İnsanların siyasi, ticari hayatını belli odakların lehine yıpratan ve fütursuzca namusunu ayaklar altına alan imalı, isimsiz yorumlar yapan, bel altı, ahlaksız yazıların mimarı  ünlü Magazinci Ali Rıza Tığ’ın algı operasyonları Zonguldak’ı nefret ettirdi artık.
Ali Rıza Tığ, Zonguldak’ta ciddi bir toplumsal sorun haline geldi.
Ve onu destekleyen dostları;
Ağabeyi FETÖ’den hapis cezası alan AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar…
FETÖ itirafçısı AK Partili Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş…
Teşkilat mensuplarını yıprattıran sol tandaslı Zonguldak Belediye Başkanı Ö. Selim Alan…
Ve “Benim kaskom Sezai Çanakcı, o derse yazarım, o demezse yazmam” dediği, dostu, ağabeyi Sezai Çanakcı, en az Ali Rıza Tığ kadar toplum vicdanında hüküm giymiştir.
İnsanların siyasi, ticari ve özel yaşamlarını itibarsızlaştıran imalı yazıların arkasında her kim varsa Zonguldak’a özür borçludur.
Zonguldak’ı gerçek sorunlarından uzaklaştırıp, projektörü yatak odalarına dayayarak kendi rantlarının peşine düşen herkes vebal altındadır.
Sezai Çanakcı tarafından özel, dostlarının aracılığı ile de resmi kasko yaptıran Ali Rıza Tığ’dan Allah herkesi korusun! 

Çetin Bozkurt ipini vermez!
Diyeceksiniz ki, koskoca sanayici Sezai Çanakcı’nın Ali Rıza Tığ’la ne işi olabilir?
Sezai Çanakcı, bölgenin ticari ve siyasi gelişimini kontrol altında tutmak istiyor.
Belediye Başkanları üzerinde otorite kurmak istiyor.
Aksi olsa bölgenin en büyük söz sahibi olamaz!
İktidar partisi ile her işini çözemez, bürokratlar ayağına gitmez!
*
Farklı fabrikalar açılırsa, hem ücret, hem insan faktörü değişir.
Asgari ücretle yaşamak zorunda olan insanların tercihi ne kadar az olursa, o firma, o bölgenin hükümdarı oluyor.
İş adamlarının bir çoğu insanlar üzerinde hüküm sürmek adına bölgelerinin gelişmesini istemezler.
İsteseler de kendi kontrollerinde siyasi ve ticari yaşamın şekillenmesini isterler…
İş adamı, Hazine arazilerini kendilerine açan Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş gibi öğle yemeğini fabrikada yemeye gelen siyasetçi ister…
İpi uzayınca kısaltmak, kısa gelince gevşetmek isterler…
Lakabı deli olan Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’u bir iş adamı istemez mesela!
Çünkü, ipini kimseye vermez!
Bir iş adamı, imar planları ile iş adamının isteklerini yapan Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk’ü hem ister, hem istemez…
*
Fakat, toplum bu tip iş adamlarının gösterdiği, desteklediği hiçbir adayı seçmez.
Çünkü, sandıkta hürdür.
O yüzden Sezai Çanakcı’nın desteklediği tüm AK Partili adaylar, her türlü algı operasyonlarına rağmen Gökçebey’de seçim kaybetmiştir.

Biz yazıyoruz, Ali Rıza çıldırıyor!
FETÖ itirafçısı AK Partili Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın Efes Pilsen’in ana sponsorluğunda düzenlenen Müzik Şenliği tam anlamıyla rezalet…
Kendi düzenlettirdikleri organizasyona bile gidemediler.
AK Parti Milletvekili Hamdi Uçar, Ahmet Çolakoğlu ve Belediye Başkanı Ö. Selim Alan, CHP’li Nuri Tekin’in düzenlediği yağlı güreşlere kaçtılar!
Ali Bektaş da ortadan kayboldu!
Gençler içti, kavga etti, eğlendi, Zonguldak Emniyet Müdürlüğü ceremesini çekti!
Vali Mustafa Tutulmaz, resmen tutuldu!
Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı İsmail Üstünyer ne güzel hatırlattı.
Anayasa Madde 58/2:"Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” demiş.
Ota, böceğe açıklama yapan SP İl Başkanı Burak Erol’u da kutluyorum. 
Siyasi ve ticari dengeleri gözeterek açıklamayı Merkez İlçe Başkanı’na yaptırdı.
Üstelik etliye sütlüye çok dokunmadan, ortadan, yandan yandan…
Kendi çıkarlarını milletin çıkarından üstün tutanlar Zonguldak Belediye Başkan adayı olacaklar!
Milletin aklıyla dalga geçiyorlar…
Gelelim ünlü Ali Rıza Tığ’a…
Tığ, Hamdi Uçar’ı yazamaz, Ali Bektaş’ı hiç yazamaz!
Satır aralarında saklanıp bize ima yollu ‘yatıp kalktığı yer belli değil’ der, af buyurun ama sanki başımızı tutuyor!
Ağzından seks, grup seks, vibratör, mastürbasyon eksik olmayan yüksek itibarlı, itibar düşmanı!

