Türk Dil Kurumu'na göre;
“Lan” kelimesi, “ulan”dan geliyor.

 “Ey” ve “öfke ve nefret anlatan bir seslenme türü” olarak kullanılıyor.

Kaba ve nezaketsiz sözlerden biridir.

Örneğin, bir kimseye yönelik “bilgisiz”, “terbiyesiz” , “tecrübesiz” , “siz kimsiniz lan”, “çemkirme” şeklindeki sözler kaba söz.

Diğer kaynaklara göre ise;

Arapça da ya da Farsça da oğlan anlamına gelen, bizde ise sokak dilinin demirbaşı haline gelmiş argo bir sözcüktür.

Kaba hitap olarak kullanılan "lan ve ulan" sözcükleri de "oğlan" kelimesinin bizzat kendisidir. Oğlan'dan ulan'a argolaşmış.

Lan sözcüğünün hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı ise tartışmalı bir husustur.

Yargıtay ceza genel kurulu lan sözcüğünün kamu görevlisine karşı söylenmesini hakaret olarak kabul etmiştir. Yargıtay 18.ceza dairesi ise kaba ve incitici söz olarak kabul etmiştir.

İngilizce’de de bir ‘LAN’ var; "Local Area Network" olarak bilinen Yerel Ağ Bağlantısı terimine verilen isim.

Bizim yerel ağ bağlantısı ile hiç alakası yok!

Yani ‘lan’, ulan’dan, ‘ulan’ ‘oğlan’dan geliyormuş.

Argo’nun kelime anlamını bilmeyenler için TDK’daki anlamını da yazalım.

“Ortak dilden olmakla birlikte her yerde ve her zaman kullanılmayan ya da kullanılmaması gereken, külhanbeylerin, serserilerin ya da eğitimsiz kimselerin kullandıkları sözcük, deyim ya da söz”müş!

*

Görüyorsunuz değil mi çok şanslı bir kentiz!

Gazetecilere ‘lan’ diye hitap eden Belediye Başkanımız kolej mezunu, üstelik doktor, üstelik şehri emin!

Samimiyet ifadesinde bile öfke, nefret ve argo olduğundan habersiz.

Argo bir cümle ile kendilerini değerli hisseden ve gülüşen gazeteciler olduğu sürece Belediye Başkanımız da çok şanslı!

Bu sözleri duyduğu halde kıkırdayan gazetecilere çay ver Nail bey!

Zonguldak’ın taşına, toprağına, tefecisine, çetesine aşık oluyorlar

Bahis çeteleri ve tefecilerle iş tutan bir kamu görevlisini tayin yoluyla göndermiştik.

Fakat öyle bir ‘duygusal’ ilişki kurmuş ki Zonguldak’la her hafta sonu Karabük, Kastamonu, Boyabat hattından 396 kilometre geliyor, aynı kilometre ile geri dönüyor.

Hakkında açılan soruşturmalara rağmen hala bu ‘duygusallığı’ sürüyor!

Zonguldak’ın taşına, toprağına, tefecisine, çetesine aşık oluyorlar.

Zonguldak, dışardan gelen kamu görevlilerinin zenginleştiği oranda halkının mağdur olduğu garip bir şehir.

Yıllardır ilçede tefecilik yöntemiyle bir çok kişiyi iflasa sürüklediği iddiaları uyyuka çıkan bir kamu görevlisi çeşitli yöntemlerle bu alışkanlığını sürdürebiliyor.

Bu gün bir mağdur bize ulaştı.

Anlattıkları roman gibi…

Kendisi gibi bir çok mağdurun ismini de veriyor.

Çaycuma Adliyesi’nde hakkında açılan davalar ile eşinin, kız kardeşinin ve akrabalarının mal varlıklarının incelenmesini istiyor.

Elimizden geldiğince onları araştıracağız.

Fakat önemli farklı bir bilgi geldi, asıl onun izini süreceğiz.

Bakalım arka planda hangi karanlık ilişkiler karşımıza çıkacak.