Bir adamın bir keçisiyle bir de eşeği varmış. Keçi: “Ona benden daha iyi bakıyorlar! Onu benden daha iyi yediriyorlar!” diye eşeği kıskanmış. Bir kurnazlık düşünmüş, eşeğe demiş ki:

“Ne olacak bu senin durumun? Bir değirmen taşına koşarlar, onu çevirirsin, bir arkana yük vururlar, onu taşırsın! Bir gün rahat ettiğin yok…

Ben senin yerinde olsam ne yaparım, bilir misin? Bir hendeğin yanından geçerken saralıymışım da saram tutmuş gibi yuvarlanıveririm, belki birkaç gün dinlenirim!”

Keçi işte böyle demiş, eşek de inanmış onun sözüne, hendeğin yanından geçerken kendini atıvermiş. Bütün vücudu yara bere içinde kalmış.

Efendisi hemen bir baytar getirmiş, ondan ilaç sormuş. Baytar, eşeğin ötesine berisine bakmış, en sonunda:

“Bir keçi ciğeri bulup kaynatacaksın, suyunu bu hayvana içireceksin; iyileştirmenin başka yolu yok” demiş.

Adamcağız da tek eşeği iyileşsin diye keçiyi gözden çıkarmış, kesivermiş.

HİSSE: Başkasına kötülük için düzen kuran, kendi kuyusunu kazmış olur.

(Alıntı)

Paspaye….

Bu gün Zonguldak Belediye Meclis’i bir kez daha toplandı.

Şimdi sizin işin ruhunu yazmamı bekliyorsunuz değil mi?

Elbette, yazalım…

69 Ambarlarında yapılması planlan Milli Eğitim’e ait binaya Ankara Mimarlar Odası’nın itirazı ve mevzuata aykırı olması nedeniyle mahkemenin aldığı yürütmeyi durdurma kararı tartışılıyor.

Yasalara aykırı bir konuyu meclise getiren külhanbeyimiz konuşuyor;

-Niye bireysel açmadınız?

-Sen niye açmadın?

-Yanlış konuşuyorsun?

-Ağzından çıkanı kulağın duysun!

-Bak!..

-Derdini anlat, o cümleyi kuramazsın..

-Haddini aşmadan eleştirini yap!

-Sen arkadaşlarıma ‘saygın değil’ diyemezsin.

Muhalefet: Ben öyle bir cümle kullanmadım!

-Benim arkadaşlarıma o cümleyi kuramazsın!

(İşaret parmağı ile elini sallıyor)

-Oraya Eğitim kurumu yapılacak ha… Ticarethane değil, bırakın o işleri. Burası muz Cumhuriyeti değil ha… Pazar yerinde neler yaptıklarını biliyoruz, konuşturmayın beni he…

*

Senli benli, lan’lı lun’lu, ha’lı hu’lu, bir kahvehane toplantısını daha izledik.

Bu konuşmalara tahammül edebilene aşk olsun!

Mazi olacak!

Padişah vezirine ‘bana öyle bir cümle yaz ki, onu hüzünlüyken okuduğumda  mutlu olayım. Mutluyken okuduğumda da hüzünleneyim” der.

Vezir düşünür.

Ve şu cümleyi yazar:

Bu vakit mazi olacak…