Gebeş, Fabrikanın yıkılmasını istiyor!
Bu akşam böyle olsun, köşeyi Ali Rıza Tığ’ın algı operasyonlarını nasıl yaptığını ortaya koyarak bitirelim.
Gökçebey kavşağında çoğunlukla Gökçebey karayolundan ve Devrek karayolundan Zonguldak istikametine giden araçların, hız ve kontrolsüzlüğü nedeniyle kazalar yaşanıyor.
Ama ünlü Ali Rıza, kazaların dere kenarında olan Kolçak Mobilya Fabrikası’nın görüş mesafesini daralttığı için olduğu algısını uyandırarak, bürokratlara bu fabrikayı yıktırmayı üflüyor.
Çünkü, AK Partili Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş, rakibi olan Cengiz Kolçak’a zarar vermek istiyor.
Cengiz Kolçak’ın fabrikasını yıktırmak adına algı operasyonu yapan aynı Ali Rıza, sahipleri FETÖ’den hapis yatan dostlarının sahip olduğu Kozlu OPET’in imar yolu olmadığı için kazalara davetiye çıkardığını yazmıyor, yazamıyor!
Haber yaptığımız için bize yine bel altı saldırıyor!
Dostlarını korumak için kadın meslektaşına bel altı yazmaktan keyif alan Ali Rıza, OPET’in Karayolları Geçiş İzin Belgesi yazdığını köşesine taşımış, OPET’çiler adına kamuoyuna açıklama yapmıştı.
Karayolları Geçiş İzin belgesi alınması için Akaryakıt İstasyonunun, imar yolunda düzenleme yapılması gerekiyor.
Hiçbir düzenleme yapılmadan Geçiş İzin Belgesi’nin nasıl alındığına ilişkin bir açıklama getirmeyen Ali Rıza için konuyu araştıracağız.
İnsanların göz göre göre öldüğü Kozlu OPET Akar yakıt istasyonundaki imar sorununu yazamayan Ali Rıza, Gökçebey kavşağında meydana gelen her trafik kazasında Kolçak Mobilya’yı hedef alarak algı yaratıyor.
Maksat insanların ölmesi ya da ölmemesi değil…
Finansal destek aldığı Gebeş’in, Cengiz Kolçak’a ticari olarak zarar vermesinin önünü açmak.
İnsanların ticari hayatlarıyla oynayan, ekmeğine saldıran, saldırtan vicdansızlar yüzünden Zonguldak güdük kaldı.
Biz de diyoruz ki, yetkililer her iki bölgeye gitsin, incelesin…
Kozlu OPET yada Kolçak Mobilya yüzünden insanların canı yanıyorsa gerekli düzenlemeyi yaptırsınlar.

Kozlu’da müteahhitlere şantaj yapıldı mı?
Kozlu’da silahlı saldırıya uğrayan Bağımsız Kozlu Meclis Üyesi Murat Birinci, ‘Bana kursunu sıktıran Ali Bektaş’tır’ demiş.
Kurşunlanmanın savunulacak hiçbir yanı yok elbette!
Ancak, Murat Birinci, kendi hatalarını da Ali Bektaş’a mal etmeye çalışıyor…
Hatalarından ders çıkarmak yerine can havliyle konuşuyor!
Hata üstüne hata yapıyor.
Kamu adına imar yolsuzluğunu şikayet edersen, herkes seni alnından öper.
Ancak…
iddia edildiği gibi; Daireni 100 Bin dolara sattığın müteahhitlerden şikayetini geri alırsan, bunun kabul edebilir bir yanı olmaz!
Şikayete konu olan müteahhitler aylardır şantaja uğradıklarını söylüyorlardı.
Kim, şantaj etmiş?
Neyin karşılığı edilmişler?
Yetkililer mutlaka araştıracaktır…
Kimse kendi hatalarını, başkalarının hataları ile aklamaya çalışmasın.
Bir halt yiyorsanız cesaretiniz var ki yiyorsunuz…
Herkes doğruları ortaya koyacak!
Bakın biz, Ali Bektaş’ın hatalarını en sert dille ortaya koyuyoruz, koymaya da devam edeceğiz.
Çünkü, düzenlediği müzik şenliği bile temsil ettiği partinin ilkeleri ile bağdaşmıyor.
Alkol satışına izin veriyor, topu taça atıyor!
Ağzından küfür eksik olmuyor, ne konuştuğunu, nereye gittiğini bilmiyor!
İmar rantı sağlıyor, fellik fellik folluk arıyor!
Şantaj yaptığı ileri sürülen Ali Rıza Tığ’a koruma aldırıp, insanlara itibar suikastlığını destekliyor…
Say say bitmez…
Ali Bektaş’ın imar konusunda tutar bir yanı gerçekten yok!
Ama bu usulsüzlükleri halk adına mahkemeye taşıdığını söyleyip, çıkar elde edenlerin konuşmaya hiç hakkı yok!
Umuyoruz ki, silahlı saldırıyı gerçekleştirenlerde tez zamanda adalete teslim edilir!
Ve bu yaşananlar herkese ders olur!