlere tanıklık ettik.
Bir demokrasi şöleni değil, CHP'nin aklının ortasına kara leke gibi bulaşan bir seçim yaşadık Zonguldak'ta.
Birlik ve beraberlikten, saygıdan ve tahammülden uzak bir seçim süreci...
Belediye kadrolarının üyelere rüşvet olarak dağıtıldığı, üyelerin hür iradelerine oğulları, kızları, yeğenleri üzerinden prangalar vurulduğuna şahit olduk.
Demokrasi, birlik, beraberlik, dürüstlük ve erdem gibi kelimelerin oy uğruna anlamlarının nasıl yok edildiğini gördük.
Zafere giden yolda ger şey mübah sayıldı resmen.
Belediyenin ve belediye başkanının tüm imkanları bu zaferde büyük rol oynadı.
Mavi liste ve Tahsin Erdem zafere ulaştı.
Kaybeden CHP oldu.
Kaybeden demokrasi oldu.
Kaybeden birlik ve beraberlik oldu.
Kaybeden ahlaki değerler oldu.
Kaybeden sosyal belediyecilik oldu.
Kaybeden dürüstlük ve erdem oldu.
Kazanan ise mavi liste ve kişisel siyasi hırslar oldu.
'Savaşın kazananı yoktur, kaybedeni vardır' sözünün altını bir kez daha çizmek gerekir.
Bir de kazanmak için neleri kaybettiğiniz çok önemlidir.
Umarım Tahsin Erdem'in kazadığı bu seçim, kaybettiği dürüstlük ve erdeme değmiştir.
Tahsin Erdem'in ismi ve soyismi üzerinden bir benzetme yaparsak;
'Kazanan Tahsin, kaybeden Erdem oldu' gibi bir mizahi sonuca da varabiliriz.