Seçim çalışmalarında halka kapıyı açacağım belediye başkanının odasının kapısını kaldıracağım diyen Selim Alan kapıyı kaldırdı ama buna 2 ay bile tahammül edemedi. Kapı sonra tam kapandı. Kapalı kapılar arkasında çalışmak Alan’ın tarzı olarak son 2 yıla damgasını vurdu.

Başlangıç olarak kimsenin haberi olmadan Ankara’dan birisini özel kalem müdürü olarak işe aldığı aylar sonra ortaya çıktı. Ortaya çıkınca bizim Ankara da ki işlerimizi daha iyi takip etsin diye böyle bir uygulama tercih ettik gibi çocukça bir savunma yaptı. Ama sonra bu kişinin Ankara da iş takibi yapmasına ihtiyaç kalmadı ki görevine son verildi.

Ankara’ya gitti ilçe başkanını şikayet etti. Teşkilat işlerine el atarak kendisine göre dizayn etmeye çalıştı. İlçe Başkanını görevden aldırması yetmedi kendisini ortaya koyarak il yönetim kurulunda görev almasına da o olursa buda olacak resti ile engel oldu. Bunları yaparken hep ben karışmıyorum bu işlere demeyi ihmal etmedi.

Yine gizli saklı yapılan herkesten gizlenen sahil projesinde ismet İnönü anıtı önüne kaykay pisti konulduğu sahayı çeviren panolar indirilince görüldü. Tepki gelince ben yapmadım TOKİ yaptı diyerek saklandı. Sonra şikayetler artınca ve kaykay pisti kaldırılınca halkımız ne isterse onu yaparız halkımız istedi kaldırdık diyerek kendini kurtarmaya çalıştı. Hani yetkili TOKİ idi senin dışındaydı. Eğer sahil projesi saklanmasa kapalı kapılar arkasında yapılmasa şehir ile paylaşılsa burası yanlış bu anıt önüne bunu yapmayın diyen biri çıkacak ve yapıp yıkmak için harcanan o kadar para çöpe atılmayacaktı. Kapalı kapının cezası yine halka kesilmiş oldu.

Lavuar alanı projesi yine şehirden saklanıyor. İhale tarihi müjde olarak açıklandı. Sonra ihale yapılmadı. Sebep teknik bir neden tekrar proje değişip hemen ihale edilecek denildi. Teknik bir sebep filan yok tek sebep otopark. Şehirden gizli yapılan saklanan ihaleye çıkarılan projede yeraltında 300 adet otopark vardı. Sonra yine kapalı kapılar ardında  Uzunmehmet camisini yapan ve lavuar alanı projesinin inşaatını da yapacak olan firma yetkilisi ile Belediye Başkanının yaptığı görüşmeler ile projeden yeraltındaki otoparkın kaldırılması kararlaştırıldı.

Tabi firma için zeminin de su bulunan bu alanda yeraltına yapılacak otoparkın hem maliyeti çok kar getirmeyecek hem de yapımı daha zor olacaktı. Projenin yapım ihalesi bu yüzden iptal ettirildi.

Anlaşma sonrası  projeden yeraltı otoparkları kaldırıldı. Bu arada otopark ihtiyacı dorukta olduğu için alternatif olarak otopark yeri olabileceği düşünülen mevcut terminal binası yerinin çöp alanına kaldırılması fikri için de kamuoyunun nabzını tutmak amacıyla açıklamada yapıldı. Bu açıklama da Belediye Başkanı ile görüşen yeni kent konseyi başkanına hemen bu görüşme sonrası sen bunu açıkla denilerek yaptırıldı. Sıkıntı olursa bizim böyle bir projemiz yok denilebilirdi  kapı nasılsa her zamanki gibi kapalıydı.

Kimler söyledi bilinmez Lavuar alanına otopark yapılmamasının şehire ihanet olacağı bunun izah edilemeyeceği ve  büyük yanlış olduğu anlatılınca Belediye Başkanı soluğu geçtiğimiz hafta tekrar Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanında aldı ve daha önce ihaleyi iptal etmesine gerekçe olan otoparkın tekrar projeye konulmasını talep etti. Şimdi proje yine eskisi gibi otoparklı yapılarak ihale edilecek. Bu kadar zaman kaybı beceriksizlikler sebebiyle ve yine şehir ne var projede haberi yok.

Hayvanlar için orman sahasında yapılan barınak projesinde de proje yapılırken alanın sahibi olan orman müdürlüğünden onay alınmadığı ortaya çıkmış ve ihale aşamasında proje iptal edilmek zorunda kalınmıştı. Sayın Alan bu konuyu da teknik sebepler le proje revize edilecek diyerek geçiştirerek iş bilmezliği örtmeye çalışmıştı.

Ve bugünün konusu Alt cemiyet meselesine gelince belediye başkanımızın açıklaması her kapalı kapı icraatın da olduğu gibi bizim ilgimiz yok bir vatandaş talep de bulunmuş bakanlık uygun görmüş Valimiz uygulayacak. Karşısındakileri bu kadar saf yerine koymak akılları ile alay etmek hayırlı değil. Aslında Selim Alan gerçek sebebi  ağzından kaçırıyor Belediye Meclisinde ve diyorki ‘ Kitap kafe olacak Halkımıza açık olacak isteyen tostunu çayını gidip içebilecek’ yani ne içilebileceğine karar verilmiş belli ki.

Genel olarak herhangi bir kişiyi kastetmeden söylüyorum hiç kimse kendini kurnaz karşısındakini saf olarak görmemeli. Yöneticiler bir konuda tasarruf da bulunacaksa mertçe ben yaptım diyebilmeli hem herşeyi yapıp hemde benim haberim yok diyerek komik duruma düşürmemeli kendisini.