Zonguldak’taki bürokrasi son yıllarda Milletvekillerine göre şekilleniyor.

Polat Türkmen’in bürokratı!

Hamdi Uçar’ın bürokratı!

Ahmet Çolakoğlu’nun bürokratı!

Devlet liyakatına uygun, millete hizmet edecek bürokratlar yerine Milletvekillerinin isteklerini yerine getiren bürokratların atamaları gerçekleşiyor.

Tüm enerjilerini bürokrat atamaları ile kurumlar üzerinde güçlerini etkin kılmak için harcayan siyasetçiler, bu enerjilerinin 10/1’ni Zonguldak’a harcasalar kent mutlu olacak.

Ama bakıyoruz İl Müdürü Hakan Yüksel mutlu oluyor!

Devlet adamı yerine siyasilerin adamı olunca kurumların omurgaları da yerinden oynuyor.

Gümeli Beldesi Pekmezci Köyünün din görevlisi Ereğli İlçe Spor Müdürlüğü’ne Valilik oluru ile görevlendirilmiş!

Bu görevlendirmeyi Vali Mustafa Tutulmaz kesinlikle izin vermezdi.

Önceki Vali Erdoğan Bektaş döneminde yapılan bir görevlendirme.

Şimdi bir din görevlisinin nasıl bir meziyeti olabilir ki, Ereğli İlçe Spor Müdürlüğü’ne hem de Valilik oluru ile görevlendirilir?

Bu olay başlı başına bir skandal!

Alevi’lerin yoğunlukta olduğu bir beldeden din görevlisini alıyorsunuz, Cemaati Devlete küstürüyorsunuz!

Sayın Vali Mustafa Tutulmaz’dan rica ediyoruz.

Cemaat din görevlisi istiyor. Devletin kendilerini cezalandırdığını düşünüyorlar.

Devletin müdürü, yıkım kararı olan binayı ihale ile vatandaşa kakalamaya çalışır mı?

Altındaki esnafa ait tapulu dükkanları satışa çıkarır mı?

Cemaatten din görevlisini alıp Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü’nde görevlendiril mi?

Bunlar kurum müdürlüğü mü yapıyor, anaokulu mu işletiyor anlamadık.

        

Ali Bektaş-Hamdi Uçar ilişkisi

Kozlu’nun FETÖ itirafçısı Başkanı Ali Bektaş’ta kendisini Başkan yapan Milletvekili Hamdi Uçar için skandal kararlara imza atıyor.

Bektaş, Kozlu sahilindeki ÖZSÜT’ü yıllar önce İl Başkanlığı yapan Hamdi Uçar’a vermişti.

Sözleşme 2023 yılında doluyordu.

Ama Ali Bektaş görevdeyken bir 10 yıllık daha ihale ile Özsüt’ü hemde indirimli kirayla Hamdi Uçar’a vermek istedi.

Sahildeki tüm işyerlerine zam yaparak kiralama ihalesini yapan Ali Bektaş, % 60 oranında Hamdi Uçar’a indirim yaptı.

Bektaş, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine, Ağustos ayında “İhaleyi iptal ettim” dedi.

Dolayısıyla 2023’e kadar olan sözleşme de ihale iptali ile iptal oldu.

Bu gün saat 15.00’de Özsüt’ün yeri tekrar ihaleye çıkacaktı!

Ama hesapta olmayan bir vatandaş, ihaleye girmek için şartname alınca beklemedikleri bir gol yediler.

27 Kasım’da Belediye o vatandaşa şartnameyi vermiş!

30 Kasım tarihinde teminatı yatırtmış.

Tam ihale günü, 26 Kasım tarihinde encümen kararı ile ihalenin iptal edildiği yazı ile o vatandaşa bildiriliyor.

Yani, o vatandaşın ihaleye gireceği kesinleşince toplanmayan encümen toplanıp karar almış gibi gösteriliyor. Ve ihale iptal ediliyor!

İptal kararı da oldukça komik!

“Covit 19 yüzünden ihaleyi iptal ediyoruz” deniliyor.

Corona bize Mart’ta, Ali Bektaş’a 30 Kasım’da gelmiş!

Tıpkı Karaca Düğün Salonu yanında bulunan Doğu Otomotiv’in kira ihalesinin iptali gibi…

O ihaleye de Yayalar ailesi girmek istediği için Bektaş tarafından iptal edilmişti.

İhale bahane…

Ali Bektaş, devletin usulüne, kural ve kanunlarına göre hareket etmez, bildiğini okur, dostlarını  da iyi kollar.

FETÖ ile bağlantılı olan dostlarını daha bi ayrı sever…

Üstelik bu işler Devletin gözü önünde oluyor!

Ümmet-i Muhammedin selâmı var!

Üniversitede okuyan bir öğrenci yıl sonu sınavlarına girmiş ve arkadaşına:

- Ben... memleketime gidiyorum, sınavlar belli olduktan sonra bana sonuçları
bildir, ancak telefona ben çıkarsam bana söylersin.
...Telefona annem çıkarsa zayıfım olmaz da, eğer bir tane olursa Ebubekir’ in selâmı var,dersin.
İki zayıf imkansız da eğer olursa Ebubekir’ in Ömer’ in selâmı var, dersin.
Üç zayıf hiç olmaz da eğer olursa Ebubekir’ in, Ömer’ in, Osman’ ın selâmı var dersin.
Dört zayıf imkansız da eğer olursa, Ebubekir’ in, Ömer’ in, Osman’ ın, Ali’ nin selâmı var dersin,

şeklinde konuşup memleketine gelir. Bir zaman sonra sınavlar belli olur, arkadaşı sınav sonuçlarını bildirmek için telefona sarılır, telefona öğrencinin annesi çıkar.

-"Teyze, oğlunuza söyle, Ümmet-i Muhammedin selâmı var"